Prof. Dr. Yusuf Dinç, Marmara Üniversitesi Bankacılık ve Sigortacılık Enstitüsünden doktora derecesini aldı. Duke Üniversitesi Hukuk Fakültesi’nde araştırmacı olarak bulundu ve Trakya Üniversitesi’nde akademik görev yaptı. Jeoekonomi, jeofinans, İslami ekonomisi, finans, bankacılık, sigortacılık ve gölge bankacılık gibi konular araştırma alanı olup çok sayıda kitap, makale ve yayını bulunmaktadır. Birleşmiş Milletler, İslam İşbirliği Örgütü ve birçok ulusal ve uluslararası kurumla finans alanında ulusal, uluslararası ve uluslarüstü projelerin yürütücülüğünü gerçekleştirmiştir. Sigortacılık ve Özel Emeklilik Düzenleme ve Denetleme Kurulu üyeliği, Borsa İstanbul Grubu Merkezi Kayıt Kuruluşu yönetim kurulu üyeliği görevlerinde bulunmuştur. Dinç, halen İstanbul Sabahattin Zaim Üniversitesi öğretim üyesidir. İslam Kalkınma Bankası Enstitüsü Smart Economy Lab ödülü sahibidir. Evli ve iki kız babasıdır, İngilizce bilmektedir.
Avrupa Merkez Bankası eski başkanı Draghi hazırladığı raporla Avrupa’nın yeniden rekabet gücünü kazanması için yıllık 800 milyar dolar yatırım yapması gerektiğini ileri sürmüştü. Yaklaşımı bir Draghi de bize lazım, diye düşündürmüştü.
Fakat bir de ABD’ye bakmalıydı. Draghi’nin çıkışı önemliydi ama sonuçta Avrupa yüzyıldır her şeyi eline yüzüne bulaştırmaktan başka bir şey yapamıyordu.
Nihayetinde Trump seçildi. Dünya değişmeye mecbur kaldı. Dünyanın değişmeye mecbur kaldığını anlatmak üzere Biden gitmeden az önce Soros’a nişan taktı. İşte o an eski dünyanın Soros’unun da Rothschild’ının da Rockefeller’ının da sonuydu.
Gidenlerin yerine kimlerin geleceğini ise Trump modelledi. Teknoloji yatırımlarıyla ön plana çıkan yeni nesil varsıllar devir teslim töreninde sahneye kondu. Biden bunları oligark olarak nitelendirmişti.
Fakat az önce ilginç bir şey oldu. Biden teknoloji milliyetçiliği hamlesi yaptı. Çin menşeli Tiktok’u yasakladı.
Trump vazifeye başlayınca “hele bir durun öyle olmaz, bu işlerin ustasını görün,” der gibi yasağı kaldırdı. Tiktok’u Amerikanlaştırma projesini uygulamaya koydu. Bu projeye göre Çinliler Tiktok’u Amerikalılara satmalıydı.
Trump paranın matbaada basıldığını biliyor. Biden da biliyordu ama doların sonuna kayıtsızdı. Trump madem doların sonu geliyor basalım ve piyasadan toplayabileceğimizi toplayalım stratejisini yürürlüğe koydu (Grönland dahil). Dikkat buyurun bu Trump’ı daha az değil, daha çok teknoloji milliyetçisi yapar. Tiktok’u yasaklamanın ABD’ye ekonomik bir faydası elbette yok.
Trump eylemleriyle daha mı akıllı diye düşündürürken ilginç başka bir şey oldu. Trump’ın doların sonuna kripto paralarla hazırlandığını evvelce yazmıştım. Kripto paralarda merkeziyetsiz olma esastır. Fakat Trump ABD menşeli kripto paralar üzerine teknoloji milliyetçiliği yapmaya başlayıvermesin mi… Kripto paraların öneminin bu kadar farkında olup da bu kadar yanlış anlamak maharet ister. Neyse.
Trump silah yerine matbaanın kullanılabileceğini ve insanların akıllı davranmak yerine korkaklık yapmayı yeğleyebileceğini gördü. Böylece 500 milyar daha basalım dedi. Draghi’nin yatırım paketi karşısına 500 milyar dolarlık yapay zekâ yatırımı girişimini koydu.
O an bir Draghi de Türkiye’ye gerçekten lazım mı diye ciddi ciddi düşünmeye başladım.
