Darbe teşebbüsünde PKK-FETÖ işbirliği

16:3030/07/2016, Cumartesi
G: 13/09/2019, Cuma
Yasin Aktay

15 Temmuz akşamı gerçekleşen darbe girişimi bir takım meseleleri analiz etme, bazı kesimlerin yaklaşımlarını anlamlandırma açısından önemli veriler sağladı. Bir önceki yazımızda bu darbe girişiminin kendisini sosyalist sol diye tasnif eden bazı çevrelerde düşürdüğü maskelerden bahsetmiştik. Bu belki de meselenin herkesçe bilinen, gözlemlenen bir yüzüydü.



Süreç devam ettikçe, 15 Temmuz darbe girişimine ilişkin ayrıntılar ortaya çıktıkça çok farklı ilişki ve enformasyon ağlarının deşifre edildiğini görüyoruz. Bu enteresan ilişki ağlarından, benim de TBMM'de temsil etme şerefini üstlenmiş olduğum Siirt'te yaşanan ibretlik hadiselerle ilgili olanlar. Baştan itibaren takip ettiğim bu olaylar zinciri bir bütün olarak değerlendirildiğinde 15 Temmuz'da PKK'nın FETÖ'nün darbe teşebbüsünde çok kritik bir rol üstlenmiş olduğunu gösteriyor.



Siirt'te olanlara dair değerli dostum Fatih Sevgili'nin

Diriliş Postası

'nda

yayınlandı.



Okuma fırsatı bulamayanlar için Sevgili'nin tespit ettiği bazı noktaları burada özetlemek yararlı olacaktır. 15 Temmuz'dan kısa bir süre önce PKK'nın dağ kadrosundan 15 kişilik bir grubun Siirt'in merkezine hendek savaşlarını başlatmak üzere geldiği istihbaratı alınır. Şehirdeki uzantılarıyla birlikte 25-30 kişilik bir grubun silahlandığı bilgisini alan Siirt Valiliği ilgili mahallelerde operasyon gerçekleştirmek üzere sokağa çıkma yasağı ilan ederek sivil unsurların tahliyesini gerçekleştirir.



Gerçekleştirilecek operasyon için Polis ekiplerine destek olması amacıyla Komando tugayından da destek talep edilir. Ancak tugay komutanı bu destek talebine 2. Ordu'dan başka bir operasyon için bilgi verildiği, bu sebeple operasyona destek verilemeyeceği cevabını verir. Çok daha enteresan bir gelişme ise Tugay komutanının, darbe girişimine destek vermeyeceğini düşündüğü komutanları arazi arama-tarama faaliyetine göndererek, terör operasyonu yapılacak bahanesiyle Eruh komando taburunu Siirt merkeze çekmesidir.



Eruh'tan gelen taburdaki askerlere komutanları Siirt'te 6-7 Ekim olayları gibi olayların meydana geldiğini, Emniyeti ve Valiliği korumak üzere şehir merkezine gittikleri bilgisini verir. Tabii ki esas amaç Valiyi ve emniyet yetkililerini teslim almaktır. Siirt Valisi Mustafa Tutulmaz'ın dirayeti ve halkın feraseti sayesinde bu girişim atlatılır. Ancak ilginçlikler elbette bu noktada bitmemektedir.



Sokağa çıkma yasağı ilan edilen mahalleleri abluka altına alan zırhlı araçlar ve birlikler Valiliğe yöneldiği için açılan koridordan, Siirt şehir merkezinde hendek savaşlarını başlatmak üzere gelmiş olan 15 kişilik terörist grup kaçarak uzaklaşır. Etraflarındaki çember kırılmış olmasına ve hendek savaşı başlatıp şehirde eylem gerçekleştirmelerine imkan sağlayacak bir zemin oluşmasına rağmen bu terörist grubun hiçbir eylem gerçekleştirmeden şehirden kaçması ilginçtir.



Fatih Sevgili'nin bu haber-analizini biz de birkaç ilginç bilgiyle desteklemiş olalım. Darbe girişiminin gerçekleştiği saatlerde sokağa çıkma yasağı ilan edilen mahallelerden birisinde bulunan Fatih İlkokulu'nda yapılan aramada 8 jandarma kepi ve 4 jandarma kamuflajı bulunmuştur. PKK'lıların mahalleye geldiğine şahit olan vatandaş, PKK'lılardan bazılarının asker kamuflajı giydiği bilgisini vermektedir.



