Yokuş yukarı bisiklet sürmek

04:0027/10/2024, Pazar
G: 27/10/2024, Pazar
Yaşar Süngü

Ünlü filozof Sokrates’e sormuşlar: En çok kimi seversiniz? “Terzimi severim” demiş. Neden terzi demişler. “Çünkü ona her gittiğimde, benim ölçümü yeniden alır.” demiş Evren adını verdiğimiz canlılar dünyasında yalnızca değişen ve güncellenenler canlı kalabilirken, değişime direnenler ve ayak uyduramayanlar çürüyerek yok oluyor. Bütün canlıların uymak zorunda oldukları, değişmez ve değiştirilemez tek kanundur bu. Bitkilerin hayvanların ve insanların ortak yasası. Evrensel uyum yasası da diyebiliriz.

Ünlü filozof Sokrates’e sormuşlar: En çok kimi seversiniz?

“Terzimi severim” demiş.

Neden terzi demişler.

“Çünkü ona her gittiğimde, benim ölçümü yeniden alır.” demiş

Evren adını verdiğimiz canlılar dünyasında yalnızca değişen ve güncellenenler canlı kalabilirken, değişime direnenler ve ayak uyduramayanlar çürüyerek yok oluyor.

Bütün canlıların uymak zorunda oldukları, değişmez ve değiştirilemez tek kanundur bu.

Bitkilerin hayvanların ve insanların ortak yasası.

Evrensel uyum yasası da diyebiliriz.

**

Kullananlar iyi bilirler; Bisikletle yokuş çıkmak çok zordur.

Durursan düşersin.

Düşmemek için pedal çevirmek zorundasın.

Dünya bugün devletleriyle şirketleriyle tek tek insanlarla yokuş yukarı bisiklet süren adama benziyor.

Düşmemek için herkes pedal çevirmek zorunda.

**

Ekonomide de siyasette de sıkıntı şurada;

Herkes güncelleme ve değişimden yana olduğunu söylüyor ve şikayet ediyor ama kimse bu konuda kendisinden başlamıyor.

Değişim hep karşıdan bekleniyor

Böyle olunca da şikayet ede ede çürümeye başlıyoruz.

Biz değişmezsek dünya değişmez.

**

Türkiye ile AB arasında 28 yıl önce imzalanan Gümrük Birliği anlaşması değişen ekonomik şartlara göre güncellenmediği için iş dünyasına destek yerine köstek oluyormuş.

Küresel ekonomide rakipleri ile rekabet edemediklerini ifade eden iş dünyası temsilcileri Gümrük Birliği anlaşmasının güncellenmesi gerektiğini söylüyorlar.

Neden güncellenmesi gerektiğini ESİAD Başkanı Sibel Zorlu şu sözlerle anlatıyor; “Asimetrik yapısı, kapsamının sınırlı olması, danışma mekanizması ve anlaşmazlıkların halli bakımından yetersiz kalması gibi nedenlerle güncellenmeyi gerektiriyor.

Gümrük birliğinin asimetrik yapısının en önemli yansıması serbest ticaret anlaşmalarında (STA) ortaya çıkıyor.

AB’nin STA yaptığı ülkelerle Türkiye STA imzalayamadığı sürece rekabet edebilirliğimiz zorlaşıyor.

Türkiye’nin 23 STA’sı karşısında, AB’nin 78 adet STA’sı bulunuyor.

AB’nin, Kanada, Vietnam, Güney Afrika, Japonya, Kazakistan, Mısır gibi ülkelerle STA’sı veya ekonomik işbirliği anlaşmaları bulunurken, Türkiye’nin olmadığını görüyoruz.

Böyle bir tabloda gümrük birliğinin beklentilerimizi karşılaması giderek zorlaşıyor.

Hal böyle iken, sınırda karbon mekanizması AB’nin yeni ticaret politikası olarak karşımıza çıkmış durumda.

Bu mekanizmaya uyum sağlayamazsak gümrük birliğinin avantajlarından da yararlanamaz hale geleceğiz.

Bu bağlamda Türkiye-BRICS ilişkilerinin gündeme gelmiş olması doğal olarak dikkatleri çekiyor.

AB’nin yakın ticaret ortağı Türkiye ile daha fazla yakınlaşmasını, gümrük birliğinin güncellenmesinin önündeki siyasi engelleri kaldırmasını bekleyebiliriz.

Türkiye’nin her koşulda küresel rekabet koşullarına ayak uydurması ve ticaret savaşlarında yerini alması gerekiyor.”

**

Türkiye’nin AB yolculuğunun daha sağlıklı devam etmesi için neler yapılması gerektiğini de şöyle anlatıyor Ege İhracatçı Birlikleri Koordinatör Başkanı Jak Eskinazi; “Avrupa Birliği ile Türkiye arasındaki gümrük birliği 1995 yılında yürürlüğe girdi.

O zamanlar AB ülkeleriyle toplam ticaretimiz 30 milyar dolar civarındaydı. Bugün 210 milyar dolar.

Bu başarı gibi görünüyor ama potansiyelimiz bunun çok üzerinde.

Kotaları aşmamız gerekiyor.

Zeytinyağımızı satamıyoruz, tavuğumuzu satamıyoruz.

Gümrük birliğini yaparken onlara bir avantaj vermişiz ve hala bunu kullanıyorlar.

Şu anda AB’nin pek çok ülkeyle serbest ticaret anlaşması var.

Kurallara göre AB’nin serbest ticaret anlaşması imzaladığı ülkeler bizimle de serbest ticaret anlaşması imzalamalıydı.

Ama bunu yapmıyorlar.

Çünkü zaten avantajı ellerine almışlar. Bize avantaj vermek istemiyorlar. Türkiye bu işlerden çok fazla zarar görüyor.

Türkiye ve AB arasındaki ticaretin daha adil ve sürdürülebilir bir zemine oturtulabilmesi için gümrük birliğinin kapsamının genişletilerek tarım ürünlerinin, hizmetlerin ve kamu alımlarının dahil edilmesi, serbest ticaret anlaşmalarıyla ilgili beklentimizin karşılanması gerekiyor”.

**

Ancak dünyanın ekonomik sıkıntılardan daha büyük ortak bir sorunu var.

Çocuk katili İsrail’in durdurularak cezalandırılması.

Bu sorun çözülmeden dünyanın hiçbir sorunu çözülmeyecek.

Final ne zaman bilmiyoruz ama sonucu biliyoruz;

Gazze er ya da geç kazanacak.

#siyaset
#gündem
#yaşar süngü