Donald Trump, İdlib müzakerelerine katkısından dolayı Türkiye’ye teşekkür etti. Üstüne, bir de “ Türkiye çok iyi; İdlib konusunda bize çok yardımcı oldu” dedi.Bu laflar, kimseyi yanıltmasın…Diplomasideki bir nevi “halkla ilişkiler” çalışmasıdır.Zevahiri kurtarmak için, gözlerimizi bağlamak hesabı ile böyle söylüyor.Özelde İdlib genelde Suriye’deki gelişmeleri halen kendilerinin belirlemeye devam ettiği algısını oluşturmaya çalışıyor. Bu çerçevede, “Türkiye’nin de ABD’nin istekleri doğrultusunda
Donald Trump, İdlib müzakerelerine katkısından dolayı Türkiye’ye teşekkür etti. Üstüne, bir de “ Türkiye çok iyi; İdlib konusunda bize çok yardımcı oldu” dedi.
Bu laflar, kimseyi yanıltmasın…
Diplomasideki bir nevi “halkla ilişkiler” çalışmasıdır.
Zevahiri kurtarmak için, gözlerimizi bağlamak hesabı ile böyle söylüyor.
Özelde İdlib genelde Suriye’deki gelişmeleri halen kendilerinin belirlemeye devam ettiği algısını oluşturmaya çalışıyor. Bu çerçevede, “Türkiye’nin de ABD’nin istekleri doğrultusunda davrandığı” hikâyesini afiyetle yiyelim diye anlatıyor!
Aslında, nedir?
ABD, İdlib meselesinin Türkiye ile Rusya’nın arasını açmasını bekliyordu…
Soçi Zirvesi, bunların “ümitlerini, beklentilerini” boşa çıkardı.
Suriye’de bir kere daha çizildiler: İdlib mutabakatıyla, ABD’ye karşı “Türkiye-Rusya birlikteliği” fotoğrafı pekişti.
Vaziyet böyleyken; pişkince “teşekkür ediyoruz, çok yardımcı oldunuz” lakırdısı boş laflardır…
“Kesin, tıraşı!” diyoruz.
BİR BAŞKA İLLÜZYON
Bu arada; Sam Amca’sının içerideki etki ajanları İdlib Anlaşması’nın hemen ardından “Esad’la İlk Güzel Sonuç Alındı” diye yazarak bir başka gözbağcılığı fırına verdiler:
Şam Rejimi’nin İdlib’e saldırmasının önlenmesi; “Şam Şeytanı ile yakınlaşmanın ilk neticesi” falan değildir…
Dikkat; bu da “Amerikancılık” hesabına yapılan bir düzenbazlıktır.
ABD, en başından beri Şam Rejimi ile kayıkçı kavgası yaptı; aslında, Zalim Beşşar’ın iktidarda kalmasından fayda umdu. Suriye’de Türkiye’nin nüfuz alanına dâhil olması muhtemel bir yeni yönetimi asla istemediler…
Yedi yıl evvel başlayan iç savaş sürecinde “Ne kadar Müslüman katledilirse, o kadar iyidir” hesabıyla hareket ettiler!
Zalim Esad sistemli bir biçimde masumları katlettikçe “kapalı kapıların ardında” ellerini ovuşturdular!
MASUMLARI KASTEN ÖLDÜRDÜLER
Trump, Türkiye’ye teşekkür ederken “İdlib’te çok sayıda insan ölecekti, bu bir utanç olacaktı” hatırlatmasını yaptı…
Yani, Sarı Şeytan’dan “Düşünceli ve İnsancıl Başkan” pozları!
Oysa, daha başkan olur olmaz Suriye’de Amerikan uçaklarına camileri kasten bombalatan, masum sivilleri taammüden öldürten “Sarı Şeytan”ın ta kendisidir!
23 Eylül 2014’ten bu yana; ABD’nin öncülüğündeki koalisyon güçlerinin saldırılarında 861’i çocuk ve 617’si kadın olmak üzere en az 2 bin 832 sivil öldürüldüğü ise geçenlerde açıklandı:
Bu katliamların yapıldığı son dört yılın yaklaşık iki yılında Beyaz Saray’da Trump var!
AMERİKA BİRLEŞİK GUGUK DEVLETLERİ
Haydut Devlet’in Dışişleri Bakanı Pompeo “Rahip Brunson bu ay bırakılabilir. Aslında geçen ay serbest bırakılmış olmalıydı. Akıbetini bu hafta Türk yetkililerle konuşmayı bekliyoruz!” diye konuştu…
Yani, nedir?
ABD’nin faşist yöneticileri; Türkiye’deki yetkililerin, siyasi iktidarın Yargı’ya müdahale etmesini ve Brunson’a “Serbestsin” denmesini bekliyor!
Kahpe Amerikan Devleti’nin “Hukuk’tan, Yargı’dan anladığı” işte budur!
-ABD’de bu işler böyle yürüyor, demek ki!
İçerideki bilumum Amerikan muhiplerinin, on yıllar boyunca bizlere ısrarla “örnek” diye gösterdiği “ABD’deki Hukuk” aslında Guguk’tan ibarettir!
Pompeo denilen utanmaz, -aynen Hürriyet’teki bazı malum yazarlar gibi- Brunson’ın 12 Ekim günü “serbest bırakılacağından ziyadesiyle ümitli; hatta neredeyse emin gibi” konuşuyor!
Dikkat buyurunuz…
Şayet, Papaz maskeli kaşarlanmış CIA ajanı Brunson serbest kalırsa; “ABD’nin Türkiye’ye baskısı sonucunda böyle bir karar alındığı” algısı, kanaati hâkim olacaktır!
*
Böyle bir netice; ABD’nin Terörist başı Fetullah’ı iade etmeye yanaşmadığı ve de itina ile himayeye devam ettiği bir süreçte -üstüne bir de, 15 Temmuz darbe girişiminde FETÖ ile işbirliği yapan/işin içinde olan bir CIA ajanının “elden çıkması” demektir ki, fevkalade vahim bir tablo ile karşılaşmış oluruz!
“Ajan Brunson’ın bırakılması” yönündeki muhtemel bir kararın; 15 Temmuz’daki şehitlerimizin “kemiklerini sızlatacağını” asla unutmayalım!
FETÖ’CÜLER, CIA İÇİN “HAZIR KITA”
Adı “işkencecilik” ile özdeşleşen CIA’in Başkanı Gina Haspel, yeni dönemdeki faaliyet planlamasını açıklarken “Türkçe bilen ajan aradıklarını” da söyledi!
Bu demektir ki; CIA’in, FETÖ’cülerden yeni ajanlar devşireceğini, istihdam edeceğini öngörebilmek hiç de zor değildir.
Türkiye’deki açık veya gizli FETÖ’cülerden; ABD’den Almanya’ya kadar birçok ülkedeki kaçak FETÖ’cülere kadar “bir dolu” hain, bunların eleman potansiyeli içinde yer alıyor!
CIA’in “Türkçe bilen” elemanları Yaramaz Emre’lere, Dumanlı’lara, Topçin’lere yenileri ekleniyor, desenize!
#Donald Trump
#İdlib
#FETÖ
