14 ve 28 Mayıs seçimlerinin ardından ortaya çıkan tablo, özellikle Millet ittifakını oluşturan bileşenler açısından ciddi bir hayal kırıklığı yarattı. Seçimlerin öncesinde bir masa etrafında konsolide olan partilerin hedeflerini gerçekleş-tirememiş olması bir muhasebeyi de beraberinde getirdi. Özellikle ittifakın kurucu unsuru olan CHP’de bu muhasebe bir kurultay süreci ve sonrasında genel başkanlığın değişimi ile sonuçlandı. Söz konusu değişimin sadece aktörel düzeyde kaldığı ve CHP’nin siyaset yapma biçiminde ya da ideolojik kodlarında bir değişim olmadığı da sıklıkla vurgulandı.
Hiç kuşkusuz o dönemi hatırlayanlar, AK Parti ve seçmeninin sadece birkaç gazeteci eliyle değil ana akım medyanın kahir ekseriyetinde benzer bir ötekileştirilmeye ve tahkire maruz bırakıldıklarını bilmektedirler. Başörtüsü üzerinden yaşanan tartışmalar, parti kapatma süreci ve Cumhuriyet mitingleri ile oluşturulan atmosferin en önemli destekçilerinden birisi de CHP’nin bizatihi kendisi idi. Bu nedenle seçmenin yoğun bir desteği ile iktidar olan bir parti ve seçmenine yönelik negatif tutumu sadece birkaç yazar üzerinden okumak anlamlı değil. Bir dönem ve zihniyetin yansıması olan bu durum, medyadan siyasete geniş bir kapsama alanında karşımıza çıkan bir tavır idi. O nedenle CHP’nin genel başkanlık düzeyinde açtığı bu tartışmada gerçek bir değişimi hedeflediğini göstermesi ancak ve ancak partinin geçmişi ile hesaplaşması ile mümkün olacaktır.
Cumhuriyet ile yaşıt olan CHP’nin kendi tarihi içerisinde birçok değişim tartışması yaşandı. Partinin yaşadığı kan kaybının nasıl giderileceği konusunda 1946 ile 1949 arasında yaşanan tartışmalar, dini konular başta olmak üzere dünyadaki gelişmelere paralel olarak daha özgürlükçü bir ortamın tesis edilmesini hedefliyordu. Benzer bir değişim tartışması kesintisiz bir DP iktidarı sürecinin sonlarında yaşanmış ve söz konusu tartışma 27 Mayıs darbesinin ardından ortanın solu ve önemli politik değişimlere imkan tanımıştır. CHP Planlama Bürosu başta olmak üzere partiye yakın dergilerde CHP’nin ideolojik istikameti ve dönüşümüne ilişkin tartışmalar yapılmış ve süreç nihayetinde Ecevit’in liderliği ile sonuçlanmıştır.
Sancılı geçen ortanın solu tartışmalarına parti içerisinden de çok yoğun muhalefetler söz konusu olmuş ve bu tartışma 1965 ve 1969 seçimlerinde CHP’nin olumsuz sonuçlar almasını da beraberinde getirmiştir. Fakat uzun yıllar süren sancılı bir dönemin ardından Ecevit liderliğindeki CHP gerçek anlamda halkla temas kurabilmiş ve bu temas onu 1973 yılında iktidara taşıyabilmiştir. 1960’lar boyunca tartışılan ve on yılın üzerinde bir muhasebe ve iç tartışmalarla ilerleyen partinin değişimi konusu ancak ve ancak uzun yılların ardından meyvelerini verebilmiştir.
BIST isim ve logosu "Koruma Marka Belgesi" altında korunmakta olup izinsiz kullanılamaz, iktibas edilemez, değiştirilemez. BIST ismi altında açıklanan tüm bilgilerin telif hakları tamamen BIST'e ait olup, tekrar yayınlanamaz. Piyasa verileri iDealdata Finansal Teknolojiler A.Ş. tarafından sağlanmaktadır. BİST hisse verileri 15 dakika gecikmelidir.