“Biz çocuklarımızı sokakları kirletme diye yetiştiriyoruz.
Japonlar sokakta çöp görürsen al çöpe at diyerek yetiştiriyor.
Bu nedenle Japonya’da sokaklar tertemiz.”
Ekonomi Gazetecileri Derneği’nin (
) İzmir’de Tarihi Havagazı Fabrikası Kültür Merkezi’ndeki
XI. Küresel Isınma Kurultayı’na
katılan işadamlarından biri bu sözlerle temizlik konusundaki anlayış ve zihniyet farklılığına dikkat çekmiş.
Bizde sokaklar neden kirlenmeye devam ediyor.
Çünkü biz sokakları temizleme işinin
ait olduğunu düşünüyoruz.
Kirletme görevinin de bize!
BM İklim Değişikliği Konferansı-COP 25’te, Dünya Meteoroloji Örgütü (WMO)
-İklim Durumu
kamuoyu ile paylaştı.
*Son on yılda,
neden olduğu
,
ve deniz seviyesindeki yükselmenin olağanüstü derecede arttığını;
*2019 yılının,
ya da üçüncü
olarak kayda geçeceğini,
*
Küresel sıcaklık artışının
1.1°C artış gösterdiğini,
*Atmosferdeki
oranının rekor kırdığını dile getiriyor.
Görünen o ki sorunu herkes kendi ülkesindeki iklim şartlarını görerek yaşıyor ancak çözüm konusunda hem
hem de
olarak yapılan kayda değer bir şey yok.
Yani hem
kirletmeye devam ediyoruz hem de şikayet ediyoruz.
diyemeyeceğim çünkü bu kirli gidişle canımız sağ olmayacak.
95 kurum geçen ay sağlıklı bir gelecek için
başlattı.
Zehirsiz Sofralar Sivil Toplum Ağı’nın, Zehirsiz Sofralar Konferansı’nda, pestisitlerin zararları ve alternatif yöntemler konuşuldu,
çok zehirli 13 pestisitin
yasaklanması için bir imza kampanyası başlatıldı.
Gıda mühendisi Dr. Bülent Şık, bu
pestisitlerin zararlarını
şöyle açıkladı:
“Pestisit kalıntısı içeren gıdaların yenmesi veya
içilmesi insanlarda
olarak gözlenen çeşitli sağlık sorunlarına neden olur.
Faydalı böcekler, kuşlar ve arılar
başta olmak üzere uçucu böcek türlerindeki dünya genelinde azalmanın, bir başka deyişle
kaygı verici azalmanın en önemli nedenlerinden biri pestisit kullanımıdır.”
Doğayı ve insanları zehirleyen pestisitlerin yasaklanması kadar, zehirsiz tarım yöntemlerinin teşvik edilmesi ve doğa dostu üretim yapan küçük çiftçilerin desteklenmesi.
Yukarıda bahsi geçen
pestisit, endüstriyel tarımda kullanılan zehirli kimyasallara verilen genel addır.
Bildiğimiz tarım ilacıdır ancak bu her tarım ilacının zararlı olduğu anlamına gelmez.
Bazı tarım ilaçlarındaki zararlı kimyasallar, herhangi bir hastalığı iyileştirmediği gibi;
bunların sonucu olarak da hayvanları ve insanları, zehirlemekte, geri dönüşü imkansız biçimde
toprak, su ve biyolojik çeşitlilik kaybına
neden oluyor.
ve tüm dünya nüfusuna yetecek miktarda ürün yetiştirebilmek için tarımsal üretimde bazı
zehirli tarım ilaçlarının (pestisit
) kullanılmasının bir gereklilik olduğu söylense de tarım alanındaki
birçok uzman bu ilaçların gerekli olduğuna inanmıyor:
Bu ilaçlarla tarım üretimini artırmanın açlığa çare olmadığı gibi dünya genelinde
için önemli bir tehdide,
kaybına ve yaygın bir
yol açtığı söyleniyor.
Vaziyet ortada; tarımsal üretim artıkça
, gelir dağılımı
, fakir daha çok fakir, zengin daha çok zenginleşiyorsa tarımsal ilaçlarla üretimi artırmanın kimlere faydası olduğu açıktır.
Bir gün
içecek suyumuz, soluyacak havamız
ve
üzerinde yaşayacağımız bir toprak
kalmadığında yönetilecek şehirler ya da ülkeler de olmayacak.
O yüzden de insanoğluna ait olan değerleri korumak herkesin vazifesidir.
Yaşayan her canlıya eşit biçimde verilen
savurganlık, israf ve vurdumduymazlıkla kullanmaya kimsenin hakkı yoktur.
Herkes de hakkını gücü nispetinde korumak zorundadır.
Havayı, suyu, toprağı koruma görevi herkesindir, devredilemez.