Olmadık yere bile çiçek fidan ekmeyi sever bu toprağın kadınları.
O yüzden nerede oturuyorsanız oturun şu sıralar bir hanımelinin o baygın kokusunu duymamanız çok zor. Mevsimi geldi. Çiçekleri açtı, ağır ağır yayıyor şimdi rayihasını her biri.
Saksının köşesinde, bahçenin dip tarafında, balkondan eğilince falan gözünüze çarpan o şeyler maydanozdur evet. “Taze taze” diye koyarlar ara ara akşam yemeklerinde küçük bir tabak içinde sofraya veya çorbanın üzerine serperler gururla.
Sabah işe giderken başını okşayarak geçmeyi adet ettiğiniz fesleğenleri diken o kadınlardan biridir yine muhtemelen.
Muhtemelen bütün rüzgar yağmur güneş iniş çıkışına rağmen dingindir bahar; insanın içinde çiçekler güzel kokular yayar bir şekilde. Hastalar daha çabuk toparlanır, tozu alınan ev ve eşyalar daha parlak hale gelir, meyvesinin tadı suyunun sıcaklığı diğer mevsimlere göre niyeyse hep daha hoştur.
Kalbini hızlı çarptırır bütün bu sebepler. Şairler ve aşıklar için biçilmiş kaftan olur her yıl yeniden.
Şimdi son demlerinde kendini bir yaza terk ediyor usul usul.
Haber bültenlerinde sıcak hava müjdesi birden kavurucu sıcaklar uyarısına döndü bile.
NASA'ya sorarsanız son iki asrın en sıcak yazı kapımızda. Alıştık artık bu tarz açıklamalara. Bu da gelip geçecek nihayetinde.
Ama bizi ilgilendiren meseleler evet onlar daha fazla ısıtacak yazı belli ki.
İktidar partisinde genel başkan ve bunun bağlı uzantısı olarak başbakan değişiyor. Pazar günkü olağanüstü kongreyle birlikte Ahmet Davutoğlu her iki görevi de Binali Yıldırım'a devredecek.
MHP'de iyice hızlanıp şimdi durulmuş görünen restleşme Yargıtay kararıyla yeni bir aşamaya geçecek.
Dokunulmazlıklarla ilgili Anayasa değişikliğinin ikinci tur oylamasından bugün çıkacak sonuç biliniyor ki asıl HDP'yi etkileyecek.
Üç partideki bu değişim veya etkilenmeler CHP'yi nasıl etkileyecek henüz bilmiyoruz. Onların durumu biraz daha müstakbel referandumun kendisi veya ihtimaliyle şekillenebilir.
Artık öğrendiğimiz şu ki içeride yanan önemli değişimler veya bizi yakından ilgilendiren dış politikadaki gelişmeler birbirine bağlı, birbirini etkiliyor.
Suriye'deki iç savaşın sonucuna dair henüz bir ey söylemek mümkün değil. Her hafta yeni büyük bir operasyondan bahsediliyor ABD-Rusya ortaklığı üzerinden ama hareket edildiği görülmüyor. Savaş, çatışma, ölümler azalmadan sürüyor. Ateşkes can kayıplarında anlamlı bir düşe neden olmadı. Bölgeden çekildiği söylenen Rusya bir uçak gemisi yolluyor şimdi.
Dolar bugün itibariyle üç lira oluyor. Uzmanlar FED diyor, Haziran'da faiz artıracağının sinyalini verdi diyor. Onlar diyor da ben dünyanın öbür ucunda bir masada oturanların kendileri için aldığı kararların buralara kadar etkisi konusunda bildiklerimi de sindirerek anlamaya yatkın değilim ki…
İlgili kuruluşlar “kaydedilmiş en sıcak yazdan” bahsediyor, tarih kitaplarında bundan kaç kat daha sıcaklar kaç satırla işlendi geçti kimbilir oysa.
Sekiz bin kilometre ötedeki faiz toplantısı, referandum ihtimali, PKK'nın füze kullandığının ortaya çıkması, on beş kişinin toplam altmış kilo olarak gömülmesi, Bağdat'ta da patlamaya devam eden bombalar sıcaklıkları artıracak belli ki, daha da artıracak.
Bütün bu olup bitenler içinde faiz veya döviz oynaklığı içinde kanser olup gitmekte olan birinin son nefesindeki harareti veya oğlu öldürülmüş bir ananın içindeki yangını küresel ısınmayla kıyaslayabilecek teknikleri geliştirmeye cesaret edemeyecek hiçbir bilim adamı.
Yine de bir parça su arayan bir kedi veya serçe için yol kenarındaki, bahçedeki, balkondaki döküntü kaba suyu koymayı unutmayacak insanlar olacak.
En çok da kadınlar…
#Dokunulmazlıklar
#NASA
#FED
