Ramazan Bayramı'ndan hemen sonra, Terör sahne aldı; bir kere daha Kaos'tan fal tutuluyor: Şanlıurfa'nın Suruç ilçesinde belediyeye ait kültür merkezinin bahçesindeki “canlı bomba” saldırısında 30 kişi öldü. 100'ye yakın yaralı var.
Bu alçakça saldırıyı kınıyor; hayatını kaybedenlere Allah'tan rahmet, yaralılara acil şifalar diliyorum. Türkiye'nin başı sağ olsun…
Dünkü terör saldırısı; sadece Suruç'u veya Şanlıurfa'yı değil, tüm Türkiye'yi hedef almıştır.
Taşeron terör örgütünün tetikçileri eliyle düzenlenen “kontra” saldırıyla; mevcut gerginliklerin çatışmaya dönüştürülmek istendiği, netice itibarıyla Kaos ortamının arzulandığı gözleniyor.
*
Patlama, Suruç'taki kültür merkezinin önündeki bahçede “Sosyalist Gençlik Dernekleri Federasyonu” mensuplarının “Kobani'nin Yeniden İnşası” konusunda basın açıklaması yaptığı esnada meydana geldi.
Haliyle, dünkü terör eylemi akıllara anında IŞİD'i getirdi.
IŞİD, sadece altı gün önce, “Türkiye'nin kendilerine yönelik baskı ve engellemelerine” dikkat çekerek, Ankara'yı tehdit etmişti.
IŞİD dediğimizde; bundan 13 yıl önce CIA, MOSSAD ve MI6'in inşa ettiği kontra örgütten söz etmiş oluyoruz!
Buna mukabil, epeyce bir süredir “IŞİD ile Türkiye'yi” ısrarla aynı kadrajın içinde göstermeye çalışıp, sistematik iftiralar atan bir cephe var. Bu cephede, 'ABD ve İsrail İşbirlikçisi' Paralel Casusluk Örgütü başı çekiyor. Terör siyaseti uygulayan HDP de, bu cephede yer alıyor.
6-8 Ekim 2014 tarihli Kobani eylemleri sırasında, Paralel Yapı maskeli elemanlarıyla devredeydi. Paralel'in HDP ortaklığı, seçim kampanyasında da “Ara Kapı Siyaseti” ile devam etti.
*
Suruç'taki bombalı saldırının ardından; Terör Örgütü PKK'nın “siyasi maskeli uzantısı” HDP, “hiç zaman kaybetmeden” Türkiye Cumhuriyeti'ni ve Hükümet'i hedef gösterdi!
HDP'den dün yapılan açıklamada, “IŞİD'in başını okşayan Ankara'daki yöneticiler, bu barbarlığın suç ortağıdırlar” denildi!
HDP'nin Eş Genel Piyonu Demirtaş “İddia ediyorum, açıklama yapmak üzere orada bulunan gençlerin tamamı kayıt altındadır. Orada kimler var Emniyet biliyordur veya devlet oraya kim gidecek kim gelecek biliyordur.” diye konuştu.
“Halkımız artık kendi güvenliğini sağlamalıdır.” diye ekledi!
Bunun bir “silahlanma çağırısı” olduğu aşikârdır.
Seçim kampanyası sırasında “Barış Güvercini” pozlarında dolaşan, Doğan Medyası'nın da baş tacı yaptığı “PKK Terörü'nün Daimi Destekçisi HDP”nin Eş Genel Başkanı, silahları çağırıyor!
Hakiki yüzünü bir defa daha göstermiştir. Orijinali böyledir:
Washington ziyaretinden Türkiye'ye döndükten hemen sonra yaptığı açıklamayla Kobani Eylemleri'nin fitilini ateşleyen, böylelikle o saldırılarda hayatını kaybeden 51 kişinin kanı eline bulaşmış olan Selahattin Demirtaş'tan söz ediyoruz!
Suruç'taki kontra terör eyleminin ardından “silahlanma çağrısı” yaptığına göre, o vakit akla şu soru geliyor:
Dünkü provokatif terör saldırısı; acaba, silahlanma veya isyan çağrısı yapılmasına ortam hazırlanabilsin diye mi, düzenlenmiştir?
*
HDP Eş Genel Piyonu'nun Paralel Yapı'ya zerre miskal itirazı var mı? Yok! Dahası, belli bir süredir HDP ile Paralel Yapı “stratejik ortak” konumundalar!
Demirtaş'ın, başta Diyarbakır olmak üzere Güneydoğu'daki Paralel Yapı mensubu Emniyet'çilerden herhangi bir şikâyeti oldu mu? Hayır! Tersine “Arka Kapı” siyaseti çerçevesinde paslaşıyorlar.
Geçen Mayıs'ta Adana ve Mersin'deki HDP binalarına bombalı saldırı yapanların DHKP-C'li oldukları kesinleştiğinde bile, Demirtaş bu gerçekle yüzleşmemiş, “Saldırganın IŞİD'le bağlantılı olduğunu biliyoruz” demişti!
Kaldı ki; IŞİD de, DHKP-C de “kontra” eylemler düzenleyen iki terör örgütüdür. Demirtaş mı, sadece IŞİD'in terör örgütü olduğunu söyleyebiliyor. PKK'ya ve DHKP-C'ye asla terör örgütü diyemiyor ve asla bu iki terör örgütünün kan dökmesine veya eylemlerine tek laf edemiyor!
*
“Kürtlere yönelik bir saldırı var. IŞİD'in saldırılarının arkasında Türkiye'nin, Hükümet'in desteği var!” algısını inşa edebilmek için ısrarla HDP işbu kara propagandayı yaptı.
Suruç'taki kontra saldırıdan hemen sonra da, aynı iftira plağını döndürmekte gecikmediler!
Bunları, sosyal medyadaki “Katil AKP” sloganlarıyla eşliğindeki “Sokağa dökülün!” çağrıları takip etti.
*
Suruç'taki “canlı bomba” ile eş zamanlı olarak, Adıyaman'da PKK'nın saldırısı sonucunda dün bir askerimiz hayatını kaybetti:
-Şehidimize Allah'tan rahmet diliyoruz.