Amerikan Ulusal İstihbarat Direktörlüğü (DNI) Cuma günü internet sitesinde yayınladığı Cemal Kaşıkçı Cinayeti ile ilgili dört sayfalık raporu aynı gece kaldırdı ve yerine yenisini koydu!
Raporun ilk sürümünde Kaşıkçı Suikastı ile bağlantılı olduğu işaretlenen 21 isim yer almıştı; ikinci sürümde bu sayı 18’e indi.
Tam da burada; 11 Eylül Kurgusal Saldırıları gerçekleştiğinde “herkese konulan uçuş yasağının” ABD’deki Laden Ailesine mensup yirmi kadar kişi için “geçerli olmadığını” hatırlayalım…
Kayırılan bu kişiler, FBI’ın himayesinde apar topar “deniz aşırı” seyahate çıkarılmıştı!
11 Eylül’den “birkaç hafta sonra” dönemin ABD Başkanı İkinci Dabılyu Bush’un “Bin Laden ile telefon konuşması” yaptığına dair haberi, başta Kaşıkçı’nın gazetesi Washington Post olmak üzere Amerikan Medyası yazabilir mi, peki?
Asla yazamazlar!
2019’da hazırlanan ancak Trump’ın kamuoyu ile paylaşmadığı Kaşıkçı Cinayeti raporu; en başta CIA, Amerikan istihbarat kurumlarının katkısıyla yazıldı.
Bu duruma, Amerikan Medyası tepki gösterdi.
Mesela, CNN “Biden sözünde durmadı” diye feveran etti…
“Biden’ın yaptığı hesap, MBS’yi cezalandırma konusunda Trump yönetiminin kararına benziyor” diyerek de Bunak Kovboy’a lafı çaktılar!
Vaktiyle Kaşıkçı’nın da yazar olarak yer aldığı Washington Post “MBS, cinayetin faili; Biden ona geçit vermemeli, adım atmalıdır” diyerek tepkisini ortaya koydu.
Tüm bunlardan sonra soralım: Sahi, Joe Biden “seçim kampanyası sırasında verdiği sözde” neden durmadı, acaba?
İşte o mücbir neden, CIA’in Cemal Kaşıkçı Cinayetinin “merkezinde” olmasında saklıdır!
Kaşıkçı Suikastı, Suudi Arabistan İstihbaratı üzerinden gerçekleştirilen bir CIA operasyonudur.
Bu sütunda, daha evvel defalarca yazdığımız gibi; Kaşıkçı’yı katletme planını yapan, organize eden CIA, hunhar cinayeti Suudi Hanedanı’nda konuşlanmış “ABD için çalışan” bir İnfaz Timi’ne uygulatmıştır.
Dönemin Başkanı Trump ile damadı Kushner bir de CIA’in başı Gina Haspel; Kaşıkçı Cinayeti gerçeklerini hasıraltı edebilmek için büyük gayret sarf ettiler. Güya suikastı aydınlatmak istiyormuş gibi yaptılar.
“İşkence Kraliçesi” diye anılan dönemin CIA Başkanı Gina Haspel’in suikast sonrası apar topar “etekleri tutuşmuş vaziyette” Türkiye’ye gelmesi; “Ankara’nın elinde CIA’e dair hangi deliller var?” korkusuyla ve telaşı ile gerçekleşmişti!
Suikastın üzerine gidiyormuş gibi yapan Biden Yönetimi de yan çiziverdi ve suçladıkları MBS’ye herhangi bir “yaptırım” uygulayamıyorlar.
Mendebur Joe Biden’ın, Mendebur Trump’tan farklı olarak yaptığı tek şey; Kaşıkçı Cinayetinin raporunu kamuoyuna açıklamaktan ibarettir.
CIA ağırlıklı hazırlanan bu rapor mu; CIA’in Kaşıkçı Suikastındaki başrolünü gizlemeye yahut perdelemeye yarıyor!
*
CIA’e de, Kaşıkçı Raporu’na da güvenilemez.
CIA’in “İyi Hal Kâğıdı” yoktur: Medyamız, CIA’in raporuna nasıl olup da güvenebiliyor?
Bu CIA, her yıl savaş bölgelerinde ve dışında en az onlarca masum sivili İnsansız Hava Araçları ile katlediyor; buna mukabil, bu kasıtlı katliamlar hakkında “rapor yayınlandığını” işittiniz mi, hiç?
Afganistan’dan Irak’a, oradan Suriye’ye kadar İslam coğrafyasının muhtelif ülkelerinde ABD’nin kasten katlettiği milyonlarca Müslüman hakkında “raporlar” falan yayınlandı mı?
Kandan Beslenen Haydut Amerikan Devletine “yaptırım” filan uygulandı mı?
*
BIST isim ve logosu "Koruma Marka Belgesi" altında korunmakta olup izinsiz kullanılamaz, iktibas edilemez, değiştirilemez. BIST ismi altında açıklanan tüm bilgilerin telif hakları tamamen BIST'e ait olup, tekrar yayınlanamaz. Piyasa verileri iDealdata Finansal Teknolojiler A.Ş. tarafından sağlanmaktadır. BİST hisse verileri 15 dakika gecikmelidir.