Asgari ücreti neden konuşamadılar? Gaslighting...

04:0022/12/2024, Pazar
G: 22/12/2024, Pazar
Yusuf Dinç

Asgari Ücret Tespit Komisyonu 2. kez toplanıp da konunun asgari ücrete gene gelmediği anlaşılınca sosyal medyada aldı bir gırgır yürüdü. Bu çok netameli konudan eğlence çıktı millete. Durumun ciddiyetiyse üçüncü toplantıda dahi hala tutar konuşulmadığı ifade edilince anlaşıldı. İşin esprisi bitti. Ortam soğudu. Neden böyle oldu, süreç nasıl gelişti diye bakınca şunlar çıkıyor; • Yıllardır süregelen ücret enflasyon sarmalı korosunun çalışmaları, • Temmuz’da ikinci artışın artık söz konusu olmadığının

Asgari Ücret Tespit Komisyonu 2. kez toplanıp da konunun asgari ücrete gene gelmediği anlaşılınca sosyal medyada aldı bir gırgır yürüdü. Bu çok netameli konudan eğlence çıktı millete.

Durumun ciddiyetiyse üçüncü toplantıda dahi hala tutar konuşulmadığı ifade edilince anlaşıldı. İşin esprisi bitti. Ortam soğudu.

Neden böyle oldu, süreç nasıl gelişti diye bakınca şunlar çıkıyor;

• Yıllardır süregelen ücret enflasyon sarmalı korosunun çalışmaları,

• Temmuz’da ikinci artışın artık söz konusu olmadığının gösterilmesi,

• Çalışma bakanının maliye bakanını referans alması,

• Merkez Bankasının tatmin edici olmayan bir modelle ücret enflasyon sarmalını ispat girişimi,

• Merkez Bankası yönetiminin fonlara “asgari ücret artışının yüksek olmayacağını” söylediği spekülasyonları,

• Merkez Bankasının “asgari ücrette ileri endeksleme için bugünlerin tam fırsat zamanı olarak görülebileceği” ifadesi,

• Merkez Bankasının iş dünyası ile toplantılarında %25 için iş adamlarına diretmelerini tavsiye ettiği spekülasyonları…

Bunların finansallaşmış bakış açılarından çıkan yaklaşım ve düşünceler olduğunu anlayabilirsiniz. Meseleye iktisadi olarak yaklaşıldığını söylemek bu çerçevede pek iddialı olur. İktisadi bir mesele olarak ele alınsa
ücret-enflasyon değil, ücret-istihdam
tartışması yapılırdı.

Tartışmada baskın olan tarafınsa Merkez Bankası olduğu anlaşılabilir. Merkez bir devrim arıyor ama bir şeylerin tam zamanı ise Türkiye’de;

• döviz tevdiatı kaldırmanın da tam zamanı,

• asgari ücreti kaldırmanın da tam zamanı,

• işverenlerin emeklilik sisteminden çıkarılmasının da tam zamanı,

• ekonomik aktörlerin rekabetinin değil, dayanışmasının da tam zamanı.

Dahası da var. Ama bunlar tartışılamaz. Hangi devrimin ucunun kimse dokunacağına göre tartışma açılır.

Bu yüzden
ucu varsıla dokunacak devrim; devrim değil, delilik, marjinalliktir.

Ucu en zayıfa dokunacak konuları açmaksa; çağdaş, ilerici, batıcı, kaliteli, “bu ülkeye birkaç gömlek üstün” gibi kavramlarla övülür. Tanıdık baasçı zihniyet ekonomi ve finans alanında yaygındır.

Oysa ucu zayıfa dokunacak devrim; devrim değil, zulümdür.

Devrim dediğin topyekûn olur.
Ucu herkese eşit dokunur. Faydası herkese eşit dağılır. Devrim ancak o zaman devrimdir.

Asıl devrim, ücret fonksiyonunu enflasyonla açıklamayı bırakmak, olur. Bu çok yenidir ve yersizdir.


Kapitalizm değerleri enflasyonla açıklamaktır. Bunu keşfedip aldatmacasını sağlam bir kazığa bağlamıştır.


Oysa enflasyon, kapitalizmin kurduğu sistemin tüm yanlışlarının toplamının perdeye yansıyan sonucudur.


Kapitalizm en az deflasyon kadar doğal bir ekonomik fenomen olan enflasyonu bir frenkeştayna, gulyabaniye dönüştürüyor.


Yahut şöyle de söylenebilir; kapitalizm kendi kabahatini, toplumun kendi kabahatiymiş gibi topluma kabul ettiriyor. Popüler dildeki ifadesiyle; kapitalizm enflasyon konusunda
gaslighting
yapıyor.

İşte, komisyon da bu yüzden asgari ücreti konuşamıyor.
Enflasyonun suçlusu komisyon
… Kötülüklerin kaynağı komisyon… Milletin yoksulluğunun sorumlusu komisyon…
#Ekonomi
#asgari ücret
#enflasyon