Çok para uyutmaz insanı

04:007/02/2021, Pazar
G: 7/02/2021, Pazar
Yaşar Süngü

1987 yapımı ilk Borsa filminde Wall Street canavarı Gordon Gekko’nun (Michael Douglas) film boyunca“Açgözlülük iyidir. Açgözlülük Amerika’yı ayakta tutar”sözleri o dönemin küresel ekonomik zihniyetini tarif ediyordu.Amerika ile beraber bütün dünyayı sarsan2008finansal krizinden sonra bu filmin devamı çekildi.ABD Borsası’nın beşiği Wallstreet’i anlatan “Wallstreet: Money never sleeps” yani Türkçe ismiyle“Borsa: Para asla uyumaz”.Bu film de“Hırs iyidir”mesajıyla 10 yıl sonra yani 2010’ların küresel

1987 yapımı ilk Borsa filminde Wall Street canavarı Gordon Gekko’nun (Michael Douglas) film boyunca
“Açgözlülük iyidir. Açgözlülük Amerika’yı ayakta tutar”
sözleri o dönemin küresel ekonomik zihniyetini tarif ediyordu.
Amerika ile beraber bütün dünyayı sarsan
2008
finansal krizinden sonra bu filmin devamı çekildi.
ABD Borsası’nın beşiği Wallstreet’i anlatan “Wallstreet: Money never sleeps” yani Türkçe ismiyle
“Borsa: Para asla uyumaz”.
Bu film de
“Hırs iyidir”
mesajıyla 10 yıl sonra yani 2010’ların küresel ekonomik anlayışını yansıtıyordu.
İşsizlik ve yoksulluk endişesinin topluma hâkim olduğu o günlerde komedyen Bill Maher, televizyon programında milyonlarca broker’a rol model olmuş Gekko’ya şu sözlerle seslenmişti:
“Hayır Gordon, açgözlülük iyi değildir.”
Bugün yaşadığımız iklim krizi, çevre kirliliği, kuraklık, salgın ve benzeri afetlerin tamamı
açgözlülüğün ve hırsın
sonucu.
Milyonlarca insanın kendi açgözlülükleri ile kandırılıp evsiz ve işsiz kaldığı, nüfusun yüzde 1’inin ülkenin servetinin yüzde 99’unu kontrol ettiği “dünyanın en zengin ülkesi” Amerika’da
7 kişiden 1’inin fakirlik sınırının altında
yaşadığı o günlerden bugüne değişen ne var?

Hiçbir şey yok.

Çok para uyutmaz insanı.

Zenginlerin yoksullardan az uyuması bundandır.

**

Amerikalı sosyal psikolog
Paul Piff
basit bir deney yapıyor. Bildiğimiz monopoli oyununu 100 kişiye oynatıyor.
Monopoli
, zarla oynanan bir zenginlik, ticaret oyunu. Zar atıp çıkan sayı kadar ilerliyor, yolunuzun üzerinde kâra veya zarara uğruyorsunuz, mal alıp, ticaret yapıyorsunuz.
Piff
, bu oyunun kurallarında biraz değişiklik yapmış. Kazananın kazancını hep iki kat saymış.
Sonuç
? Oyuna eşit şartlarda giren iki arkadaştan kazananın hali tavrı değişiyor. Rakibi kendisine göre fakirleştikçe söz ve tavırlarıyla onu aşağılamaya başlıyor. Kazandıkça yani
zenginleştikçe ukalalaşıyor.
Oyun içinde zar atışı, konuşması bile değişiyor. Oyun sırasında masa üzerindeki çerezleri almak için yaptığı hamleler bile abartılı ve ukalaca. Oyun bile olsa
başarı ve para kazananları
değiştirmiştir.

**

Piff’in
bu konuda yaptığı 5 ayrı araştırmaya dair yayımladığı makalede üst-ekonomik sınıftaki insanların zenginliği, başarıyı hak ettiklerine inançları, alt-ekonomik düzeydeki kişilere göre daha fazla.
Nitekim bahsi geçen deneyde ayrıcalıklı oyuncular oyundaki
başarılarının kendisine ait
olduğunu söylüyor.
Yani kuralların lehlerine değiştirilmesinin etkisini ve
şansı
kabul etmiyorlar. İyi strateji izledikleri için, isabetli kararlar verdikleri için başarılı olduklarına inanıyorlar.
Ukalaca davranışlarını, fakirleri küçümsemelerini vicdanlarına haklı göstermek için
zarın gücünü inkar ediyorlar.

Oysa oyunda kimin zengin kimin fakir olacağını, kimin çok kimin az kazanacağını zar belirliyor.

**

Çalışanların
yanında kendisine fırça atan fabrika patronunun müdür oğluna tecrübeli bilge ustabaşının cevabı zarın önemini anlatan güzel bir cevaptır aslında;
“Senin bu fabrikaya müdür olman için patronun oğlu olman yetti evlat ama ben ustabaşılığa soyadımla değil, çalışarak, terleyerek çıktım.
Sen benim yerimde olsaydın acaba ustabaşılığa kadar gelebilecek miydin?”

Zarın payı, aklın, zekanın, çalışmanın, çabanın payından daha fazla.

Tıpkı içinde yaşadığımız hayat gibi.

**

Zenginliğin davranışları nasıl değiştirdiği üzerine
çalışan sosyal psikolog Paul Piff,
deneyden şu sonuca varıyor;
Maddi varlıklar arttıkça, refaha ulaştıkça insanlar daha bencil, vurdumduymaz, merhamet ve empati yoksunu oluyor. Değişimdeki bu oranın az ya da çok olmasını
din, kültür, sosyal çevre ve kişisel özellikler
belirliyor.

**

Kaliforniya Berkeley Üniversitesi’nden Dacher Keltner,
maddi kazanımları arttıkça insanların davranışlarının değişmesini farklı bir şekilde yorumluyor.
Gelir düzeyleri düşük insanlar
yaşamak için başka insanlarla iletişim kurmaya muhtaçtırlar. Bu da onların
sosyalleşmesini
, empati kurmasını sağlıyor. Çevresindeki insanların duygularına daha
duyarlı
oluyor. Parası olan ise çevresindekiler için duyarlı olmaya ihtiyaç hissetmiyor. Her işini
parayla
ve ekonomik gücüyle halledebileceğine inanıyor.
İnsanlık açısından
zenginlik ve makam sahipliği, kazancın çok yüksek olduğu ama kaybedenin de çok olduğu iki riskli alan.
#Para