Bu Trump’ın 11 Eylül’üdür!

04:003/01/2025, Cuma
G: 3/01/2025, Cuma
Yahya Bostan

Rus lider Putin demişti ki.. “Biz Suriye’de yenilmedik.” Esad ile İran’ın yenildiğini ima etmişti. Basın önünde böyle konuşuldu ama Rusların Suriye’deki büyük değişimden bazı dersler çıkardığı anlaşılıyor. Bir Rus yetkilinin şöyle söylediği ifade ediliyor: “Suriye’deki yapılanmamız 20 yıl geride kalmıştı. Yaklaşanı öngöremedik. Değişeceğiz.”Herkes gelişmelerin Türk-Rus ilişkilerini negatif etkileyeceğini düşünürken Moskova farklı bir tutum takınıyor. Bunda elbette Türkiye’nin, o karmaşada Rus askerine


Rus lider Putin
demişti ki.. “Biz Suriye’de yenilmedik.” Esad ile İran’ın yenildiğini ima etmişti. Basın önünde böyle konuşuldu ama Rusların Suriye’deki büyük değişimden bazı dersler çıkardığı anlaşılıyor.
Bir Rus yetkilinin
şöyle söylediği ifade ediliyor: “Suriye’deki yapılanmamız 20 yıl geride kalmıştı. Yaklaşanı öngöremedik. Değişeceğiz.”Herkes gelişmelerin Türk-Rus ilişkilerini negatif etkileyeceğini düşünürken Moskova farklı bir tutum takınıyor. Bunda elbette
Türkiye’nin, o karmaşada Rus askerine ve büyükelçiliğe zarar gelmemesi için gösterdiği
çabanın katkısı var. Bir de Ukrayna bağlamı ve Ankara’nın artan önemi. Ama belki de daha önemlisi Rusların yaşanan gerçeği kabul etmesidir. Pozisyonunu güncellemesidir. İran ve Esad’la sıkı işbirliğinin, Suriye halkının meşru taleplerine kulak tıkamanın, sadece rejimle iletişim kurarak,
tüm yumurtaları aynı sepete koymanın faturasını
ödüyor
Ruslar
.
Libya/Hafter bölgesine gönderdikleri askerlerin Suriye’ye dönmesi zor (ABD, yaptırımları kaldırmak için
Rus ve İran varlığının
ülkeden
uzak tutulmasını
şart
koşuyor
.) Ama Rusya, yeni yönetimle sağlıklı diyalog kurarsa, askeri olmasa da ekonomik ve siyasi ilişkisini sürdürebilir.

DEAŞ İSRAİL’İN MAYMUNCUĞU
Suriye’de yaşananlardan ders almayan, pozisyonunu değiştirmeyen bazı ülke ve aktörler de var. Misal, İran. Misal, bazı Avrupa ülkeleri. Misal, İsrail. İran bahsine daha önce girdiğim için üzerinde durmayacağım. Bazı Avrupa ülkeleri meselesi de şöyledir.
Dışişleri Bakanı Fidan
demişti ki.. “PKK konusunda 2,5 ülke ile sorunumuz var. Biri ABD, diğeri İngiltere, biraz da Fransa.” Putin de dedi ki “
Bazı Avrupalı liderler bana … Kürtlere devlet sözü verildiğini
sonra kandırıldıklarını söyledi.” Şimdi de deniyor ki.. Bazı Avrupalı ülkeler, “Vatandaşımız olan DEAŞ’lıları geri almayacağız. Onlar Suriye’de dursun. Bekçiliğini de PKK yapsın” istiyor.
Bu “Suriye’deki DEAŞ varlığı” meselesi önemlidir.
DEAŞ, istihbarat
örgütlerinin,
ama en
çok İsrail’in,
maymuncuğudur
. İsrail, kontrol etmek istediği bölgelerde DEAŞ tehdidini kullanır.

