“Muhsin Ertuğrul’dan sonraki dönemde Devlet Tiyatroları’nda CIA etkin bir rol aldı... 1960’lı yıllarda Genel Müdürümüz Cüneyt Gökçer ve eşi Ayten Gökçer; Bahçelievler 3. Cadde’de her Pazar günü Türkiye’deki CIA Şefi Ruzi Nazar ile buluşuyordu... Nazar, Genel Müdürlük kriterini belirleyen kişiydi. Genel Müdür, her sıkıntı yaşadığında, Damdaki Kemancı’yı oynamak zorunda kaldı... Oyunda, açıkça Şabat Ayini yapılır...” *** Bu çarpıcı sözler, Devlet Tiyatroları’nın eski Genel Müdürü Nejat Birecik’e ait!
“Muhsin Ertuğrul’dan sonraki dönemde Devlet Tiyatroları’nda CIA etkin bir rol aldı...
1960’lı yıllarda Genel Müdürümüz Cüneyt Gökçer ve eşi Ayten Gökçer; Bahçelievler 3. Cadde’de her Pazar günü Türkiye’deki CIA Şefi Ruzi Nazar ile buluşuyordu...
Nazar, Genel Müdürlük kriterini belirleyen kişiydi.
Genel Müdür, her sıkıntı yaşadığında, Damdaki Kemancı’yı oynamak zorunda kaldı...
Oyunda, açıkça Şabat Ayini yapılır...”
***
Bu çarpıcı sözler, Devlet Tiyatroları’nın eski Genel Müdürü Nejat Birecik’e ait!
***
-Birecik’e anında tepki nereden geldi?
-El Cevap: CHP’den!
***
-Şaşırdık mı?
-Elbette, hayır!
Bu sütunda, 11 Şubat 2015 tarihinde çıkan yazımızdan bir bölümü hatırlayalım:
“Özbek asıllı Ruzi Nazar’ın, CIA’in Türkiye masasında görev yaptığı yıllarda (1959-1971) en yakın dostları arasında Prof. Aydın Yalçın’la birlikte dönemin Devlet Tiyatroları Genel Müdürü Cüneyt Gökçer de vardı...»
***
Yeni Şafak’taki 4 Mayıs 2015 tarihli “Akıl Oyunları” başlıklı yazımızda ise şu satırlar okunuyordu:
“Ruzi Nazar’ın Ankara Bahçelievler 3. Cadde’deki evinde, hafta sonları lezzetli Özbek pilavı başta olmak üzere Orta Asya yemekleri eşliğinde ağırlanan ve derin sohbetlere iştirak eden meşhur misafirler arasında dönemin Devlet Tiyatroları Genel Müdürü Cüneyt Gökçer de yer alıyordu.”
Çetin Altan, Abdi İpekçi ve İlhan Selçuk gibi gazeteciler ile...
Komünizmle Mücadele Derneği’nin kurucularından dönemin senatörü Fethi Tevetoğlu’nun da katıldığı (Tarkan’ın dedesinin kardeşi) bu davetlerden...
Enver Altaylı’nın “CIA’in Türk Casusu: Ruzi Nazar” adlı kitabında bahsediliyor.
***
Enver Altaylı, Ruzi Nazar’ın talebesiydi.
Kitabının arka kapağında Mümtazer Türköne ile Taha Akyol’un, Altaylı’ya övgü dolu satırları yer alıyor.
***
Altaylı, 12 Eylül 1980 öncesindeki Hergün gazetesinin sahibiydi; Taha Akyol da Yazı İşleri Müdürü idi.
Hürriyet’te iken “Dış Güçler, Üst Akıl, Paralel Yapı diye bir şey yoktur” diye yazan (2015) Mister Taha Gladyol...
-Son birkaç yıldır Batıcı, Amerikancılığını Karar’da sahneliyor!
Masonluğu da bilinen Cüneyt Gökçer’den (1920-2009) devam edelim!