Tüm bu gelişmelere ek olarak Siirt'te gerçekleştirilecek askeri operasyonda destek olması için Ankara'dan Polis Özel Harekat birliklerinin 15 Temmuz günü Siirt'e gönderilmesi talep edilmiş, bu talep doğrultusunda çok sayıda Polis Özel Harekat mensubu Siirt'e gönderilmiş. Tabii bu personel yarı yoldayken darbe girişimi olmuş. Böylelikle bombalanarak 50'den fazla kahraman polisimizin şehit edildiği Gölbaşı'ndaki Polis Özel Harekat Merkezinin de insan kaynağı neredeyse yarı yarıya azaltılmış.



İlginçlikler tabii ki bununla sınırlı değil. PKK'lı teröristler arasında gerçekleştirildiği tespit edilen telsiz konuşmalarına göre 15 Temmuz darbe girişiminden birkaç gün önce teröristlere “hedefimiz asker değil, polis" talimatı verilmiştir. 15 Temmuz darbe girişiminden birkaç gün sonra, yani darbenin başarısız olduğu anlaşıldıktan sonra ise “asker yeniden hedefimizdir" talimatı ulaşacaktır.



Tüm bu ayrıntılar bir araya getirildiğinde ortaya çıkan tablo şu. Vatana ihanet konusunda PKK ile FETÖ arasında bir ayrım yapmak mümkün değildir. Hatta ve hatta bu iki örgütün belli düzeyde bir işbirliği içerisinde olduğu görülüyor. PKK ile mücadele ediliyor görüntüsü verilirken aslında FETÖ, PKK'yı koruyup kollamış ve güçlendirmiş, zaman zaman FETÖ'nün Türkiye ve dünya içinde istediği gündem adeta PKK'ya sipariş edilen veya önü açılarak sağlanan eylemleri yoluyla oluşturulmuş. Çözüm süreci esnasında, hatta öncesinde ve sonrasında süreçleri entrikalarla yönetmeye çalışan FETÖ, kontrolündeki güvenlik güçleri üzerinden hiçbir zaman PKK'yı veya terörü yok etmeyi önceliği arasına almamış, aksine onu kendi çıkarları doğrultusunda hep hayatta tutma ve yönetmeyi hedeflemiş. Bu ilişki ağı içinde 15 Temmuz darbe girişimi esnasında PKK'nın senkronize bir biçimde sergilediği suskunluk ve hemen akabinde tekrar nöbeti devralır gibi sergilediği hareketlilik başlıbaşına dikkate değer..



Yöneten FETÖ'ye mukabil, PKK'nın olaya nasıl baktığıyla ilgili başka bir sesi örgütün medya sorumlusu Zana Azadî'nin şu cümleleri vermekte, böylece fotoğrafı tamamlamaktadır: “Fetullah Gülen'i hiç sevmem ama Erdoğan'ı devirmek için PKK'nin onlarla yaptığı ittifakı doğru buluyor ve destekliyorum."



PKK ile mücadeleyi tamamen PKK'yı yönetme ve onu kullanmaya dönüştüren FETÖ'nün bir de DAEŞ'le ilişkisini merak edenlere ABD'li general ilginç bir ipucu verdi: 'Türkiye adına DAEŞ'le mücadele için işbirliği içinde olduğumuz generaller şu anda FETÖ üyeliğinden dolayı tutuklu olduğu için, DAEŞ'le mücadelemiz aksıyor"



O ABD'li generale bu manzara içinden ne demek gerekiyor? Yahu bir ibret alsanıza, gerçekten DAEŞ'le mücadele ettiğinizi zannediyor olduğunuz o generaller PKK'yı hayatta tutarak yönettikleri ve kullandıkları gibi DAEŞ'i de yönetip hayatta tutuyor olmasınlar? Bu arada sizi de, cümle alemi kandırdıkları gibi kullanıyor olmasınlar?






#FETÖ
#PKK
#Siirt