Araştırmanın ‘Türkiyesi’ ‘dünyası’ olmaz

04:0016/12/2021, Perşembe
G: 16/12/2021, Perşembe
Turgay Polat

YÖK son derece iyi niyetle de olsa üniversitelerin bir grubunu araştırma üniversitesi olarak ilan etti. Bu konuda YÖK’ün yaptığı çalışma her ne kadar ülkemizde araştırmayı teşvik amacı taşısa bile birçok açıdan sakıncalar ve yanlış yaklaşımlar içeriyor. Öncelikle belirtmem gerekiyor ki; üniversite demek araştırma demektir. Bir yapının asli görevini yapmaması veya o görevi yapmaya görevlendirmesi bir mantık hatasıdır. Ama dediğim gibi yine de ülkemizin dünya sıralamasında üniversiteleri olması adına

YÖK son derece iyi niyetle de olsa üniversitelerin bir grubunu araştırma üniversitesi olarak ilan etti. Bu konuda YÖK’ün yaptığı çalışma her ne kadar ülkemizde araştırmayı teşvik amacı taşısa bile birçok açıdan sakıncalar ve yanlış yaklaşımlar içeriyor. Öncelikle belirtmem gerekiyor ki; üniversite demek araştırma demektir. Bir yapının asli görevini yapmaması veya o görevi yapmaya görevlendirmesi bir mantık hatasıdır. Ama dediğim gibi yine de ülkemizin dünya sıralamasında üniversiteleri olması adına ve ülke ekonomisine katma değeri yüksek ürün üretme adına araştırmaya teşvik adına bu tür çalışmaları doğru buluyorum.

Araştırma üniversitesi olarak açıklanan üniversitelerin listesine baktınız mı bilemiyorum ama çoğunluk kamu üniversiteleri olmak üzere üç adette vakıf üniversitesi eklenerek belirlenmiş. YÖK bu araştırma üniversitelerini belirlerken hangi kriterleri kullanmış derseniz ona da baktım. Birinci kriter en az 10 yıldır faaliyette olması ki bu kriterin araştırma ile ilgisini anlayamadım. İkinci kriter; yıllık toplam gelirinin en fazla yüzde 85’i öğrenci gelirinden oluşmalı diyor ki bu kriterin de araştırma ile ilgisini anlayamadım. Hadi koyduk ama bu kriteri hangi devlet üniversitesinin karşıladığını merak ettim. Zira devlet üniversiteleri de bütçeden para alıyor. O zaman yıllık bütçesinin en fazla yüzde 85’ini merkezi bütçeden almalı deseydik bakalım kaçı bu kriteri sağlardı. Ben söyleyeyim hiçbiri. Bu durumda kamu vergilerinden para harcanıyorsa sorun yok ama üniversite kendi topladığı parayla yapamaz diyor. Üçüncü kriter; son üç yılda YÖK denetlemelerinden uyarı ya da düzeltme almamış olmalı diyor ki bunun da araştırma ile ilgisini anlayamadım. Dördüncü kriter araştırma ile ilgili ve diyor ki; yıllık denetleme raporuna göre AR-GE bütçesinin vakıf üniversiteleri ortalamasına eşit olması gerekiyor. Bu madde de vakıf ve devlet ayrımı maalesef yapılmış. Kısaca bu maddelerin ilk üçünün araştırma ile hiçbir ilgisi yok. Peki bu kritere göre seçmek ne kadar doğru orası tartılmalıdır.

Aslında beni şaşırtan durum daha farklı. Dünyanın en önemli ranking sıralama kuruluşlarının listelerine giren üniversitelerin YÖK’ün araştırma üniversitesi listesine girememesi beni çok şaşırttı. Düşünün THE gibi, QS gibi listelerde araştırma, atıf, makale, doktora programı, AR-GE, sektörel katkı, inavasyon başlıklarında sıralamaya giriyorsunuz. Ama nedense bu YÖK tarafından kriter olarak alınmıyor.

Benim Sayın YÖK Başkanına önerim şudur; araştırma evrensel bir kavramdır. Üniversiteler evrensel dünyada yarışır ve yer kapmaya çalışırlar. Bu gerçeği unutmadan öncelikle bu araştırma üniversitesi kriterlerinin evrensel boyutlarda olması gerektiğini belirtmek istiyorum. Ayrıca THE gibi QS gibi listelerde ülkemizin adını duyuran üniversiteleri araştırma grubuna alıp teşvik etmeniz daha doğru olacaktır. Ayrıca hepsinin bu ülkeye hizmet ettiği ve ülkemizde kâr amacı gütmeyen YÖK tarafından yönetilen kurumlar olarak üniversitelerin vakıf ve kamu olarak ayrılmaması en büyük dileğimdir.

#YÖK
#üniversite
#THE
#QS