Haydut Devlet ABD’nin Dışişleri Bakanı Mike Pompeo, tam teşekküllü bir İsrail yaltakçısıdır. Yahudi Enstitüsü JINSA’nın yıllık yemeğinde aynen şöyle dedi: “İsrail, demokratik ve müreffeh; barış istiyor; özgür basını ve büyüyen ekonomisi var: yani Ortadoğu’nun tamamında olmasını istediğimiz her şey!”Kahpe Pompeo; masumları, sivilleri, kadınları, çocukları uzun yıllardır taammüden katleden, “kan dökmekten dolayı büyük keyif alan” İsrail’in faşizmini işte böyle tanımlıyor.Hiç utanmadan da, Ortadoğu’ya
Haydut Devlet ABD’nin Dışişleri Bakanı Mike Pompeo, tam teşekküllü bir İsrail yaltakçısıdır. Yahudi Enstitüsü JINSA’nın yıllık yemeğinde aynen şöyle dedi: “İsrail, demokratik ve müreffeh; barış istiyor; özgür basını ve büyüyen ekonomisi var: yani Ortadoğu’nun tamamında olmasını istediğimiz her şey!”
Kahpe Pompeo; masumları, sivilleri, kadınları, çocukları uzun yıllardır taammüden katleden, “kan dökmekten dolayı büyük keyif alan” İsrail’in faşizmini işte böyle tanımlıyor.
Hiç utanmadan da, Ortadoğu’ya “örnek” gösteriyor!
2000 yılından bu yana iki bin yetmiş üç çocuğu kasten öldürdüğü saptanan Sadist İsrail’den bahsediyoruz. (Akit’in dünkü haberi) Yani? ABD Dışişleri Bakanı’nın “Barış istiyor” dediği Terör Devleti İsrail!
*
Mike Pompeo’nun misafiri olduğu “Jewish Institute for National Security Affairs” kısaca JINSA, ABD’de önde gelen üç Yahudi örgütünden birisidir. JINSA, 1999’de Çevik Bir’e “özel ödül” vermişti. 28 Şubat darbesindeki pozisyonundan dolayı!
Ödül merasiminde, JINSA’nın Danışma Kurulu Başkanı “Bugün, Türkiye istikrarlı ve de laik bir ülke ise bunu Çevik Bir ve böyle birkaç kişinin vizyonuna borçludur” demişti…
Bir’e “Siz, gerçek bir kahraman ve dünya çapında bir lidersiniz” diye hitap ediyordu!
POMPEO VE 15 TEMMUZ
Dışişleri Bakanlığı öncesinde CIA Başkanı olan Pompeo 15 Temmuz 2016 darbe girişiminin ertesi günü twitter’da Türkiye’yi “Totaliter İslamcı Diktatörlük” diye tanımlamıştı!
ABD’nin, FETÖ’sü eliyle giriştiği darbe teşebbüsünün başarısızlığa uğramasından dolayı “büyük bir hayal” kırıklığı yaşadığı anlaşılıyordu: Eğer, darbeyi başarabilselerdi; Mike Pompeo’nun faşist kafasına göre “Türkiye’ye demokrasi gelmiş olacaktı!”
CIA, 15 Temmuz’da FETÖ ile birlikte sahadaydı…
Trump, başkanlık kampanyası sırasında “13 CIA ajanı 15 Temmuz’da Türkiye’deki darbeye yardım etti” diye bir tweet atmış, sonradan CIA’in uyarısıyla yazdıklarını silmişti.
*
Dışişleri Bakanı Mike Pompeo, geçen ay (25 Eylül’de) New York’ta gazetecilere Andrew Brunson’la ilgili olarak yaptığı açıklamada “Evet, bir ay içinde serbest bırakılabilir. Aslında geçen ay serbest bırakılmalıydı. Türklerle görüştük” demişti…
*
Geçtiğimiz Perşembe gecesi (11 Ekim) Demirören’lerin Kanal D’sinde “şahane tesadüf” bu ya; “İlk Yenilmez: Kaptan Amerika” filmi gösteriliyordu!
