1 Ekim Pazar sabahı, TBMM’nin açıldığı gün, Ankara’da İçişleri Bakanlığı’na yönelen terör saldırısıyla ilgili önemli soru, bilgi ve analizler var. Teröristlerin nereden geldiği, Ankara’ya nasıl ulaştığı, saldırıyı nasıl gerçekleştirdiği, terör örgütünün asıl amacının ne olduğu merak ediliyor. Yeni bir saldırı dalgasıyla karşı karşıya olup olmadığımız soru işareti. Ankara’da bu soruların yanıtını aradım. KİM BU TERÖRİSTLER? Saldırıda etkisiz hale getirilen iki teröristten birinin kimliği belirlendi.
1 Ekim Pazar sabahı, TBMM’nin açıldığı gün, Ankara’da İçişleri
Bakanlığı’na yönelen
terör saldırısıyla ilgili önemli soru, bilgi ve analizler var. Teröristlerin nereden geldiği, Ankara’ya nasıl ulaştığı, saldırıyı nasıl gerçekleştirdiği, terör örgütünün asıl amacının ne olduğu merak ediliyor. Yeni bir saldırı dalgasıyla karşı karşıya olup olmadığımız soru işareti. Ankara’da bu soruların yanıtını aradım.
KİM BU TERÖRİSTLER?
Saldırıda etkisiz hale getirilen iki teröristten birinin kimliği belirlendi. Saldırganlardan birinin adı
Kanivar Erdal kod adlı Hasan Oğuz
. 1996 doğumlu. Türkiye Cumhuriyeti vatandaşı.
Terör
örgütü
PKK’ya küçük yaşlarda katılmış katılmış
. Terör örgütünün çocukken örgüte kattığı, beynini yıkadığı bir canlı bomba. Herhangi bir kaydı yok.
Son görüldüğü yer Suriye’nin kuzeyi.
Öldürülen diğer teröristin kimlik tespit çalışması sürüyor. Muhtemelen yabancı uyruklu. İki terörist de örgütün
sözde
Ölümsüzler
Taburu’nda
görevli. Örgütün bu birimi canlı bombalardan oluşuyor. Örgüt genellikle kanser hastalarını ya da küçük yaşta örgüte katarak beynini yıkadığı isimleri bu birimde kullanıyor. (
Yeni
Şafak’ın daha önce manşetine taşıdığı
ABD’nin
Çocuk
Askerleri
haberi daha fazla önem kazandı.) Sonuç:
Saldırıyı gerçekleştiren yapı, terör
örgütü
PKK’nın Suriye kolu YPG’dir. Adres orasıdır
.
ANKARA’YA NASIL GELDİLER?
Geldikleri yer Suriye’nin kuzeyi. Beraberinde taşıdıkları silah ve patlayıcıları sınırdan kara yoluyla geçirmeleri pek mümkün değil.
Paramotor kullandıkları, Adana bölgesine indikten sonra kırsal alan
üzerinden
Kayseri’ye geldikleri
tahmin ediliyor.
İşte burada şehit veteriner
Mikail Bozlağan
ile karşılaşıyorlar. Altı ay önce baba olan Bozloğan bölgede sevilen, yardımsever bir isim. Ailesi ve çevresiyle ilişkileri güçlü. Teröristler yardım bahanesiyle durdurdukları Bozlağan’ı katlederek aracını gasp ediyorlar. Bu olay cumartesi akşamı saat 22.00 sularında oluyor. Daha sonra teröristler Ankara’ya yöneliyor.
Yakalanmamak için ana yollardan uzak duruyorlar.
NASIL ETKİSİZ HALE GETİRİLDİLER?
