“Ortaçağ’a gittik. Dün, Ortaçağ’a gittik. Dün Ayasofya’da yaşanan Cumhuriyet hukukunun ve laikliğin cenaze namazıydı.”
*
Bu sözler, Cumartesi günkü CHP Kurultayında İlhan Cihaner tarafından sarf edildi.
*
Mister Cihaner’in Ayasofya’nın Cami olmasına yönelik tepkisi, laiklik putçuluğunun tipik bir örneğidir.
Laiklik putçuluğunun temelinde ise İslam karşıtlığı ile birlikte Batı putçuluğu vardır.
Cihaner’in feveranı, Ayasofya’nın Cami olmasına Batılı devletlerden gelen malum tepkilerle aynı “İslam Düşmanı” adreste buluşuyor.
MHP lideri Bahçeli’nin “Yunanistan Başbakanı ile Yunanistan Başpiskoposunun üslubuyla konuşanlar kaleyi içten düşürmeye azmetmiş iç işgal cephesidir” şeklindeki sözleri pek manidardır.
*
Bahçeli’nin, Mr.Cihaner’in laikçi tepkisine yönelik şu tanımlaması da dikkat çekicidir:
“Ayasofya Camii’nin açılmasına Ortaçağ çamuru sıçratmak, Cumhuriyet’in ve laikliğin cenaze namazı yaftası vurmak; vesayetçi bir dil, mütehakkim bir dayatma, nifak saçan bir ağızdır…”
Tam da burada…
CHP’li Cihaner’in şu “Ortaçağ” lakırdısı üzerinden gidelim.
İstanbul’un Fethi’nden üç gün sonra Ayasofya’da ilk Cuma Namazını kılan Fatih Sultan Mehmet, “Ortaçağı kapatmış, Yeniçağı açmış” bir padişahtı.
Şu sıralar, Batı dünyasında Ayasofya Camii’ne bozuk çalanların alayı ise Fatih’in kapattığı o karanlık Ortaçağ’ın varisleridir!
Tipik bir “Laikçi Taş Kafa” örneği olan İlhan Cihaner; vaktiyle İdris Küçükömer’in “Düzenin Yabancılaşması” diye tarif ettiği vahim hadisenin “ürünü” bir kişiliktir.
Ayasofya’nın 86 yıl sonra Cami olmasına adeta ateş püsküren Mister Cihaner ve benzeri laikçiler; Türkiye’nin Batı’dan bağımsızlaşmasından büyük rahatsızlık duyuyor.
“Gerçek yüzleri, çok özel misyonları” açığa çıkmasın diye, açıkça söyleyemeseler de…
Bağımsız Müslüman Türkiye’nin; Batılı devletlere boyun eğmemesi, meydan okuması -içerideki bu Laiklik Putçusu Batıcılara resmen batıyor!
İlhan Cihaner örneğinde simgeleşen Laikçi O Kafa; Ayasofya Camii’ni müzeye çeviren “Kararnamenin de, Atatürk’ün imzasının da” SAHTE olduğu gerçeğiyle asla yüzleşemiyor, yüzleşemez de!
Bu kaçışı olmayan gerçek hatırlandığında ve yanına Cihaner’in “Ayasofya’nın Cami olmasıyla Cumhuriyet Hukuku’nun cenaze namazı kılındı” şeklindeki tepkisi eklendiğinde…
“Cumhuriyet Hukuku” dediği husus; dikkat “sahtelik yahut sahtecilikle” eş değer hale geliyor!
Maalesef, bu felaket vaziyete bizzat CHP’li Cihaner imza atmış oluyor!
Laiklik Putçusu O Kafa; Ayasofya’nın, Cumhuriyet’in 1923’teki ilanından 1934’e kadar Cami vasfını koruduktan sonra, “neden 11 yıl sonra müzeye çevrildiği” sorusuna da asla ikna edici bir yanıt veremiyor.
Mesela “Lozan’ın Gizli Protokollerine dayalı mücbir nedenler mi, geldi nihayetinde kapıya dayandı?” sorusu da bu kapsamdaki “pek yaman suallerden biridir!”
Finalde, bakınız ne diyeceğim?
Rahmetli Turgut Özal’ın tanıklık ettiği “Atatürk’ün Sansürlenen Vasiyeti” gerçeği, bu ülkede önünde sonunda gün ışığına çıkacaktır.
O gün geldiğinde, yani işbu vasiyetin belgeleri ortaya çıktığında, yayınlandığında; başta CHP’liler olmak üzere Atatürkçü-Laikçi Batı Putçuları “ne yapacaklar, nereye kaçacaklar” acaba?
BIST isim ve logosu "Koruma Marka Belgesi" altında korunmakta olup izinsiz kullanılamaz, iktibas edilemez, değiştirilemez. BIST ismi altında açıklanan tüm bilgilerin telif hakları tamamen BIST'e ait olup, tekrar yayınlanamaz. Piyasa verileri iDealdata Finansal Teknolojiler A.Ş. tarafından sağlanmaktadır. BİST hisse verileri 15 dakika gecikmelidir.