CHP ve bitmeyen değişim tartışması

04:0024/06/2024, Pazartesi
G: 24/06/2024, Pazartesi
Turgay Yerlikaya

14 ve 28 Mayıs seçimlerinin ardından ortaya çıkan tablo, özellikle Millet ittifakını oluşturan bileşenler açısından ciddi bir hayal kırıklığı yarattı. Seçimlerin öncesinde bir masa etrafında konsolide olan partilerin hedeflerini gerçekleş-tirememiş olması bir muhasebeyi de beraberinde getirdi. Özellikle ittifakın kurucu unsuru olan CHP’de bu muhasebe bir kurultay süreci ve sonrasında genel başkanlığın değişimi ile sonuçlandı. Söz konusu değişimin sadece aktörel düzeyde kaldığı ve CHP’nin siyaset


14 ve 28 Mayıs seçimlerinin ardından ortaya çıkan tablo, özellikle Millet ittifakını oluşturan bileşenler açısından ciddi bir hayal kırıklığı yarattı. Seçimlerin öncesinde bir masa etrafında konsolide olan partilerin hedeflerini gerçekleş-tirememiş olması bir muhasebeyi de beraberinde getirdi. Özellikle ittifakın kurucu unsuru olan CHP’de bu muhasebe bir kurultay süreci ve sonrasında genel başkanlığın değişimi ile sonuçlandı. Söz konusu değişimin sadece aktörel düzeyde kaldığı ve CHP’nin siyaset yapma biçiminde ya da ideolojik kodlarında bir değişim olmadığı da sıklıkla vurgulandı.

31 Mart seçimlerindeki sonuçlarla birlikte CHP’nin en önemli tartışmalarından birisi yine değişim üzerine. Değişim kelimesinin sadece literal boyutta kalmaması adına politik bir yenilenmenin de hedeflendiği partiyi önemli meydan okumalar beklemektedir.
Nitekim seçim sonrasında siyasette yumuşama ya da normalleşme tartışmalarının bir tarafı olan CHP içerisinde veya CHP’ye politik olarak yakınlık hisseden bazı kesimlerde partinin müzakere ettiği AK Parti ve Cumhurbaşkanı Erdoğan mücadele edilmesi gereken bir aktör olarak görülmektedir.

Müzakere mi Mücadele mi?
Müzakere ya da mücadele ekseni üzerinden tartışılan değişim konusu son günlerde 2000’li yıllar ile ilgili bir tartışmayı da yeniden gündeme getirdi. Özgür Özel’in bir gazeteci ile girdiği diyalog üzerinden CHP’nin eskiden neden iktidar olamadığı üzerine de bir bahis tartışmaya açıldı.
2002 ve sonrasında AK Parti’nin iktidarda olması ve ciddi bir seçmen teveccühüne muhatap olmasını anlamlandıramayan bazı gazetecilerin seçmeni ötekileştirdiği ve aşağıladığı gerçeği, bugün CHP’nin genel başkanı tarafından eleştirilen bir durum.
Özel’e göre, bu tip gazeteciler nedeniyle CHP geniş halk kitlelerine açılma ve onlarla bütünleşme noktasında ciddi sorunlar yaşadı.

Hiç kuşkusuz o dönemi hatırlayanlar, AK Parti ve seçmeninin sadece birkaç gazeteci eliyle değil ana akım medyanın kahir ekseriyetinde benzer bir ötekileştirilmeye ve tahkire maruz bırakıldıklarını bilmektedirler. Başörtüsü üzerinden yaşanan tartışmalar, parti kapatma süreci ve Cumhuriyet mitingleri ile oluşturulan atmosferin en önemli destekçilerinden birisi de CHP’nin bizatihi kendisi idi. Bu nedenle seçmenin yoğun bir desteği ile iktidar olan bir parti ve seçmenine yönelik negatif tutumu sadece birkaç yazar üzerinden okumak anlamlı değil. Bir dönem ve zihniyetin yansıması olan bu durum, medyadan siyasete geniş bir kapsama alanında karşımıza çıkan bir tavır idi. O nedenle CHP’nin genel başkanlık düzeyinde açtığı bu tartışmada gerçek bir değişimi hedeflediğini göstermesi ancak ve ancak partinin geçmişi ile hesaplaşması ile mümkün olacaktır.


