Western filmi gibi demokrasi: İki düello, iki de pusu!

04:0018/09/2024, Çarşamba
G: 18/09/2024, Çarşamba
Tamer Korkmaz

İki ay aradan sonra, Sarı Kovboy Trump’a bir suikast girişimi daha! -Kulağından vurulduğu ilkinde, kıl payı ölümden dönmüştü… -İkincisi “Düşük Profilli” seyretti; golf sahasındaki saldırgan, teşebbüse geçemeden suikast önlendi. BİR BAŞKADIR, İLERİ DEMOKRASİ Suikastlar, ABD’deki “İleri Demokrasi”nin bir klasiğidir. Haydut ABD, demokraside öylesine “ileri bir mesafe” aldı ki… -Günümüzde; suikast girişimleri, başkanlık seçimi kampanyasının bir parçası haline geldi! *** Pekâlâ, şöyle bir kıyaslama yapabiliriz:


İki ay aradan sonra, Sarı Kovboy Trump’a bir suikast girişimi daha!

-Kulağından vurulduğu ilkinde, kıl payı ölümden dönmüştü…

-İkincisi “Düşük Profilli” seyretti; golf sahasındaki saldırgan, teşebbüse geçemeden suikast önlendi.


BİR BAŞKADIR, İLERİ DEMOKRASİ

Suikastlar, ABD’deki “İleri Demokrasi”nin bir klasiğidir.

Haydut ABD, demokraside öylesine “ileri bir mesafe” aldı ki…

-Günümüzde; suikast girişimleri, başkanlık seçimi kampanyasının bir parçası haline geldi!

***

Pekâlâ, şöyle bir kıyaslama yapabiliriz:

5 Kasım seçimleri öncesinde, şu ana dek başkan adayları arasında iki ekran münazarası (debate) yaşandı…

Buna mukabil, adaylardan biri olan Eski Başkan’a iki suikast teşebbüsü gerçekleştirildi.

Bir başka deyişle: İki Düello, iki de Pusu!

***

-Vahşi Batı’daki “Acayip İleri Demokrasi” işte böyle bir şeydir.


WESTERN’İN İKİ TÜRÜ

İşte bu “İleri Demokrasi”nin içinde, hem John Ford’un Klasik Western filmlerinden…

Hem de Sergio Leone’nin Spagetti Western türünden örnekler yer alıyor.

***

İlkine örnek John Wayne’li “Posta Arabası” filmidir ki; 2020’deki hileli seçimde, bu “Posta Arabası Soygunu” şeklinde tezahür etmişti.

İkincisi; Clint Eastwood’lu, Lee Van Cleef’li “Dolar Üçlemesi”dir ki; seçim kampanyalarına yapılan milyon dolarlık bağışlardan, silahların konuştuğu sahnelere kadar alayı cuk oturuyor.


SİYASİ RİNGDEKİ KAPIŞMALAR

İlk ekran tartışmasında Bunak Joe Biden’ı nakavt eden Trump…

Mevcut Başkan’ın adaylık yarışında havlu atmasının ardından…

Onun yerini alan Kamala Harris’e karşı ikinci ekran kapışmasında “nakavt” oldu!

***

Normalde “Saldıray Abi” konumunda olan Donald Trump iken…

Bu kez benzer saldırganlığı Jane Fonda’nın oynadığı “Cat Ballou” karakteri misali Kamala üstlendi.

- Trump’ı sürekli savunmada bıraktı; iplere yaslanmak zorunda kalan kibirli Sarı Boksörü nihayetinde yere indirdi!

***

Kutuplaşmanın zirveye çıkığı bir vasatta, salıncak eyaletlerin finalde belirleyici olacağı başkanlık yarışında…

Ekran ringindeki işbu galibiyet, Kamala’ya kayda değer bir avantaj sağladı.

Buna karşılık…

Donald Trump, ilkiyle kıyaslanamayacak seviyede olsa da; ikinci suikast teşebbüsünden dolayı cebine “ucundan azcık bir mağduriyet” koydu.

