Alman devletinin himayesindeki PKK’lılar geçen Perşembe Berlin’de bünyesinde Kur’an Kursu da bulunan Türk Eğitim Derneği’ni kundakladılar.
Özellikle 2018’in ilk aylarından itibaren PKK’lı kahpelerin Almanya’daki camilere yönelik muhtelif saldırıları arttı…
Angela Merkel’in ülkesinde “polisin gözetiminde dahası koruması altında yapılan saldırılardan” söz ediyoruz!
Ezcümle…
Alman devleti PKK terör örgütünün de FETÖ’cü hainlerin de arkasında kemik gibi durmaya devam ediyor.
Almanya, itina ile ikiyüzlülüğünü sürdürüyor…
Buna mukabil, medyamızda “Almanya ile Yeni Dönem” başlıkları hız kesmiyor.
Üç bakanımızın, Alman mevkidaşları ile geçen Cuma yaptıkları ortak basın toplantısının ardından da atıldı, bu başlıklar…
Mevlüt Çavuşoğlu’nun Ankara’da Heiko Maas ile görüşmesinden sonra da (8 Eylül’18) atılmıştı…
Keza, geçen Şubat ayında Binali Yıldırım’ın Almanya ziyaretinin ardından atılan coşkulu “Yeni Dönem” başlıklarını da unutmayalım.
Sahi, Almanya ile bu kaçıncı “yeni dönem?!”
Halen daha Almanya’nın Türkiye’ye yönelik ikili oynayan, sinsiliğe dayalı hasmane tavrında zerrece bir değişiklik yok.
FETÖ ile PKK’nın hamisi Alman devleti bildiğini okumaya devam ediyor.
Kıssadan Hisse: Leoparın benekleri değişmez!
Almanya Dışişleri Bakanı Maas “Türkiye’deki ekonomik sorunların bitirilmesi için, Ankara Rahip Brunson’ı serbest bırakmalıdır” demişti. (14.8.’18)
Yani, Washington’dakilerin dublajını yapmıştı.
Asla unutmayalım: Mevzubahis olan Bağımsız Müslüman Türkiye ise “Transatlantik Paslaşması” kusursuz işler!
Bir de, içerideki “Brunson’ı Kurtarma Lobisi” var ki; Heiko’dan bile daha gayretli ve heyecanlılar!
Hürriyet’teki Brunson’cılar son günlerde hayli ümitliler:
“Trump’ın tehditlerinin ardından, Washington bir süredir sessiz yani üslup değiştirdi” diyerek 12 Ekim’deki Brunson davasından beklentilerini dile getiriyorlar, mesela…
Hatta, devşirmelerden “garson” olanı neredeyse müşterek bahis bile oynayacak halde:
16 Ağustos’ta “Brunson’ın serbest bırakılması ihtimaline yüzde 63” vermişti; şu son günlerde çok daha iddialı yazıyor, serbest bırakılacağından emin gibi!
*
İçerideki iliştirilmiş takımının, elbette öyle ayan beyan söyleyecek halleri yok da…
“Ankara’nın Yargı’ya talimat verip, İzmir’de ev hapsindeki Papaz Brunson’ın serbest bırakılmasını sağlamasını” bekliyorlar!
-En azından “temenni ediyorlar!”
Böylelikle “din adamı” görünümlü kaşarlanmış CIA ajanı kurtulmuş olacak; bunlar da “fevkalade özel görevlerini” yerine getirmiş olacaklar!
“Brunson’ı Kurtarma” lobisinin medyamızdaki teknik direktörü konumundaki Ertuğrul, arada bir Almanya’daki Bild gazetesinde köşe yazar:
O yazılarında, PKK terör örgütünden “Radikal Kürt Partisi” diye söz eder!
Almanya’da camileri birbiri ardına ateşe veren, son olarak Berlin’de Kur’an Kursu’nu kundaklayan PKK’dan bahsediyoruz!
Yakılanlar cami yahut Kur’an kursu olduğunda “Gözleri Tamamen Kapalı” filmi gösterime giriyor, işbu Batıcı etki ajanlarının “vicdan sinemalarında!”
Bild’in şu sabık yönetmeni Kai’nin Hürriyet’teki kankası Hedonist Ertuğrul, bir röportajda “Cenaze törenimi Kilise’de yapsınlar…” demişti!
Sam Amca’sının Ertuğrul’u, Cumhuriyet’te yeni yönetimin gazeteyi devralmasından sonra; ayrılan takımdan Kadri Gürsel’i (şu Joe Biden ile özçekim yapan Kadri) özleyeceğini yazdı da…
Asıl, “Cumhuriyet’e geldiğine çok sevindiğim iki yazar” dediği isimler dikkat çekti!
Yani? Özdemir İnce ile Yazgülü Aldoğan…
Özdemir İnce, -Ertuğrul’un yönetimde olduğu dönemde- Hürriyet’te “Fransa’da mini etekli kızı diri diri yaktılar” asparagasına imza atmıştı!
Yazgülü Aldoğan ise yıllarca evvel Ayşe Önal’la (Şafak Pavey’in annesi) ve John Dündar ile birlikte Teröristbaşı Öcalan’a röportaj yapmaya gitmişti!
BIST isim ve logosu "Koruma Marka Belgesi" altında korunmakta olup izinsiz kullanılamaz, iktibas edilemez, değiştirilemez. BIST ismi altında açıklanan tüm bilgilerin telif hakları tamamen BIST'e ait olup, tekrar yayınlanamaz. Piyasa verileri iDealdata Finansal Teknolojiler A.Ş. tarafından sağlanmaktadır. BİST hisse verileri 15 dakika gecikmelidir.