Uzunca bir süredir tartışılan ve ilgiyle takip edilen ABD Başkanlık seçimlerinde ipi göğüsleyen Trump’ın, dünya ve Türkiye için ne anlam ifade edeceği üzerine tartışmayı bir önceki yazımızda anlatmıştık. Trump’ın, özellikle öngörülemez tavrının siyasete yansıması beklentisi, ABD müesses nizamı açısından bir sorun teşkil etse de Türkiye ölçeğindeki ülkeler açısından kısmi kazanımlar üretebilir. Tabii buradaki iyimserliğin oldukça ihtiyatlı olduğu gerçeği de dikkate alındığında, gelecek dönemde ortaya
Uzunca bir süredir tartışılan ve ilgiyle takip edilen ABD Başkanlık seçimlerinde ipi göğüsleyen Trump’ın, dünya ve Türkiye için ne anlam ifade edeceği üzerine tartışmayı bir önceki yazımızda anlatmıştık. Trump’ın, özellikle öngörülemez tavrının siyasete yansıması beklentisi, ABD müesses nizamı açısından bir sorun teşkil etse de Türkiye ölçeğindeki ülkeler açısından kısmi kazanımlar üretebilir. Tabii buradaki iyimserliğin oldukça ihtiyatlı olduğu gerçeği de dikkate alındığında, gelecek dönemde ortaya çıkacak somut adımlar üzerinden analiz yapılması daha isabetli olacaktır.
Seçim öncesindeki anket ve beklentilerde açığa çıkan, yarışın başa baş geçeceği beklentisi gerçekleşmedi. Demokratlar açısından büyük bir hezimet olan bu seçimde, salıncak eyaletlerin Trump lehine şekillenmesinin yanı sıra senatodaki çoğunluk da Cumhuriyetçilere geçti. Özellikle Michigan’daki sonuçlara bakıldığında, orada yaşayan Müslüman ve Arap toplulukların Trump lehine pozisyon alması dikkate değerdi. Uzunca süredir Biden’ın Gazze politikasına yönelik eleştirilerin Demokrat seçmende kızgınlığa neden olduğu ve bunun bir sonuç üretip üretemeyeceği beklentileri de bu anlamda karşılık buldu.
Sonuçların netleştiği ve herhangi bir şüpheye yer olmadığı anlaşıldığında, Trump zafer konuşmasını yaptı ve ailesine teşekkür etti. Teşekkür kısmındaki en uzun bölüm, uzunca bir süredir kendisine eşlik eden Elon Musk ile ilgiliydi. Musk’ın medya alanındaki etkisinin yanı sıra uzay alanındaki çalışmalarına atıf yapan Trump, bir yandan da nasıl bir ekiple hareket edeceğini de gösteriyordu. Post-endüstriyel dönemin en önemli figürlerinden birisi olan Musk’ın, Trump’ın kadrosunda yer alması, yapay zeka, bilgi-iletişim teknolojileri ve uzay alanındaki çalışmaların önemsendiğini de gösteren bir tercih aynı zamanda. Başkan Yardımcısı Vance dahil olmak üzere güçlü bir ekiple ABD’yi yönetecek olan Trump’ın, seçim öncesi vaadinde olduğu gibi Amerika’yı yeniden büyük bir devlet haline getirme misyonu, seçmenin en önemli beklentisi olacak.
Benzer biçimde uzunca bir süredir ABD kamuoyunu etkileyen ve Trump’ın da seçim öncesinde yoğunlukla kullandığı göç konusu ile ilgili sorular, seçmenler nezdinde Trump’a yönelik teveccühü göstermektedir. Kimin göç konusunu daha iyi yöneteceğine dair sorularda da öne çıkan Trump, seçimler öncesinde Biden yönetimini göçmen meselesinde sert biçimde eleştirmiş ve ABD sınırlarının korunmadığını açık bir biçimde kamuoyunun dikkatine sunmuştur. Biden’ın bir tür görev onayı anlamına gelen performans değerlendirmesi ile ilgili sorulara verilen cevaplara bakıldığında ise, dört yıllık Başkanlık dönemi ile ilgili ciddi bir huzursuzluğun olduğu görülmektedir.