SENATÖR O AÇIKLAMAYI NEDEN YAPTI?
ABD,
DEAŞ’a Karşı Uluslararası Koalisyon’u
Irak’tan çıkarma kararı aldı. Irak’la bu konuda anlaştı. Koalisyonun bir parçası muhtemelen Kuzey Irak’ta kalacak. Bir kısmı belki Afrika’ya geçecek. Koalisyonun Suriye tarafı ne olacak belirsiz ancak ABD’nin oradan da çıkmak istediği uzun süredir konuşuluyor.
Bu İsrail ve dostlarını korkutuyor. İki sebeple: Bir. ABD olmaksızın hiçbir şey yapamayacaklarını biliyorlar. İki. Suriye’nin kaotik, zayıf bir yapıda kalmasını, ”tehdit” oluşturmamasını, bu kapsamda Suriye’nin kuzeyinde bir terör devleti kurulmasını istiyorlar.
DEAŞ ve PKK
, İsrail
için birbirinin eksiğini tamamlıyor
. Onlar için PKK ne kadar önemliyse DEAŞ da o kadar önemli.
Bunu nereden biliyoruz?
ABD’li senatör Lindsey Graham
geçtiğimiz günlerde Türkiye’yi rahatsız eden bir açıklama yaptı. “IŞİD’i yok eden Kürt güçlerin tehdit edilmesine izin veremeyiz” dedi. Neden bu açıklamayı yaptı?
Evanjelistler
öyle
istemiş
. Kimisi buna komplo diyecektir. Ama vaka budur.

ABD’NİN İKİ YAKASINDA ÇOKLU SALDIRI
Ama ilginçtir, Trump, Suriye’den çekileceğine dönük güçlü işaretler veriyor. Bu yüzden, Trump daha koltuğuna oturmadan önemli gelişmeler yaşandı.
ABD, tam da yılbaşı kutlamaları sırasında
, çoklu
saldırının hedefi oldu
. Yine masum siviller hedef alındı. New Orleans’ta yeni yıl kutlamasında kalabalığı aracıyla hedef alan, Şemseddin Cabbar’ın ABD vatandaşı olduğu,
ABD ordusunda 10 yıl görev yaparak şerefli terhisle ayrıldığı
ortaya çıktı. Aracında DEAŞ bayrağı bulundu.

ABD basınına yansıdı: Cabbar saldırı sırasında yalnız değildi. Alana patlayıcı bırakan 4 kişinin olduğu sanılıyor. Aynı saatlerde Las Vegas’ta Trump Otel’in önünde Tesla marka bir araç patladı. Sonra New York… Bir gece kulübü yakınlarında kalabalığa saldırı oldu.

Bunların hepsi terör saldırısı mı, birbiriyle ilintili mi, hepsi DEAŞ ürünü mü bilmiyoruz. Bildiğimiz şey, DEAŞ’ın Suriye’de varlık gösterdikten on yıl sonra
-ilk kez- ABD’de (New Orleans) terör saldırısı düzenlemiş olmasıdır
. Tam da ABD, Suriye’den çıkış hazırlığındayken… Terör örgütü PKK, “Beni yalnız bırakırsanız DEAŞ hortlar” diye şantaj yaparken… İsrail, terör örgütü PKK ile Suriye’de açık işbirliğine girmişken…

ABD Başkanı Trump saldırıyla ilgili ilk yorumunda, konuyu iç siyasete tahvil etti. Gelişmeyi göçmen politikasına bağladı. Trump meseleyi üstüne alınmadı ama bu, onun 11 Eylül’üdür. DEAŞ’ı ABD’de harekete geçirenlerle senatörlere açıklama yaptıranlar aynı yöne bakıyorlar.

Yazıyı bir şüpheyle bitirelim: ABD bu saldırıları,
DEAŞ’a Karşı Uluslararası Koalisyon’un
yeni lokasyonları için altlık yapabilir.
#ABD
#Donald Trump
#Yahya Bostan