*
Papaz maskeli CIA ajanı Brunson, 12 Ekim günkü “son duruşmada” serbest bırakıldı ve ülkesine döndü…
İslam Düşmanı Trump tarafından Beyaz Saray’da “şov yapılarak” ağırlandı. Trump, Brunson için “çok çalıştıklarını” söyleyip durdu: Donald’ın başkanlığındaki Hukuk Devleti!” ABD’nin, “Yargı”dan ve de “Hukuk”tan anladığı buydu!
Mütemadiyen “Brunson suçsuz yere hapiste tutuluyor” diyenler; 12 Ekim’de verilen hükümle “suç isnadının sabit olduğunu” gördüler. Brunson’ın terör örgütleriyle ilişkisi de tescillendi.
Evet, neticede Brunson belli bir mahkûmiyet aldı ancak buradaki asıl mesele şudur: “Hapiste yattığı süreye sayılan cezası” asla “yaptıklarının; suçunun karşılığı” değildi!
Ünlü avukat Turgut Kazan “Brunson’ın casus olduğuna hiçbir zaman inanmadım” diyordu!
İstediği kadar inanmasın: Yargı’nın, Brunson’ı serbest bırakma kararı; onun kaşar bir CIA ajanı olduğu gerçeğini değiştirmez, değiştiremez! Mahkemenin kararı, vicdanları yaralamıştır; en başta da 15 Temmuz’daki 251 şehidimizin kemiklerini sızlatmıştır…
Papaz maskeli ajanın 15 Temmuz’da işin içinde/sahada olduğu hakikati de asla değişmez.
Brunson’ın FETÖ ile ve PKK’lılarla bağlantıları dahası “yakın ilişkileri” belgelidir, kesindir. Tanıkların bunca zaman sonra yani son duruşmada birdenbire ifade değiştirmeleri de dikkat çekicidir.
*
Kemal Kılıçdaroğlu, kararın ardından “Kararın darısı (15 Temmuz’daki) er ve erbaşların başına” diye konuştu! Yani? Brunson’ın serbest bırakılmasından dolayı pek memnundur ve aslında “Darısı, 15 Temmuz gecesi darbeye kalkıştıkları için tutuklanan herkesin başına” diyecek de, diyemiyor!
Böyle derse, karşılaşacağı muazzam tepkiyi iyi bildiği için!
CHP’nin başı; 15 Temmuz’u değil, “20 Temmuz’u darbe olarak görüyor” ya!
*
MHP lideri Devlet Bahçeli ise “Brunson’ın tahliyesinin milli vicdanı rahatsız ve de huzursuz ettiğini” dile getirirken isabet kaydetti. Bahçeli’nin, “İfadelerinden vazgeçen gizli tanıklar ve davanın savcısının değiştirilmesi soru işaretlerini güçlendirmiş, şaibeleri artırmıştır” şeklindeki sözleri de pek dikkat çekicidir.
LEOPARIN BENEKLERİ DEĞİŞMEZ
Pensilvanya’da “pamuklara sarılan” Fetullah’ın iadesini itina ile “unutturan” ABD; netice itibarıyla ajanını geri aldı…
Bildiklerini okumaya, ipe un sermeye, düzenbazlığa, ikili oynamaya, oyalamaya velhasıl terör örgütleri FETÖ ve PKK’yı yönetmeye “devam edeceklerine” zerrece kuşkunuz olmasın!
Ajan Brunson’ın tahliyesiyle eş zamanlı konuşan ABD’li Cumhuriyetçi senatör Graham “Gülen konusu inceleniyor” diye gözbağcılık kapsamında ağızlara bir parmak “sahte bal” çalıyor! 15 Temmuz’dan bu yana iki yıldan daha fazla bir süre geçti, hala inceliyorlarmış: Hikâye anlatıyorlar!
#Mike Pompeo
#ABD
#PKK
#FETÖ