Fakat Trump’ın yapay zekâ girişimine karşı beni düşündüren bir şey vardı. Az önce Elon Musk dünyada işlenecek veri kalmadığını duyurdu. Haklıydı. Yeni çipler milyarlarca yıllık veriyi 5 dakikada işleyebiliyordu. Böyle bir iştahın bu dünyada doyurulamayacağını evvelce yazmıştım. Madem öyle Musk, Twitter’ı X yapmak için çok çok fazla para harcamıştı. Aşırı fazla…
İşte tüm bu düşünceler içindeyken dünyayı çarpan bir gelişme oldu. Gerçi şimdilik sadece teknoloji borsaları ve kripto para piyasaları olayın farkında ama herkesin hayatı dün itibariyle değişti.
Çin DeepSeek R1 unvanlı yapay zekayı kullanıcılara açtı. Şimdiye değin tanıtılan tüm yapay zekalardan daha iyi. Fakat mevzu daha iyi olmasıyla sınırlı değil. Küçük bir ekip ve sadece 200 milyon dolar maliyetle ortaya çıkarıldığı ifade ediliyor.
500 milyar karşısında 200 milyon dolar… Belli ki ABD oligarkları kendilerini abartmış Trump’ı açıkta bırakmışlardı.
Trump şimdi ne yapacak? DeepSeek’i satın mı alacak? Alsın. Versin 5 milyar dolar hemen satarlar. 200 milyon dolara daha iyisini yaparlar.
Evet, Amerikan matbaalarının üstünlüğünü yıkmanın bunu yazmak kadar kolay olduğu artık aşikâr. (Yalnız kripto para dünyası bunu henüz idrak edemedi.)
Hasılı eski dünyanın keyfi yerine gelmiş olmalı. Üstünlüğün ekonomik değil, askeri olarak kurulabileceği dünyanın yüzüne çok hızlı çarpıldığından…
Çin Tiktok’ta profilini düşük tutmayı yeğlemişti. DeepSeek ise Çin’in profilini yukarı çıkardı. Bu ABD’yi agresifleştirir. Agresif ABD ne demek, anlaşılıyordur.
Bu yeni durum AB’ye kendini önemli addettirmek için bir fırsat veriyor. Yatıp kalkıp DeepSeek’e dua etsinler. Rusya’ya ayağa kalkma şansı tanıyor.
Gelelim en baştaki soruya Türkiye’ye Draghi lazım mı? Bu sorunun cevabı hep biraz bulanıktı.
Türkiye, imkân kısıtları göz önünde bulundurulursa, ABD’nin belki pişman olacağı türden bir manevra yerine devlet ile yeni ve eski dünyanın işbirliğine doğru yürümeyi seçebilir. Eğer seçimi bu olursa eski dünyanın devletin biraz daha müdahaleci olmasını tolere etmesi gerekecektir. Devletin de turpları heybeden atması…
Turplar ve Trumplar yüzyılındayız. Yolumuzu ancak ve sadece kendi irademizle açacağız.
Merhaba, sitemizde paylaştığınız yorumlar, diğer kullanıcılar için değerli bir kaynak oluşturur. Lütfen diğer kullanıcılara ve farklı görüşlere saygı gösterin. Kaba, saldırgan, aşağılayıcı veya ayrımcı dil kullanmayın.
"Eğer böyle bir işbirliği yeterli güven ve sadakatle optimize edilirse ve finans buna uyumlanirsa" diyorsunuz. Çok doğru ama sizce de çok fazla eğer yok mu? Bu kadar kriterin sağlanması mümkün müdür?
Gelecek teknoloji üretenlerin olacak
Gelecek teknoloji üretenlerin olacak
Günün en önemli haberlerini e-posta olarak almak için tıklayın. Buradan üye olun.
Üye olarak Albayrak Medya Grubu sitelerinden elektronik iletişime izin vermiş ve Kullanım Koşullarını ve Gizlilik Pollitikasını kabul etmiş olursunuz.
BIST isim ve logosu "Koruma Marka Belgesi" altında korunmakta olup izinsiz kullanılamaz, iktibas edilemez, değiştirilemez. BIST ismi altında açıklanan tüm bilgilerin telif hakları tamamen BIST'e ait olup, tekrar yayınlanamaz. Piyasa verileri iDealdata Finansal Teknolojiler A.Ş. tarafından sağlanmaktadır. BİST hisse verileri 15 dakika gecikmelidir.