Görüntülerde izlediniz. Araçtan inen arka koltuktaki ilk terörist otomatik silahla bakanlık nizamiyesinde görevli
polis memurları Erkan Karataş ve Alim Reis’i
hedef alıyor. Şoför koltuğunda oturan ikincisi arabanın arkasına geçerek lav silahını ateşlemeye çalışıyor. İlk terörist, polisin verdiği sert karşılık üzerine muhtemelen panikliyor. Hedefine ulaşamadan elindeki butona basarak kendisini havaya uçuruyor (Üzerinde
dolar taşıyormuş
.) Bunun üzerine ikincisi lav silahını ateşlemeden bırakıyor ya da ateşleyemiyor (
Lav silahı dolu bulundu
.) Patlamanın neden olduğu toz bulutundan faydalanarak İçişleri Bakanlığı içerisine girmeye çalışıyor. Ancak başından vurularak etkisiz hale getiriliyor. Bu arada öldürüldüğünde parmağı butonun üzerinde, çantasındaki bombayı patlatmak üzere. Sonuç: Orada yapmaya çalıştıkları şey bakanlık binasına girerek
sansasyonel bir eyleme
imza atmaktı. Ancak görevli polislerin
dikkati ve soğukkanlı müdahalesi nedeniyle başaramadılar. Büyük bir facia
önlendi.
YENİ BİR SALDIRI DALGASI MI?
Bu soruya yanıt vermek için henüz erken. Son tahlilde terör örgütü bu ve benzeri girişimlerde sürekli bulunuyor. (Geçtiğimiz yıl
Mezitli Polis Evi’ne
de benzer bir saldırı düzenlendi.) Ancak
bu girişimler emniyet ve istihbarat birimlerinin dikkati sayesinde engelleniyor
. Kamuoyuna yansımıyor. Ancak her saldırının kendine has nedenleri olur. Bu saldırının hangi olay ve gelişmelere denk düştüğünü tahlil etmek önem arz ediyor.
Bir
. Terör örgütünün bu tür sansasyonel eylemlere yönelmesinin sebebi yurtiçi ve yurtdışı operasyonlarla hareket edemez hale getirilmesi. Ankara’nın lider kadroyu hedef alma stratejisi, bu konuda geliştirdiği kapasite, SİHA operasyonlarıyla elebaşların sık sık hedef alınması örgütün psikolojisini bozdu. Örgüt, ABD’den bu operasyonların engellenmesini istiyor. (Geçen hafta yazmıştık.
Bu kez Bafel Talabani Bağdat’taki büyükelçilikleri ziyaret ederek ABD ve Avrupa
ülkelerinden
benzer bir talepte bulundu
.) Tüm bunlara Arap aşiretlerin ayaklanmasını da ekleyin. Örgüt içinde otoritesi sallanan lider kadro canlı bombaları harekete geçiriyor. Tabana “Hâlâ ayaktayım” mesajı vermeyi hedefliyor.
DİKKAT DAĞITMA ÇABASI
İki. ABD’nin yeni bir planı var.
Suriye’nin kuzeyi ile Irak’ın kuzeyini birleştirmeye
çalışıyor.
Talabani
bu oyunda kritik rolde. Ankara bunu gördüğünden Irak’ta tam saha pres uyguluyor (Operasyonlar ve Hakan Fidan’ın Irak ziyareti.) Terör örgütünün Suriye’deki tüm hareketleri izleniyor ancak bir süredir Ankara Irak’ın kuzeyine odaklanıyor. Örgüt,
Kuzey Irak’ta
üslenme
alanlarının yüzde 90’ını kaybetti
. Bu yüzden daha güneyde konuşlanma çabasında, Barzani ile gerilim yaşıyor. İçişleri Bakanlığı’na yönelik terör saldırısının Suriye kaynaklı olması, Ankara’nın dikkatini dağıtma çabası.
Üç. Kimse üzerinde durmuyor ama bu nokta önemli. Azerbaycan’ın son anti-terör operasyonuyla Dağlık Karabağ’da egemenliğini perçinlemesi,
terör
örgütünün
tetikçiliğini yaptığı
örtülü
koalisyonu
huzursuz etti. Terör örgütü aynı zamanda bir taşeron örgüttür. PKK’lılar İkinci Dağlık Karabağ Savaşı’nda Ermenistan safında yer almış, geçtiğimiz hafta “Dağlık Karabağ’da Ermenilere karşı katliam yapıldığı” tezviratına PKK’lı hesaplar da katılmıştır. Ne yalan söyleyeyim. Saldırı haberini aldığımda aklıma gelen ilk şey bu oldu.
#Ankara
#saldırı
#terör örgütü