Sizin de cep telefonlarınıza yağıyor mu sabahtan beri “Cuma'n mübarek olsun”lar…
Ayetler, Hadisler eşliğinde bazen görsel bazen sadece metin Cuma kutlamaları.
Müslümanlar sevinç içinde ya da hatırlanma hatırlatma hatırladığını belli etme amacıyla bolca telefon mesajı az sayıda sesli arama çok az ziyaretle Cuma'yı yaşamaya çalışıyor işte.
Gün içinde karşılaşanlar, sabah işyerine varınca veya dükkânı açınca birbirine “Hayırlı Cuma'lar” demeyi ihmal etmiyorlar.
O sıralarda bilmem hangi eyaletinin malî temsilcisi o merakla beklenen toplantıya dair son hazırlıklarını yapıyor.
Savunma sanayiinin devleri ne kadar silah satacaklarının hesabını.
Petrol gaz işindekiler muhtemel yılsonu kârlarını.
Dünya çok uzun zamandır öküzün boynuzlarından inmiş paranın üzerinde dönüyor çünkü.
Boru hatları ile güdümlü füze imalâtı, faiz oranlarıyla kendi çıkarlarının başkanının medya propagandası, beyazperdeyle x romanı, sosyal medyadaki yeni dalgalanmayla z istihbaratı hep içiçe o paranın hakimiyeti için bitmek tükenmek bilmeyen dolaplar çeviriyorlar alt alta üst üste.
Para imparatorluğu çağında dünyanın her yerinde fakirler daha fakir zenginler daha zengin hale gelmeye istikrar içinde devam ediyor.
Orta sınıflar yavaş ama yine de süren bir erimeyle ağır ağır damlıyor bir alt sınıfa doğru.
Bu yüzden canı ne zaman çekse Gazze'yi bombalayabilir İsrail veya Suriye'de iki çocuk daha nereden geldiğini bile anlamadığı bombalar mermilerle öldürülebilir. Açsak büyük dünya atlasını, gözümüzü kapatıp parmağımızı rastgele bir yere koysak hep aynı sonuçlarla karşılaşacağız; büyük bir eşitsizlikle onun sebebi ve karşıtı açgözlü, doymayacağı kesin kötü masallardan fırlamış ruhlardan farksız aslında bir avuç insan/aile.
Başka türlü de yorumlayabilirsiniz olup bitenleri.
Benim gördüğüm gittikçe artan bir eşitsizlik ve bunu durdurmak için güçsüzlerin daha da artan güçsüzlüğü.
Sonrasını nasıl idare edecekler sistemin patronları; yaşadığımız bu karmaşık ve kanlı süreçler dengeyi mi değiştirecek gidişatta güçlünün borusunu daha fazla, daha uzun zaman öttürmesine mi neden olacak, göreceğiz.
Cuma tabii ki mübarek.
Ve kutlanmaya, selamlanmaya lâyık; selâmlaşmaya ne güzel bir vesile.
Bu hoşluğun, güzelliğin devam edebileceği topraklarda bulunmak ne büyük nimet.
O toprakların sadece bütünlüğü değil, üzerinde yaşayan herkese bu hisleri verebilmesi ne bulunmaz değer şu gittikçe kararan dünyada.
Ve bunu sürdürebilmek için cep telefonumuza gelen veya yazıp gönderdiğimiz “Hayırlı cumalar” yetmiyor, yetmeyecek belli ki.
Anadolu'nun bütün dünyadan daha farklı yaşanabilen bir toprak haline gelmesinin şartları belli.
Dün de belliydi bugün de belli.
Yarına da nasıl taşıyacağımız belli.
O kararan dünyadan korumanın yolları da belli.
Çelik, petrol, dolara bulanmış kana karışmadan ama kendini korumayı da başararak; faizsiz dümensiz bir hayat kurarak; dünyanın ne boynuz ne para üzerinde döndüğüne iman etmeden içten, ne dediğini bilen bir “Hayırlı Cuma'lar” dileyerek.
Hayrın ve cumanın değerini bilerek.
O kadar basit aslında ve o kadar da zor geliyor biliyorum.
Ama cesareti elden bırakmayalım; göründüğü kadar zor değil hele imkânsız hiç değil.
…
Gezi Olayları'nın dumanı tüten zamanlarıydı, Işın Eliçin ve Murat Menteş ayrıldığında mealen “Eksiklikleri önemli, umarım yazdıkları zamanlar çabuk geri gelir” diye yazmıştım.
Gelmedi.
Şimdi de Ali Bayramoğlu'nun yazılarının eksikliğini hissedeceğiz.
Üstelik, bütün nitelikleri yanında ayrıca yazılarına, görüşlerine -katılsak da katılmasak da- en çok ihtiyacımız olan bir zamandayız.
Benim de gücüm sadece hayal gücüme yetiyor; “Üçü de tez zamanda geri gelse meselâ…” diyorum kendi kendime…
BIST isim ve logosu "Koruma Marka Belgesi" altında korunmakta olup izinsiz kullanılamaz, iktibas edilemez, değiştirilemez. BIST ismi altında açıklanan tüm bilgilerin telif hakları tamamen BIST'e ait olup, tekrar yayınlanamaz. Piyasa verileri iDealdata Finansal Teknolojiler A.Ş. tarafından sağlanmaktadır. BİST hisse verileri 15 dakika gecikmelidir.