CHP Tarihi ve Değişim Tartışmaları

Cumhuriyet ile yaşıt olan CHP’nin kendi tarihi içerisinde birçok değişim tartışması yaşandı. Partinin yaşadığı kan kaybının nasıl giderileceği konusunda 1946 ile 1949 arasında yaşanan tartışmalar, dini konular başta olmak üzere dünyadaki gelişmelere paralel olarak daha özgürlükçü bir ortamın tesis edilmesini hedefliyordu. Benzer bir değişim tartışması kesintisiz bir DP iktidarı sürecinin sonlarında yaşanmış ve söz konusu tartışma 27 Mayıs darbesinin ardından ortanın solu ve önemli politik değişimlere imkan tanımıştır. CHP Planlama Bürosu başta olmak üzere partiye yakın dergilerde CHP’nin ideolojik istikameti ve dönüşümüne ilişkin tartışmalar yapılmış ve süreç nihayetinde Ecevit’in liderliği ile sonuçlanmıştır.

Sancılı geçen ortanın solu tartışmalarına parti içerisinden de çok yoğun muhalefetler söz konusu olmuş ve bu tartışma 1965 ve 1969 seçimlerinde CHP’nin olumsuz sonuçlar almasını da beraberinde getirmiştir. Fakat uzun yıllar süren sancılı bir dönemin ardından Ecevit liderliğindeki CHP gerçek anlamda halkla temas kurabilmiş ve bu temas onu 1973 yılında iktidara taşıyabilmiştir. 1960’lar boyunca tartışılan ve on yılın üzerinde bir muhasebe ve iç tartışmalarla ilerleyen partinin değişimi konusu ancak ve ancak uzun yılların ardından meyvelerini verebilmiştir.

Yakın tarih açısından da bakıldığında benzer değişim tartışmaları ve halkla bütünleşme arayışlarının söz konusu olduğu bilinmektedir. Özellikle 2009 yılında partinin dindar ve muhafazakar kitlelerle yakınlaşması adına
başörtüsü ve Kur’an kursları konusundaki açılım politikaları söz konusu olmuş fakat bu açılımlar sahici bulunmamış ve bütünüyle de bir değişime de yol açmamıştı.
Kılıçdaroğlu’nun genel başkanlığı sürecinde de tartışılan açılım politikaları CHP’yi iktidara taşıma ya da partinin politik kimliğini bütünüyle değiştirme anlamında bir sonuç üretememiştir.
Bugün gelinen noktada, CHP’deki değişimi okuyabileceğimiz bir manifesto ya da bu tartışmaları takip edebileceğimiz bir fikri zeminin olmaması, değişimden ne anlaşıldığı ile ilgili soru işaretlerini de artırmaktadır.
CHP’nin 31 Mart seçimleri sonrasındaki emanet oyları kalıcı hale getirmesi ve özellikle Cumhur ittifakını oluşturan partilerin tabanlarına seslenebilmesi ancak değişimden neyi kastettiğini ayrıntılı biçimde izah etmesi ile mümkün olabilecektir
. Bunun yapılmaması durumunda ise değişimin sadece aktörlerle sınırlı kaldığı ve politik bir değişimin söz konusu olmadığı CHP ile ilgili şüphe ve soru işaretleri de devam edecektir. Hiç kuşkusuz CHP’ye bir öz atfetmek ve onun değişemeyeceğini de varsaymak anlamlı olmayacaktır. Nihai kertede CHP’nin önünde özellikle değişimin ne olduğu, içeriğinin nasıl tanımlanacağı ve partinin yakın tarihi ile ilgili nasıl bir muhasebenin söz konusu olacağı gibi önemli meydan okumalar söz konusu.
#Siyaset
#Politika
#CHP
#Turgay Yerlikaya