Hem barış isteyip hem de Doğu'nun geri kalmış bölgelerine gelen yatırımları engelleyenlerin üzüm yemek istemediği belliydi.
Çözüm süreci fikir olarak iyiydi...
Şimdi terörle topyekün mücadele dönemi başladı.
Devlet teröriste acımayacak, gözaçtırmayacak.
Vatandaşlarını her türlü tehditten koruyacak.
Terörün halka korku salmasını engelleyecek.
*
Ama ne yazık ki böyle olmuyor.
Televizyonlar, gazeteler, internet medyası haberleri verirken adeta terörizmin ekmeğine yağ sürüyor.
Emniyetin ve siyasilerin yaptığı açıklamalar da korkuyu körüklüyor.
Haberler köpürtülerek onların istediği şekilde veriliyor.
Terör lanetlenirken halkın yüreğine bilmeden korku düşürülüyor
Bu çok yanlış.
Neden yanlış?
Terörün ne olduğunu iyi incelersek ne demek istediğim anlaşılır.
*
Bakın terör nasıl tarif ediliyor?
Terör ya da terörizm, siyasal, dinsel ve/veya ekonomik hedeflere ulaşmak amacıyla sivillere; resmî, yerel ve genel yönetimlere yönelik baskı, yıldırma ve her türlü şiddet içeren yolun kullanımıdır.
Terör uygulayan organize gruplara
; terör uygulayan şahıslara ise
denir.
Türkçeye, Fransızca “
” sözcüğünden geçmiş olan terör sözcüğü Latince kökenlidir.
Latince sözcüğün anlamı “korkudan titreme” veya “titremeye sebep olma”dır.
*
Fransızca Petit Robert sözlüğünde “Bir toplumda bir grubun halkın direnişini kırmak için yarattığı ortak korku” olarak tanımlanır.
Oxford İngilizce Sözlük'te “Genellikle siyasal nedenlerle, halkın gözünü korkutmak ve halkı yıldırmak için dehşet öğesini kullanmak” olarak tanımlanır
Türk Dil Kurumu Sözlüğü'nde, “
Yıldırma, cana kıyma ve malı yakıp yıkma, korkutma, tedhiş
” olarak tanımlanır.
*
Türkiye'de yıllarca teröre karşılık olarak anarşi sözcüğü kullanılmış, son yıllarda bu sözcük terk edilerek “terör” sözcüğü kullanılmaya başlanmıştır.
“
” sözcüğü Yunanca kökenlidir.
Yunanca sözcük “başsız, yöneticisiz” anlamına gelir.
*
Arapça kökenli tedhiş sözcüğü de zaman zaman terör anlamında kullanılır. Tedhiş sözcüğü, “korku salma, yıldırma” anlamlarına gelir.
Terörizm, “Disasters: Terrorism” adlı kitabında, “
?” başlığı altında Ann Weil tarafından da şu şekilde tanımlanmıştır:
“
Terörizm; rastgele seçilmiş ya da sembolik değeri olan kurbanların, şiddetin aracı olarak seçildikleri bir savaş yöntemidir
.
Bu araçsal kurbanların kurbanlaştırılmaları, mensup oldukları grup ya da sınıf içerisindeki yerlerine bağlıdır.
Böylece, söz konusu grup ya da sınıfa mensup olan diğer bireyler de, kronik bir terör korkusunun içine itilmiş olurlar”.
*
Terör sözcüğünün tanımına ilk defa
yeni bir boyut kazandırır.
Terör, yargısız karar verilen idamlara kadar giden uygulama şekli ve halk üzerinde bıraktığı korku ile tarihe devlet eliyle gerçekleştirilmiş bir terör örneği olarak geçer.
Bugün de İsrail, devlet terörü dendiğinde akla gelen ilk isimdir.
*
ihtiyaç duyduğu maddi kaynaklara daha çok yasadışı faaliyetleri ve dış yardımlar ile ulaşır.
Bu gelir kaynakları şu şekilde özetlenebilir:
Dış yardımlar
Uyuşturucu ticareti
İnsan kaçakçılığı
Büyük çaplı soygunlar
Haraçlar
Zorunlu bağışlar
Bağışlar
Diğer her türlü kaçakçılık
*
Son söz:
Terörizm medya olmadan yaşayamaz
.
Terör örgütleri medya sayesinde dehşet yayarlar ve propaganda yaparlar.
Anaları ağlatmak, çocukları yetim, kadınları dul bırakmak teröristin görevi ise anaları ağlatmamak, çocukları
babasız, kadınları kocasız bırakmamak da devletin
asli görevidir.
Savaş bir irşat. Savaş, ışıkla karanlığın diyaloğudur. Cemil Meriç