Birleşmiş Milletler zirvesinin yapılmasının hemen öncesinde Türkiye’nin bu seneki zirveye dair gündeminin ne olacağı tartışma-larında, bölge ve kürede yaşanan sıcak gelişmeler ön plana çıkıyordu. Bu beklentilere paralel olarak, özellikle Filistin meselesi ve İsrail’in amansız terörü, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın zirve konuşmasındaki en kritik başlıktı. Öyle ki İsrail’in Batı’nın desteği ile Gazze başta olmak üzere Lübnan’a taşıdığı terörün bilançosunu rakamlar üzerinden ifade eden Erdoğan, dünyanın
Birleşmiş Milletler zirvesinin yapılmasının hemen öncesinde Türkiye’nin bu seneki zirveye dair gündeminin ne olacağı tartışma-larında, bölge ve kürede yaşanan sıcak gelişmeler ön plana çıkıyordu. Bu beklentilere paralel olarak, özellikle Filistin meselesi ve İsrail’in amansız terörü, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın zirve konuşmasındaki en kritik başlıktı. Öyle ki İsrail’in Batı’nın desteği ile Gazze başta olmak üzere Lübnan’a taşıdığı terörün bilançosunu rakamlar üzerinden ifade eden Erdoğan, dünyanın sessizce izlediği bu soykırımı en üst perdeden dile getirdi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın BM zirvesi dışında Türkevi’nde yaptığı ikili temaslarda da bu konuya özel önem atfettiği açık. Dünyanın geri kalanının sistemde olmadığı ve krizlere çözüm üretemediği bir uluslararası düzenin sürdürülemez olduğu açık. İmtiyazlı üyeler aracılığıyla daha da karmaşık hale gelen BM’nin, barış ve güvenliğin tesisine yönelik katkısının söz konusu olabilmesi, ancak ve ancak yeni bir formasyonla mümkün olacaktır. Her seferinde ötelenen BM reformu tartışmalarının tıkandığı nokta ise imtiyazlı üyelerin ayrıcalıklarını terk etmeye sıcak bakmamaları.
Türkiye’nin temasları ve diplomatik trafik
Türki-ye’nin doğrudan rol aldığı, Azerbaycan-Ermenistan arasındaki normalleşme adımları da hem BM nezdinde dile getirilmiş hem de Türkevi’nde Erdoğan-Paşinyan görüşmesi ile farklı bir yere taşınmıştır. Türkiye-Ermenistan ilişkileri açısından yıllara sari makası da kapatacak olan bu adımların sonuç vermesi, bölgesel çatışma risklerini de asgariye indirecektir. Yine Erdoğan’ın diplomasinin önemine yaptığı vurgunun ardından verdiği Libya ve Doğu Akdeniz örnekleri de bölge açısından oldukça önemli. Kıbrıs sorununun çözümüne de ayrı bir başlık açan Erdoğan’ın, adada federasyon modelinin bugünkü dünyada mümkün olmadığı ve iki devletli çözümün Kıbrıs açısından bir mecburiyet olduğu vurgusu oldukça önemli idi.
Cinsiyetsizleştirme ve fıtrata savaş
2024 Paris Olimpiyatları’nın açılışında, milyarlarca insanın izlediği bir programda propagandası yapılan cinsiyetsizleştirme projesine yönelik anlamlı bir direnç ancak ve ancak küresel düzlemde tesis edilebilecek bir mekanizma ile mümkün olacaktır.