***

İkinci suikast girişimi “Derinler, Kasım’a kadar bu adamın peşini bırakmayacak galiba” hissi verdi, çağrışımı yaptırdı.

***

Başkanlık seçimini hangi aday kazanırsa kazansın; neticede, ABD’yi Gerilim, Şiddet ve dahi Kaos bekliyor!


TİPİ TİP’İN İSTİSMARCILIĞI

Ana Muhalefet Partisi’nin başındaki “Siyasi Karikatür” Hususi Bey, gözlüğünden kurtulsa da “Tipi Tip” olmaktan sıyrılamıyor.

Bir yandan cami temeli atıp “din istismarı yaparken, diğer taraftan da Atatürk istismarını elden bırakmıyor.

***

Şu sözler, Hususi Bey’in:

“Bizim istikametimiz Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün gösterdiği taraftır.

Çok basit, yönü o tarafa çeviriyoruz…

Selanik’e, Paşa’ya selamı çakıyoruz…

Avrupa Birliği’ne giriyoruz.”


MASKELİ BALO

“Mustafa Kemal Maskesi” takan Hususi Bey, aslında Batı Kulübü’nün Askeri olduğunu ilan ederken…

-Mustafa Kemal Atatürk’ün “Bağımsızlık benim karakterimdir” sözünü yok sayıyor!

***

Bu arada, Selanik’ten bahsediyor, ya:

Namı hesabına siyaset yaptığı Haydut Devlet ABD’nin…

AB üyesi “Şımarık Çocuğu” Yunanistan’ı tepe tepe kullanıp…

Dedeağaç’a, Ege adalarına silah yığdığını; silahların da yönünü Türkiye’mize çevirdiğini görmezden geliyor!


YİNE GİRİYORUZ

-Bir de, ne?

Duyduk, duymadık demeyin; Batı Cephesi pardon Batı Ce-he-pe-si’nin Hususi Bey’i ilan etti:

-Avrupa Birliği’ne giriyormuşuz!

***

-Nasıl, yani?

-On yıllar boyunca nasıl giriyorsak, öyle giriyoruz, yahu!


“VER, NARKOZU”

Tam yerine denk geldi, manzara koyalım!

Batıcı Amiral Gemisi Hürriyet’in…

7 Mayıs 1995 tarihli manşetini okuyoruz:

“Çiller, Hürriyet’e açıkladı: En geç 1998’de AB’ye tam üyeyiz!”

***

Tansu Hanım, bu iddialı çıkışını yaptığında DYP-SHP Koalisyon Hükümeti’nin Başbakanı sıfatını taşıyordu.

Özgür Hususi ise henüz “Ege Üniversitesi Eczacılık Fakültesi” öğrencisiydi.

***

Aradan yirmi dokuz sene geçti:

-Şimdilerde, Özgür Hususi Bey aynı hayali satıyor!


BOZUK PLAK

Avrupa Birliği, “istiskal” etmeye bayıldığı Türkiye’yi on yıllardır kapısında bekletiyor…

Tam üye yapmaya da zinhar niyeti yok!

***

Hususi Bey’ler ve benzerleri de “Bizi alın!” replikli aynı bozuk plağı çalıyorlar.

PKK’nın, FETÖ’nün hamisi AB; Siyonist İsrail’in Gazze’deki soykırımının da destekçisi!

AB ülkelerinde de -aynen ABD’de olduğu gibi- “İleri Demokrasi’nin Kralı” var, yani!

***

AB’nin yazılı olmayan ancak her daim itina ile uygulanan Kafa Kriteri’ne göre…

“Hristiyanlar ve de Yahudiler için ‘İnsan Hakları’ var; Müslümanların ise zinhar ‘İnsan Hakları’ yok!”

***

Laik AB’nin laik devletlerinin laik liderleri mi?

-2017’de Vatikan’a gidip Papa’nın önünde “El Pençe Divan” vaziyette durmuşlardı!

#demokrasi
#politika
#Tamer Korkmaz