Korku duygusu, insanın yüreğine girmeye görsün en kısa zamanda bütün bedeni esir alır.
Mevsim geçişlerinde dünyada herkesin yakalandığı normal basit bir gripten her yıl ölenlerin sayısı
ölenlerin sayısından daha fazla.
Ancak bu bile korkunun virüsten daha hızlı yayılmasını önleyemiyor.
İstanbul’da sokaklara, vapurlarda, metro ve metrobüslerde kısacası bütün toplu ulaşım araçlarında
görmeye alıştık.
Bu arada en basit bir
bile korkunun getirdiği talep ihtiyacı ile yüzde bine yakın zamlanmış.
dönüştürenler her zaman olacaktır.
rakamları da korkunun seviyesi belirleyecek.
Peki,
Aralık 2019’da ortaya çıkan koronavirüs salgını, küresel ekonomi ve dünya ticaretini nasıl derinden etkiliyor?
, dünyada
sonraki en büyük ikinci ekonomik güç.
Gıda, oyuncak, otomotiv sektörü, turizm, sinema, teknoloji, akıllı cihazlar endüstrisi, çip üretimi, havacılık, sinema, alışveriş ve daha birçok ürün ve hizmet Çin’e göbekten bağlı durumda.
Dünyanın en büyük
ve önemli bir
Çin’de üretim
etkileyecek kadar büyük.
Salgın nedeniyle Çin’in petrol talebi günlük 250 bin varilden fazla azalınca petrol fiyatları talep azlığı ve üretim fazlası nedeniyle bir anda 60 doların altına indi.
Uzun yıllar
küresel ekonomiyi ülkesine çeken Çin zamanla yüksek değere sahip ürünleri de üretmeye ve tüketmeye başladı.
üretimlerini sürdürmek için, Çin’e bağlı durumdalar.
Apple, Microsoft ve Qualcomm gibi teknoloji dünyasında kilit öneme sahip şirketlerin ürünleri Çin’de üretiliyor.
aynı zamanda nüfus gücüyle devasa bir pazar.
Çin’in büyümesini 5,6 olarak revize etti.
Bu oran aynı zamanda 1990 yılından beri öngörülen en düşük büyüme hızı anlamına da geliyor.
salgının dünya ekonomisine zararının
olacağını tahmin ediyor.
Çin’in aşırı büyümesine sert bir fren oldu
Çin’de üretim yapan
ve
de virüs yüzünden üretim sıkıntısı yaşıyor.
şimdilik olumsuz etkilenmemiş gözüküyor.
Hatta bunun fırsata dönüştürülmesinin bile mümkün olduğu söyleniyor.
Dış ticarette büyük darbe yiyen
yerine
ülkeleri alımlarda Türk mallarını tercih edebilir.
Bu da iç piyasa ve ekonomik canlanma için büyük bir kazanç olur.
‘Şer gördüğümüz şeylerde hayır, hayır gördüğümüz şeylerde de şer olabilir’
kaidesi işliyor.
itibarıyla son rakamlara göre, dünya genelinde vaka sayısı 91 bini geçti, 3 bini aşkın kişi corona virüs nedeniyle yaşamını yitirdi.
virüs bugüne kadar 65’in üzerinde ülkede görülürken en son Türkiye’nin kuzeyindeki Ukrayna’ya sıçradı.
ölü sayısı 77’ye, vaka sayısı 2336’ya yükseldi.
İran Meclis Başkan Yardımcısı, 23 milletvekilinde yeni tip koronavirüs tespit edildiğini duyurdu.
Virüsün yayılmasını engellemek amacıyla 54 bin tutukluya da ev izni verildi.
Öte yandan Çin Başkonsolosu
Türkiye’de dün katıldığı bir televizyon programında, Çin’de koronadan ölenlerin sayısının
olduğunu söyledi.
Sunucu da
civarındaki Çin’in nüfusunu kastederek, “Bu aslında Çin’in nüfusuna göre çok çok küçük bir rakam” deyince,
Başkonsolosun cevabı şöyle oldu; Dünya Sağlık Örgütü’nün ilk basın toplantısında da böyle söylendi ama ben çok kasılıyorum bu sözlerden
. Dikkat edin, bunlar rakam değildir, bunlar CANDIR...
Başkonsolostan insan gibi, insana yakışır bir cevaptı bu; koronavirüsten ölenleri can olarak görmek.
Canlı yayınların her zaman böyle bir riski vardır.
Hatayı telafi edemiyorsun.
Az çok tanıdığımız kadarıyla sunucunun böyle düşünmediğinden eminiz.
Zaten sunucu da utandı söylediği sözden.
Ama bu cevap tabii ki bize
rakam olarak baktığını da unutturmadı.
ölen Çinliler nasıl ki rakam değilse, Çin baskısından ölen
da rakam değil.
ölen sivil masumlar da rakam değil.
savaş yüzünden kamplarda açlık ve yetersiz beslenme nedeniyle hayatını kaybeden çocuklar ve bebekler de rakam değil.
yüzünden ailelerini korumak için ülkelerinden
de rakam değil.