Alev Coşkun’un İmtiyaz Sahibi olduğu Cumhuriyet gazetesi, optik çarpıtmayı pek sever: Siyasi tarihimizi incelerken taammüden kadrajla oynar. Hakikati sumen altı etmeye özen gösterir.
Cumhuriyet yazarı Orhan Bursalı, 20 Mayıs’taki köşesinde “Kurtuluş Savaşı’nda tartışılan Amerikan mandacılığı, 1950’lerde adeta kabul edildi” derken sözünü ettiğimiz istikamette bir gözbağcılık yapıyor.
Mister Bursalı böylelikle, 1950 öncesinde 12 yıl boyunca Cumhurbaşkanlığı yapan İsmet İnönü’nün tam teşekküllü Amerikancılığını “sihirli klavyesi” ile bir dokunuşta yok ediyor!
Türkiye’de ABD’nin kontrolü 11 Haziran 1944 tarihinde başladı: İsmet İnönü’nün Cumhurbaşkanı olduğu dönemde, yani…
23 Haziran 1944’te Türkiye ile ABD arasında radyo haberleşmesi kuruldu.
ABD’nin Missouri savaş gemisi 5 Nisan 1946’da İstanbul’a geldi! 13 Nisan 1946’da ise CHP hükümeti ABD’den 500 milyon dolarlık kredi istedi.
7 Eylül 1946’da ilk devalüasyon yapıldı…
11 Mart 1947’de Türkiye Uluslararası Para Fonu Teşkilatı’na (IMF) katıldı!
Bir gün sonra, “President Truman” Türkiye ile Yunanistan’a “askeri ve ekonomik yardım” sağlamak için Kongre’den yetki talebinde bulundu. 22 Nisan’da Türkiye’ye yardım onaylandı. Bir ay sonra da, Truman tarafından imzalandı…
Ezcümle, tüm bunlar İsmet İnönü Cumhurbaşkanı iken yaşandı!
*
ABD’nin Türkiye’deki Gladyo’su eliyle 27 Mayıs 1960’ta Adnan Menderes’i devirmesine; Cumhuriyet gazetesi, neredeyse 60 yıldır “alkış tutuyor!”
ABD yapımı bu darbeyi okuyucularına halen daha “Cumhuriyet Devrimi” diye yutturmaya devam ediyor.
27 Mayıs darbecileri; Ağustos 1960 tarihinde tam 7200 subayı TSK’dan ihraç ederek, Türk Ordusu’nu ABD’nin taleplerine uygun hale getirmişlerdir…
Adnan Menderes’in infaz edilme gerekçelerinden biri de işte bu hadisedir: NATO modernizasyonu kılıfı altında 1958’de kendisinden istenen TSK’da tasfiyeyi reddetmiştir!
27 Mayıs 1960 öncesindeki devasa yürüyüş ve eylemlerde CHP’nin kontrolündeki üniversiteli genç elemanlar “görev” almıştır. Mesela, Küçük Yalçın o dönemdeki eylemlerle halen daha gurur duyuyor!
Rasim Cinisli’nin ‘Bir Devrin Hafızası’ adlı hatıra kitabının 75. Sayfasında şu satırlar yazılıdır:
Öğrenci kesiminde; Mehmet Barlas, Nuri Yazıcı, Ahmet Güryüz Ketenci, Bozkurt Nuhoğlu, Nurettin Sözen gibi militan gençler vardı…
Mister Birgit, 1974’te Ecevit’in başbakanlığında kurulan CHP-MSP koalisyonunda Turizm Bakanı ve Hükümet Sözcüsü idi.
Kontrgerilla bahsinde MHP’yi suçlayan Ecevit’e işte bu cevabı vermişti!
Özel Harp Dairesi Başkanlığı ve Kara Kuvvetleri Komutanlığı gibi görevler yapan Yamak, aynen şöyle demişti:
“Özel Harp Dairesi’ne üye olan milletvekilleri, gençliklerinde örgüte alınıyor, sonra vekil oluyorlar. Bu da onların seçilmelerindeki isabeti gösteriyor…
Onların isimlerini kimse bilmez. Belki örgüte alan ilk kişi bilebilir. Çünkü hepsinin kod adı var. Onları kod adları ile çağırırdık. Sadece CHP’de değil bütün partilerde var!”
*
CHP’li Birgit vaktiyle ÖHD üyesi bir vekil miydi, acaba?
17 Mayıs 2019 tarihli Cumhuriyet’te Orhan Birgit ile yapılan bir söyleşi yer aldı: Orada, 14 Mayıs 1950 seçimleri ile 31 Mart 2019’un karşılaştırmasını yapan Mister Birgit, “İsmet İnönü’nün vakur, Erdoğan’ın ise hazımsız olduğunu” söylüyor!
Orhan Bursalı, nasıl 1950 öncesini sihirli klavyesi ile “yok ediyorsa!”; doksan bir yaşında bile sihirbazlık yeteneğinden hiçbir şey kaybetmeyen Orhan Birgit de baştan aşağı hileli 1946 seçimlerini yok sayıyor, sanki “hiç yaşanmamış gibi” konuşuyor!
BIST isim ve logosu "Koruma Marka Belgesi" altında korunmakta olup izinsiz kullanılamaz, iktibas edilemez, değiştirilemez. BIST ismi altında açıklanan tüm bilgilerin telif hakları tamamen BIST'e ait olup, tekrar yayınlanamaz. Piyasa verileri iDealdata Finansal Teknolojiler A.Ş. tarafından sağlanmaktadır. BİST hisse verileri 15 dakika gecikmelidir.