***
Cüneyt Gökçer’in geçtiğimiz Mayıs ayında hayata veda eden eşi Ayten Hanımefendi...
Eski Kültür Bakanı Fikri “Durmuş” Sağlar’ın eşi olan Serap Sağlar’ın halasıdır.
***
Cüneyt Bey’in kardeşi avukat İstiklal Gökçer’dir.
Gökçer’in kuzeni Nurettin Gücüyener; Güceyener’in gelini Hülya Sayın; Hülya Hanım’ın kardeşi de yılların eskitemediği sanatçı Emel Sayın!
***
Nurettin Gücüyener’in damadı, Bülent Ecevit’in 1970’li yıllardaki Turizm Bakanı Alev Coşkun’dur.
27 Mayıs 1960 öncesindeki protesto eylemlerinde aktif isimlerden birisi olan Mister Coşkun, 1962’de Nur Gücüyener’le evlendi.
***
Alev Coşkun, İlhan Selçuk tarafından 1992 yılında getirildiği Cumhuriyet’in Yönetim Kurulu Başkanlığı’nı 2006’ya kadar sürdürdü.
Cumhuriyet Vakfı’nda görev yaptı.
Şimdilerde Cumhuriyet›in İmtiyaz Sahibi!
***
İstiklal Gökçer, TRT’nin 70’li yıllardaki “Güne Bakış” spikeri olarak hatırladığımız Can Akbel’in eşi Suna Akbel’in dayısıdır.
Can Akbel’in amcası da -dikkat- Özel Harp Dairesi’nin kurucularından Daniş Karabelen’dir!
***
Mister Karabelen (1898-1983), ABD’ye 1948 yılında “Kontgerilla” eğitimi için gönderilen 16 subay arasında yer almıştı.
Bu subayların çoğu...
“Made in USA” 27 Mayıs darbesini yapan 38 kişilik MBK’nın kadrosundaydı.
Bu vesileyle, not edelim...
Frances Stonor Saunders’ın, müthiş bilgi ve belgelerle dolu “Parayı Verdi Düdüğü Çaldı: Sanat ve Edebiyat Dünyasında CIA Parmağı” adlı kitabını (İmge Yayınevi) muhakkak okumalısınız.
Kitapta, NATO Gladio’sunun temellerinin nasıl atıldığı da anlatılıyor!
ABD-NATO’nun namı hesabına...
15 Temmuz 2016’da darbeye kalkışan FETÖ...
İşbu ihanetinin üzerini örtebilmek maksadı ile darbe teşebbüsünü «Tiyatro!» diyerek etiketlemişti, ya...
O vakit, bu kuyruklu yalana “Kontrollü” Mister Kılıçdarson da katılmıştı!
***
CHP’nin bir önceki “Tiyatro”cusu Bay Kemal, şu sıralar perdenin arkasında:
-Yeni bir siyasi oyunda sahneye çıkmaya can atıyor!
Finali, tekrar başa dönerek yapalım:
Devlet Tiyatroları eski Genel Müdürü Nejat Birecik, yakın geçmişten söz ederken...
“Bazıları, Devlet Tiyatrosu’nda görev alabilmek için Pennsylvania’yı ziyarete gidiyorlardı!” diyor.
***
O ziyaretçileri karşılayanlar arasında...
Yeğen Ebuseleme Gülen›in şimdilerde kirli çamaşırlarını ortalığa döktüğü «Eko» yani CIA elemanı sözde «gazeteci» Dumanlı da var mıydı, acaba?
***
Kaçak vaziyetteki “Embedded Journalist” Mister Dumanlı...
Türkiye’de iken “Medyada; astığı astık, kestiği kestik!” yollu Paralel zorbalıklarını sürdürürken...
Arada, sözde edebiyatçılığını “göstermek” üzere “Son Duruşma” adındaki “eserini” de “İstanbul Dünya Sahnesi” oyuncularına sahnelettirmişti!
