EDISYON:

İpin ucu

04:007/08/2024, Çarşamba
G: 7/08/2024, Çarşamba
Yaşar Süngü

Fındıkta hasat zamanı sürüyor. Sıcaklık, kahverengi kokarca ve mantar hastalıkları nedeniyle rekoltede düşüş bekleniyor. Bu yıl kayıplarla birlikte fındık üretiminin 700 bin tonun altında gerçekleşeceği tahmin ediliyor. Bu arada üretici, sanayici, tüccar, ihracatçı, esnaf, manav tüm Karadeniz insanı fındık alım fiyatının açıklanmasını bekliyor. Dünya fındık üretiminin yüzde 64’ünü ülkemiz gerçekleştiriyor. En yakın üretici ülke olan İtalya ile aramızda 7,7 kat üretim farkı var. Türkiye Ziraat Odaları

Fındıkta hasat zamanı sürüyor. Sıcaklık, kahverengi kokarca ve mantar hastalıkları nedeniyle rekoltede düşüş bekleniyor.

Bu yıl kayıplarla birlikte fındık üretiminin 700 bin tonun altında gerçekleşeceği tahmin ediliyor. Bu arada üretici, sanayici, tüccar, ihracatçı, esnaf, manav tüm Karadeniz insanı fındık alım fiyatının açıklanmasını bekliyor.

Dünya fındık üretiminin
yüzde 64’ünü
ülkemiz gerçekleştiriyor.
En yakın üretici ülke olan
İtalya
ile aramızda
7,7 kat üretim farkı
var.
Türkiye Ziraat Odaları Başkanı, “Biz fındığı üretmezsek dünya
çikolata sektörü
durma noktasına gelir. Çünkü çikolatada başka ürünler denenebilir ama fındığın özellikle de Türk fındığının verdiği
tat ve aroma
yakalanamaz.” diyor.
Ülkemizin en çok fındık ihraç ettiği iki ülke
Almanya ve İtalya.

Fındığı ülkemizden ithal eden bu iki ülke, işleyip tüm dünyaya pazarlıyor. Ülkemizin kazandığı gelirin kat kat fazlasını kazanıyor.

Ürettiğimiz diğer birçok üründe olduğu gibi.

**

“Fakat bu ülkelerde fındığın kaç lira olduğu ya da olacağı konuşulmuyor” diyor
TZOB
Başkanı.

Ne konuşuluyormuş?

Üretilen katma değerli ürünlerin dünyaya nasıl daha fazla satılabileceği.

Biz ne konuşuyoruz?

Fındık bu yıl kaç para olacak.

İşte bu sistemin yanlış işleyişinden kaynaklanan aradaki anlayış ve zihniyet farkı bizim sürekli yoksul kalmamıza onlarınsa sürekli zenginleşmesine vesile oluyor.

Bu zincirin en masum ve mağdur iki tarafı var;
üretici ve yerli tüketici.

O her şeye rağmen üretiyor ve ucuza satıyor, biz de pahalı yiyoruz.

Üreticinin eline ancak karnını doyurabilecek kadar para kalıyor.

Üretilen ürünler
tüccar ve ihracatçılar
tarafından ham madde veya yarı hammadde olarak dışarı satılıyor.
Ülkemiz fındık üretiminin
yüzde 80-85’ini
ihraç ediyor.
Bu ihracatın üzerine ortalama
110 bin ton
iç piyasa tüketimini de koyduğumuzda hemen hemen ürettiğimiz kadar fındığı tükettiğimiz görülüyor.

Elimizde stok olarak fındık kalmıyor.

Üreticiyle tüketici arasındaki aracılar emeksiz en az
10 kat fazla
kazanıyorlar.
Saadet zinciri gibi.

**

Tarlada 2 liradan aracıya satılan domatesi markette 20 liradan alıyoruz.

Bütün ürünlerde böyle.

İpin bir ucu üreticide diğer ucu da üretimle tüketim zincirinin arasına giren aracılarda.
Oysa sağlıklı bir ekonomik sistemde ipin bir ucu üreticide diğer ucu da sistemi kuran ve
denetleyen devlette
olması lazım.

Araya sızanları, kural tanımayanları, destursuz girenleri ayıklamazsak, görmezden gelirsek, gelir adaletini sağlayamayız.

Adalet mülkün temelidir.

**

İpin ucu
ile ilgili o meşhur hikayeyi biliyorsunuz.

Genç adam imtihanı kazanıp imam olmaya hak kazanmış.

İlk Cuma tayin olduğu camide hutbeye çıkacak ve ilk hutbesini verecek ama dediğimiz gibi tecrübe de yok, o yüzden heyecanlı.

Yanlış yapmaktan korkuyor.

Cami cemaatinden tecrübeli ihtiyarlarından birine konuyu açmış.

İhtiyar adam
, “Hallederiz evladım kolayı var.

Minberde hutbe okumaya çıktığın yerden halının altına doğru bir ip uzatırız.

Ben de hemen minberin girişinde otururum.

İpin bir ucu sende olur bir ucu da bende.

Yanlış okuduğunda ipi çekerim sen de anlarsın hemen düzeltirsin.” demiş.

Genç hocanın
aklı yatmış.

Cuma günü erkenden ipi hazırlamışlar.

İhtiyar minberin altında ipin ucunda yerini almış.

Genç hoca minbere çıkmış ve duaya başlamış.

Ancak bir gün önce hocayla ihtiyarın konuşmasına
kulak misafiri olan ve şakayı seven cemaatten
biri
ihtiyarın bulunduğu yere kadar gelmiş ve ipin üstüne oturmuş ve başlamış iple oynamaya.

İp gerilince hoca ipin çekildiğini zannetmiş ve yanlış okuduğunu düşünerek duanın başından tekrar başlamış.

Ama adamın duracağı yok, otururken habire ipi çekiştirip duruyormuş.

Hoca da her seferinde eyvah yanlış okuyorum diyerek daha fazla heyecanlanıyor, heyecanlandıkça da yanlış yapmaya başlıyormuş.

Cemaat ne olduğunu anlayamamış ama bir şeyler olduğunu hissetmiş, hocanın çaresizliğini izliyorlarmış.

Hoca dayanamamış ve hutbeyi yarıda kesip patlamış; “Ey cemaat kusura bakmayın hutbeyi kısa kesiyorum çünkü
ipin ucu araya giren bir p… eline geçti.”
Bizde ipin ucu
aracılarda
.
Küresel ekonomide ise ipin ucu
siyonistlerde
.
ABD ve İsrail, Gazze’yi
gündemden düşürmek için savaş senaryoları üretiyor.
Batıda
tersine dönen rüzgârdan korktular, İslam düşmanlığını tekrar hortlatmaya çalışıyorlar.

Şu an İngiltere’de yaşanan kaos gibi.

Ellerindeki
trilyon dolarlık
sıcak parayla altın, döviz, borsa, faiz, kıymetli madenler ve kripto piyasasını karıştırıyorlar.
Ancak ne yaparlarsa yapsınlar
Gazze
, zulüm bitene kadar dünyanın gündeminden düşmeyecek.
#fındık
#üretim
#Yaşar Süngü

Günün en önemli haberlerini e-posta olarak almak için tıklayın. Buradan üye olun.

Üye olarak Albayrak Medya Grubu sitelerinden elektronik iletişime izin vermiş ve Kullanım Koşullarını ve Gizlilik Pollitikasını kabul etmiş olursunuz.