Yanlıştan dönmek ve “ sen haklısın ” diyebilmek egoların büyütüldüğü, kibrin karizma diye pazarlandığı bir ortamda herkesin harcı değil. Cinsiyet eşitliği ve özgürlüğü adı altında kadını ucuz işçi, ürün ve markaların reklam yüzü olarak kullanmak isteyen küresel şirketlerin estirdiği fırtınanın Avrupa’da ve ABD’de aileyi nasıl parçaladığını gördük. Medeni batının son fotoğrafı şöyle; Erkek ve kadın farklı farklı iş kollarında zamanlarının büyük kısmını ayrı olarak yaşarken, varsa çocuklar bakıcılara
Medeni batının son fotoğrafı şöyle; Erkek ve kadın farklı farklı iş kollarında zamanlarının büyük kısmını ayrı olarak yaşarken, varsa çocuklar bakıcılara emanet veya kreşlerde, yaşlı anne babalar da bakımevlerinde.
Bu fotoğraftan kimler mutlu?
Ucuz işçi ve ürünlerine müşteri bulan küresel şirketler.
Kimler mutsuz?
Karı koca, çocuklar, yaşlı anne babalar.
**
Sosyal medyada batılı kadın erkek birçok insanın paylaştığı videolardan anlıyoruz ki, Avrupalılar pişmanlar.
Oluşturulmak istenen yeni dünya düzeninden kimse memnun değil.
Erkekler tekrar erkek gibi erkek, kadınlar kadın gibi kadın olmak istiyor.
**
“Batıda erkekler tekrar aile kurmak ve aile reisi olmak istiyor. Eşlerinin dışarıda çalışmasını istemiyor onların ev hanımı olmalarını istiyor.
Evin ekonomik açıdan geçimini erkeklerin üstlenmesini daha doğru bulan kadınların sayısı hızlar artıyor.
Kadınlar dışarıda çalışmak istemiyor, çocuklarını bakıcıların değil kendilerinin yetiştirmesini istiyor.”
**
Onlar yanlıştan dönmeye çalışırken biz ne yapıyoruz?
Dışarıda çalışan kadın itibar sahibi, evde çalışan kadın itibarsız algısı yayılmaya devam ediliyor.
**
16-18 Şubat 2024 tarihlerinde 77 ilin merkez dahil 379 farklı ilçesinde yaşayan 2550 kişiye telefonla sorular sorulmuş.
2 bin 550 kişiden alınan cevaplara ve araştırma şirketinin bu cevaplara yaptığı yorumlara bakalım.
**
Araştırmanın yönetici özeti bölümünde araştırmayı yapanların ve yaptıranların cevaplardan pek memnun kalmadıkları görülüyor;
Ve kadınla erkeği cinsiyet konusunda eşit hale getirmek için daha fazla çalışmak gerektiğini şu sözlerle ifade ediyorlar; “Türkiye toplumuna yönelttiğimiz sorular ve yargılara verilen yanıtlara baktığımızda toplumsal cinsiyet eşitliği konusunda pozitif bir gidişat olduğunu, fakat bu gidişatın daha da hızlanması gerektiğini görüyoruz.”
Araştırmacıları üzen konulardan biri de şu olmuş;
**
Araştırmaya göre çalışan her 10 kadından yalnızca 2’si mutlu olduğunu söylüyor.10 yıl önce kadınlarda kendini mutlu hissedenlerin oranı erkeklerden fazla olurken, bugün kadınlarda mutlu olanların oranı erkeklerden daha az.
Kadın iş hayatında mutlu değil. İçine aldığınız iş dünyası gerek ekonomik gerek sosyal getiri açısından kadının fizyolojik ve psikolojik yapısına uygun değil.
Araştırmanın yönetici özetinde “Kimliğini cinsiyet üzerinden tarif etmede en çok öne çıkan grubun da çalışan kadınlar olduğu görünüyor.” Deniyor.
**
Ama Anadolu insanının mayası sağlam, onlar değiştirmeye çalıştıkça direniyor.
“Ne kadar değiştirdik” diye on yılda bir araştırma yapıyorlar ve sonuçlara üzülüyorlar.
Onlar üzüldükçe biz seviniyoruz.