Her yıl eylül ayında balık sezonu açıldığında ilk tanıştığımız ve tattığımız en taze en bol avlanan balık istavritle birlikte palamuttur . Eylül ve Ekim ayı, ülkemizde genellikle denizlerde yaz döneminin bittiği, av yasağının kalktığı ve deniz suyunun soğumaya başladığı aydır. Karadeniz ve Marmara balıkları, av yasağının kalktığı Eylül ayından itibaren tezgahlara gelmeye başlar. Özellikle palamut ve istavrit bol ise her sofraya balık girer. Bu ayda hangi balık yenir diye sorarsanız cevabı bellidir;
Eylül ve Ekim ayı, ülkemizde genellikle denizlerde yaz döneminin bittiği, av yasağının kalktığı ve deniz suyunun soğumaya başladığı aydır.
Palamuda nazaran daha küçük ve yağlı bir balıktır.
Ağustos ayında Av yasağı olduğu için çapara ile tutulur.
**
Sürüler halinde yaşayan pulsuz siyah etli bir göçmen balıktır.
Sırtı çizgili, karnı gümüş rengindedir.
En lezzetlileri Karadeniz ve Marmara’da avlanılan tipleridir.
**
**
Yumuşak etli olduğu için fazla yıkamaya gelmez hemen dağılır.
Çeşme suyu ile temizledikten sonra her tarafını unlayın ve fazla ununu silkeleyerek üzerinden atın.
Kızgın yağa atın.
Arkalı önlü pişireceğiniz palamut balığı tavada yaklaşık 15 dakikada nar gibi kızarıp hazır olacak.
Hayatınızı tatsız tuzsuz yaşamayın herkes ölecek.
**
Balıkçılar çarşısında eylül başından bu yana palamudun en küçüğü 100 lira.
Fiyatlar büyüklüğüne göre 125, 150, 170 ve 200 lira olarak devam ediyor.
**
100 liralık en küçük palamut, iki kişiye yanında soğanla birlikte rahatlıkla bir öğün olur.
Balık aldığım balıkçının bitişiğinde yeşillik satan manavda bir kök marulun üstünde 75 lira yazıyordu.
Hemen yanındaki balık tezgahında ise bir balık 100 liraydı.
**
Sebze ve meyvede anormal fiyat artışları var.
Geçen hafta İstanbul’a yakın köyleri gezdim.
Bahçelerde meyvelerin çokluğu yüzümüzü güldürdü.
**
Yanına bir soğan yeter.
Fiyatı anormal olan hiçbir ürünü almayın, ölmezsiniz.