ABD, OPEC+ ülkelerinin petrol üretimini azaltma kararına sert tepki gösterdi. Bu kararın “Rusya’ya destek vermekle eşdeğer olduğunu” ileri sürdü. Suudi Arabistan’ı askerlerini ülkeden çekmekle tehdit etti. ABD aynı zamanda Avrupa’yı Rus enerji denkleminden çıkmaya zorluyor. Rusya’yı zayıflatmak, AB ve NATO’yu kontrolü altında tutmak istiyor. Enerji bu planın en önemli araçlarından biri.
AB ise güvenlikte ABD’ye, enerjide ise önemli ölçüde Rusya’ya bağımlı. Geçtiğimiz günlerde Kuzey Akım doğalgaz boru hattı saldırıya uğradı ve kapandı. Washington AB’ye “Rusya ile bağını kopar” diyor.
Almanya’nın hedefi yaşlı kıtanın ABD ve Rusya’ya bağımlılığını azaltmak. Ukrayna savaşının başladığı günlerde Kiev’e destek karşılığında ABD’den kopardıkları 100 milyar euro’luk savunma bütçesi iznini Almanya Başbakanı Scholz’un “AB ordusu ve 2025 yılına kadar oluşturulacak hızlı saldırı birliği” teklifi izledi.
Enerjide Rusya’ya bağımlılığını üçte iki oranında azaltma kararı alan AB’nin nasıl bir yol haritası izleyeceği ise belirsiz. Uzmanlar Avrupa’nın bu kışı atlatabileceğini düşünüyor. Ancak sonrası muamma. “Bu kış 5 şiddetinde bir kasırgaya hazır olun” diyen Türk yetkiliye AB’li diplomatın verdiği “Bu kış 4 şiddetinde bekliyoruz, ancak seneye 5 şiddetini mumla ararız” şeklindeki cevap durumu özetliyor.
AB’nin seçenekleri sınırlı. Elde temmuz ayında Azerbaycan’la imzalanan TANAP kapasitesinin artırılmasını öngören anlaşmasının dışında pek bir şey yok. Irak, İran, İsrail ve Doğu Akdeniz kaynakları AB için diğer alternatifler. Bu kaynakların Avrupa’ya ulaşabilmesi için elverişli tek güzergâh Türkiye. Diğer bir deyişle AB’nin enerji darboğazından çıkış yolu Türkiye’den geçiyor.
Bu şartlar altında Putin’in Türkiye’yi enerji dağıtım merkezi yapma teklifi -fotoğrafı okuyabilenler için- oldukça önemli. Satranç tahtasında yeni bir hamle bu. Konuyla ilgili teknik müzakereler henüz yapılmadı. Ancak açıklamalara yansıyan unsurlar mahiyetle ilgili fikir veriyor. Buna göre Ruslar Türk Akım’a paralel yeni bir boru hattı inşasını, Türkiye’de bir gaz dağıtım merkezi oluşturulmasını, Rus gazının Türkiye üzerinden Avrupa’ya gönderilmesini ve gaz fiyatlarının Türkiye’de belirlenmesini istiyor.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Son görüşmemizde Sayın Putin ile bu noktada hemfikir olduk. Rusya’dan gelen Türk gazıyla (Buradaki “Türk gazı” vurgusuna dikkat) bir hat oluşturacağız.” dedi. Yani Ankara projeye ilgi gösteriyor. Madalyonun iki yüzünü de görerek. Fırsatlar ve tehditleri hesaplayarak.
Ukrayna savaşı ilanihaye sürmeyecek. Savaş bittiğinde piyasa gerçekleri -en azından enerjide- yeni işbirliklerini zorunlu kılacak. Türkiye bu proje ile savaş sonrası döneme yatırım yapabilir.
Ayrıca Ankara, Ukrayna-Rusya arasında, tahıl krizi, esir takası, Dolmabahçe görüşmelerinde oynadığı stratejik arabulucu rolün bir benzerini enerji alanında, Rusya-Batı ekseninde de üstlenebilir. Dahası Türkiye Putin’in önerisinin ötesine geçerek Rus gazıyla birlikte Azerbaycan, Türkmenistan, Irak, İran ve İsrail gazlarını Avrupa’ya ulaştırabilir. Avrupa’nın doğalgaza ihtiyacı var. Başta Almanya olmak üzere enerjide dışa bağımlı AB ülkeleri, bu alternatifi destekleyecektir.
Böylesine stratejik bir konunun ABD ile ilişkileri nasıl etkileyeceği de merak ediliyor. Ukrayna krizinde Türkiye’nin oynadığı önemli rol ABD’yi Ankara ile daha dengeli bir ilişki kurmaya zorluyor. Ankara’nın analizine göre yeni durumda ABD Türkiye’yi Batı blokuna yakın tutmak ve Rusya’ya yönelik yaptırımlara ortak etmek istiyor.
Bir haftada yaşanan üç gelişme bu tezi doğruluyor. ABD Senatosu -Ankara’ya gelen bilgilere göre Biden’ın doğrudan müdahalesi ile- Türkiye’ye F-16 satışını şarta bağlayan teklifi savunma bütçesi taslağından çıkardı. ABD Elçisi Flake, Türkiye’nin Ukrayna’daki rolünü övdü, “Yunanistan ve Türkiye arasında taraf tutmuyoruz” açıklaması yaptı. Hazine Bakan Yardımcısı Elizabeth Rosenberg Türkiye’ye gelerek iş dünyasına Rus yaptırımları konusunda bilgi verdi.
Washington, Rus yaptırımlarını hafifletecek her projeye karşı çıkacağını açıkça gösteriyor. Buna rağmen Türkiye’nin Ukrayna’da izlediği rasyonel, dengeli ve barışçıl dış politikasına itiraz edemedi. Enerjide de kimsenin hayır diyemeyeceği bir Ankara formülüne kendini hazırlamalı.
Not: Gazete dendiğinde akla gelen ilk markalardan biridir Yeni Şafak. Duruşu, ilkeleriyle köklü bir çınardır. Bu ailenin bir parçası olmam için beni davet eden Yayın Yönetmenimiz Hüseyin Likoğlu’na teşekkürlerimle.
BIST isim ve logosu "Koruma Marka Belgesi" altında korunmakta olup izinsiz kullanılamaz, iktibas edilemez, değiştirilemez. BIST ismi altında açıklanan tüm bilgilerin telif hakları tamamen BIST'e ait olup, tekrar yayınlanamaz. Piyasa verileri iDealdata Finansal Teknolojiler A.Ş. tarafından sağlanmaktadır. BİST hisse verileri 15 dakika gecikmelidir.