“Muhtar bile olamaz” diyorlardı. Nihayetinde “Başkan” bile oldu. Vaktiyle, Hürriyet’teki o “büyük konuşan” başlığı atmış olan şahıs mı; tam gaz pişkinliğe devam ediyor. Sanki hiçbir şey yaşanmamış gibi davranıyor.Dahası var: Dün “Yerli ve Milli”den rahatsızlığını bir kere daha açığa vuruyordu…Baronsal Gladyo’nun “eşik bekçiliğini” yapmak onun özel misyonudur: Magazin takılan yazılarında dahi “batıcı zehrini” akıtır.Yirmi Sekiz Şubat Davası’nın gerekçeli kararında, malum dönemin medyası Darbenin
“Muhtar bile olamaz” diyorlardı. Nihayetinde “Başkan” bile oldu. Vaktiyle, Hürriyet’teki o “büyük konuşan” başlığı atmış olan şahıs mı; tam gaz pişkinliğe devam ediyor. Sanki hiçbir şey yaşanmamış gibi davranıyor.
Dahası var: Dün “Yerli ve Milli”den rahatsızlığını bir kere daha açığa vuruyordu…
Baronsal Gladyo’nun “eşik bekçiliğini” yapmak onun özel misyonudur: Magazin takılan yazılarında dahi “batıcı zehrini” akıtır.
Yirmi Sekiz Şubat Davası’nın gerekçeli kararında, malum dönemin medyası Darbenin Şerikleri (Ortakları) olarak tarif ediliyor: İlk sıradaki darbe işbirlikçisi Gladyocu Ertuğrul’dur.
Aslında “Diriliş Ertuğrul” dizisinden bile pek rahatsızdır…
Öyle ki, dizide “Ertuğrul Gazi” rolünü oynayan aktörün eşi “ABD’de doğum yapacak” diye teselli buluyor!
Normal şartlarda “Medrano Circus”’ta sihirbaz olmalıydı:
Evvela, akademisyen; sonra “gazeteci” oldu. Derin “sefer görev emri” almıştı!
Geçenlerde “gazetecilik kariyerini Özal yanlısı bir siyaset yazarı olarak yaptığını” yazdı. (İddia etti!)
İşte bu da bir nevi gözbağcılığa girer.
Nasıl, yani? Baronsal Hürriyet’in kaptan köşkünde “Özal yanlısı gazeteciyi oynadı…”
Olay budur!
Mesela, “Gerçekte Özal yanlısı bir gazeteci yahut genel yayın yönetmeni; rahmetlinin son bir yılında onun aleyhindeki (adeta nükleer başlıklı!) onca manşeti atar mı?
“Özal Gidici” manşeti, bunlardan yalnızca biridir…
Demek ki; o manşetlerle psikolojik zemin hazırlanmıştır!
Özal’ın zehirlenerek öldürüldüğü gerçeğini örtbas etmek için son birkaç yıldır birçok defa (üstelik dalga geçen) yazılar yazmış olan yine bu şahıstır!
KOMPRADOR BURJUVAZİ’NİN DUBLAJCILARI
Turgut Özal’la ilgili işbu gerçeği hasıraltı etmeye çalışan baronsal eşik bekçilerinden bir diğeri de Taha Akyol’dur.
Mine Şenocaklı’ya “Türkiye’de başkanlık sistemi benim kadın olmam, sizin de erkek olmanız kadar imkânsızdır” (Vatan, 26 Nisan 2010) diyen Mister Akyol’dan bahsediyoruz!
Aynı röportajda şunları da söylemişti: “Başkanlık sistemi sağcı liderlerin romantizmidir. Bu romantizm, önce Türkeş’te vardı. Sonra, Özal ve Demirel devam ettirdi. Şimdi, Erdoğan sürdürüyor. Ancak, gerçekleşmez!”
Taha Akyol, işte bu denli “büyük konuşurken” de; Turgut Özal’ın zehirlendiği gerçeğini örtbas etmeye çabalarken de…
“Komprador Burjuvazi”nin namı hesabına “seslendirme” yapıyordu!
Hürriyet’teki dünkü köşesinde “Yeni Sistem” başlıklı bir yazı yer aldı:
Pişkinliğin şahikasına çıkmıştı. Hiçbir şey yaşanmamış gibi davranıyordu.
NEREDEN, NEREYE
Özal’ın hayal ettiği ve sıklıkla dile getirdiği “Başkanlık Sistemi”ni Erdoğan gerçekleştirdi: Turgut Bey’in vefatından tam yirmi beş yıl sonra…
Başkanlık Sistemi, önceki gün resmen başladı:
Yeni Sistem’in ilk bakanları da Tayyip Erdoğan tarafından açıklandı.
Yeni bakanlar arasında en dikkat çekeni, Hulusi Akar’dır.
Cumhuriyet tarihinde; “Genelkurmay Başkanı iken Milli Savunma Bakanlığı’na getirilen” ilk isim oldu…
-Akar, bu görev için biçilmiş kaftandır.
é
Bundan yirmi sekiz yıl önce; Genelkurmay Başkanı Necip Torumtay, Cumhurbaşkanı Turgut Özal ile Kuzey Irak’a girme konusunda “ters düştüğü” için istifa etmişti…
-Nereden, nereye?
Eski Türkiye’den Bağımsız Yeni Türkiye’ye ulaşılmasının temelinde rahmetli Turgut Özal’ın fevkalade gayretleri vardır.
#Cumhurbaşkanı Erdoğan
#Hürriyet gazetesi
