Yok mu, Sarı Şeytan’ın otelinden başka toplanacakları bir yer?

04:0029/08/2018, Çarşamba
G: 29/08/2018, Çarşamba
Tamer Korkmaz

Önce Aydın Doğan’ın “Eski Kaptanı” ardından “Devşirme Garsonu” klavyelerini ateşledi: “Yok mu, Cavit Çağlar’ın Rusya ile aramızda yaptığı gibi devreye girecek biri?” diye Hürriyet’te “rol keserek” sordular.“Washington Kaşarı” Hedonist Kaptan; suali yineledi. Güya, şahsın gazetecilik içgüdüsü “Galiba bir şeyler var” demiş! Anında görüntü: “Varmış ve de devreye girmişler bile!” Tiyatrosu, o birkaç yıl önce giydiği İskoç eteğinden dökülüyor, ne gam…Yahu, o “devreye girenlerden İstanbul’da olanı” zaten

Önce Aydın Doğan’ın “Eski Kaptanı” ardından “Devşirme Garsonu” klavyelerini ateşledi: “Yok mu, Cavit Çağlar’ın Rusya ile aramızda yaptığı gibi devreye girecek biri?” diye Hürriyet’te “rol keserek” sordular.

“Washington Kaşarı” Hedonist Kaptan; suali yineledi. Güya, şahsın gazetecilik içgüdüsü “Galiba bir şeyler var” demiş! Anında görüntü: “Varmış ve de devreye girmişler bile!” Tiyatrosu, o birkaç yıl önce giydiği İskoç eteğinden dökülüyor, ne gam…

Yahu, o “devreye girenlerden İstanbul’da olanı” zaten filmin başında İliştirilmiş Kaptan’a haber veriyor!



*

-Peki ya, nasıl devreye girilmiş?

-Türk Amerikan İş Konseyi (TAİK) Başkanı Mehmet Ali Yalçındağ ile American Turkish Council’ın Başkanı James L. Jones, “yan yana imzalar atarak” Erdoğan ile Trump’a ortak bir mektup yazmışlar:

Özetle “İşbirliği tarihimizde şimdiye kadar hiç tanık olmadığımız bir krizle karşı karşıyayız. Krizi, ancak ikiniz karşılıklı görüşerek çözebilirsiniz” diyorlar…

Sam Amca’sının Kaşar Kaptanı, mektuptaki “üstü örtülü” bir endişeyi de işaretliyor: “Türk ve Amerikan iş dünyasının, iki başkana ‘Lütfen Rubicon’u geçmeyin’ dileğini arz ettiklerini” dile getiriyor! Ezcümle, “İlişkilerde dönüşü olmayan noktayı geçmeyin!” diyorlar.

*

İki Başkan’ın muhtemel görüşmesinin; kafadan “günü kurtardığını” -bir an için- varsayalım:

Peki, böyle bir görüşme; “Bağımsız Türkiye ile Faşist ABD arasında devam eden örtülü harbi sonlandırmaya yetecek mi?”

Siyaseten veya görüntüde değilse bile fiilen Rubicon çoktan geçilmiş olmasın?!

“Yalçındağ Pazarlama” şirketinde çalışanların işte bu kritik hususlara verebilecekleri bir cevap yok!

Dahası var…

15 Temmuz’da FETÖ’nün darbe girişimiyle Türkiye’yi işgal etmeye kalkışan kimdi? Bu Eski Kaşarlar’ın “emrine amade vaziyette etki ajanlığı yaptığı, bütün hücreleri ile bağlı olduğu” Haydut ABD!

Şimdilerde ısrarla kurtarmaya çabaladıkları da; darbe girişiminde işin içinde olan “Papaz” kıyafetli şu CIA ajanı Brunson!

*

Hürriyet’teki köşelerinden “Yok mu bir Cavit Çağlar?” diye lanse ettikleri Mehmet Ali Yalçındağ, Tekaüt Yurttaş Kane’in yani Aydın Doğan’ın damadıdır…

Yurttaş Doğan’ın bir dönem Donald Trump’la ortaklık yaptığını da hatırlayalım…

13 Nisan 2018 tarihli Posta’nın iç sayfa manşetinde Mehmet Ali Yalçındağ’ın röportajı yer alıyor. Başlık da şu:

-Biz Ayrılamayız…

“ABD ile Türkiye’nin köklü geçmişi nedeniyle bölgede en önemli stratejik ortak olduğuna dikkat çeken Mehmet Ali Yalçındağ, aynen şöyle demiş:

“Bu iki ülkenin ilişkisi, yalnızca kendileri için değil bölge dinamikleri ve dünya barışı ve ekonomik dengeler için de çok önemli. İki ülke ayrılamaz…”

*

Mister Yalçındağ kabul etmek istemese de; Türkiye ile ABD’nin yolları ayrılmış durumda: Bir başka deyişle, Türkiye ile ABD çoktandır stratejik ortak, müttefik falan değil!

*

Posta gazetesindeki röportajın sunuşunda “Mehmet Ali Yalçındağ’ın yakın bir tarihte ABD’de Trump’a yakın isimlerle bir araya geldiği” bilgisi de yer alıyordu.

Hürriyet’teki “Devşirme Garson” da “Ey Mehmet Ali Yalçındağ; hem Trump’ın tanıdığı olman, hem de TAİK Başkanı sıfatını taşıman sebebiyle bu krizin Çağlar’ı sen olsan bari…” diye sesleniyordu, ya…

Buradaki yaman sual şudur:

-Peki ya, bu Amerikancı Yalçındağ krizin çözümünde “kimin hesabına; hangi devletin çıkarları için” devrededir?

Sahi…

-James Jones bir yandan, Mehmet Ali Yalçındağ ise diğer taraftan mı; aynı kapıya çıkacak?!

Mehmet Ali “Türkiye tarafında” görünürken; Ankara’yı Washington’ın talepleri doğrultusunda etkileyebilmek ve yönlendirebilmek için mi çabalıyor, acaba?

Donald Trump’la -kayınpederinin yakın geçmişteki ortaklığından doğan- tanışıklığının, bu vakte kadar neden bir işe yaramamış olduğunu sormuyorum, bile!

Mister Yalçındağ’ı Hürriyet’te lanse edenlerin başını çeken Hürriyet’in Eski Kaptanı Baronsal Gladyocu şahıs, milim şaşmayacak şekilde ABD’nin tezlerini savunuyor…

Mesela, Ajan Brunson’ın serbest bırakılması için can atıyor, kaç zamandır!

*

Finali, Sözcü’nün dünkü manşetiyle yapalım:

“Türk patronlar, Trump’ın otelinde toplanacak”

Üst başlıkta “Bu ne perhiz, bu ne lahana turşusu dedirten gelişme” cümlesi dikkat çekiyor…

Alt başlıkta da şunlar yazılı: “Yaklaşık 300 iş insanı Türkiye’ye yaptırım uygulayan Trump’ın Washington’daki otelinde konferansa katılacak, ona dolar kazandıracak”

Türk özel sektörünün yabancılarla ilişkilerini yürüten Dış Ekonomik İlişkiler Kurulu’nun “üyelerine gönderdiği” davet mektubunda şöyle deniliyor:

“DEİK/ Türkiye-ABD İş Konseyi (TAİK) ve American Turkish Council (ATC) tarafından düzenlenen 37. ATC-TAİK Ortak Yıllık Konferansı, 22-24 Ekim 2018’de Trump International Hotel, Washington’da gerçekleştirilecektir.”

*

“Bir geceliği 675 dolar olan Donald Trump’a ait otelin SPA kısmını kızı İvanka işletiyormuş” da…

-Trump’la tanışıklığı “baş tacı yapılan” TAİK Başkanı kimdi yahu? Nasıl da, unuttum!

#ABD
#Donald Trump