En başta olması gereken zaten buydu. Gecikmeli de olsa yanlıştan dönüldü: Erdoğan ve Bahçeli’nin önceki günkü görüşmesiyle Cumhur İttifakı’nın yerel seçimlerde “Kısmi İttifak” yapmasının yolu açıldı.
Bu yeni gelişmeye göre, “Ankara, İstanbul ve İzmir’de MHP’nin aday göstermemesi ve AK Parti’nin adaylarını desteklemesi; buna mukabil MHP’nin hassas yahut iddialı olduğu üç veya dört ilde, AK Parti’nin MHP’nin adaylarını desteklemesi” formülünün işleyeceği anlaşılıyor.
Varılan bu aşamada; MHP lideri Devlet Bahçeli’nin iki ay kadar evvel (20 Eylül) yaptığı açıklamayı hatırlamak gerekiyor: Bahçeli, “İstanbul’da aday çıkarmayacaklarını” beyan ederken “Belediye başkanlığını kazanamayacağınız yerde bir aday çıkarıp ‘bizim de adayımız var’ demenin bir manası yok. Gerçekçi davranıyoruz” demişti…
Bahçeli, o konuşmada çok önemli bazı hususları dile getirerek şu kritik uyarıyı da yapmıştı: “Yerel seçimlerde, Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi’nin meşruiyetini tartıştırmayacak bir sonucunun elde edilmesi lazımdır…
Üç büyükşehir, Türk siyasetini yönlendiren, damga vuran şehirlerdir. Burada dikkat edilmesi gereken konu, bu üç büyükşehirde mutlaka Cumhur İttifakı temelinde uzlaşan ve Cumhurbaşkanlığı sisteminden yana olan bir sonucun elde edilmesidir. Bu hem sistemin kökleşmesi, hem de Türkiye’nin demokratikleşme süreci açısından çok önemlidir…”
*
Devlet Bahçeli, İstanbul’da aday göstermeyeceklerini açıklarken, o gün dile getirmese de “AK Parti ile yapılacak muhtemel görüşmelerde, yerel seçim ittifakı için Ankara ile İzmir’de de aday göstermeme adımını atabilecekleri” düşüncesindeydi: MHP yönetiminden yansıyan net bilgiler bu doğrultudaydı.
Buna mukabil, MHP yönetiminin AK Parti’den yerel seçimler için beklediği adımlar gelmedi. AK Parti’nin her yerde kendi adaylarını göstereceğine yönelik açıklamalar ve devamında muhtelif gündem maddelerinin üzerinden karşılıklı olumsuz beyanlar gelince; 23 Ekim’de Cumhur İttifakı’nın “yerel seçimde ittifak yapmayacağı” ilan edildi.
İttifak sürecinin akamete uğramasının ardından bazı malum isimlerin “MHP’nin Ankara ve İstanbul adayları” denilerek “kamuoyunda tartışılması” dikkat çekiciydi!
Bu tartışma; aslında MHP’nin Ankara ve İstanbul’da gösterebileceği adaylar nedeniyle “oyların bölünmesine ve seçimlerin Cumhur İttifakı’nı oluşturan iki partinin (en başta bu iki büyük ilde) kesinlikle istemeyeceği neticelere yol açacağının” anlaşılmasına zemin hazırladı…
Bu durumun, AK Parti cephesinde yeniden bir ittifak değerlendirmesinin yahut muhasebesinin yapılmasına yol açtığını görmek zor değildir.
Cumhur ittifakının yerel seçimde yapılmayacağının açıklanmasının Muhalefet Cephesi’ni hayli iştahlandırdığı hususunu da unutmayalım: Özellikle de Ankara’da!
Ankara’da 2014’teki yerel seçimi çok az bir farkla kaybeden Mansur Yavaş’ın, CHP ile İP’in “ortak adayı” olarak gösterilmesi durumunda Muhalefet’in Ankara’yı kazanacağı fikri iyice yerleşti.
Önceki güne kadar, işte böyle gelindi…
Erdoğan ve Bahçeli’nin yerel seçimde ittifakı yeniden masaya yatıracaklarının açıklanmasıyla birlikte; CHP ve İP’in hararetli savunucusu Sözcü’nün Çarşamba günkü manşeti manidardı! Sözcü “AKP-MHP ayrılığı sadece 29 gün sürdü: Siyaset böyle bir şey” diye feveran ediyordu!
Henüz Külliye’deki görüşme bile yapılmamışken…
Sözcü’nün işbu “yakınan” manşetinin “Eyvah! İttifak gerçekleşiyor!” telaşıyla, paniğiyle atıldığı aşikârdır…
Ezcümle, hevesleri/iştahları kursaklarında kalmıştır!
Bu durum; kuşkusuz, öncelikle CHP, İP ve de HDPKK için geçerlidir.
Yerel seçimlerde, öncelikle üç büyük ilimizdeki neticeler siyaseti yönlendirmede etkilidir. Buradan hareketle, İzmir’de CHP’nin favori olduğu ortadadır.
Ankara ve İstanbul’un hatta bunlardan birinin dahi CHP veya “Muhalefet Cephesi” tarafından kazanılması; Komprador Burjuvazi’yi yani derin baronları sevinçten havalara uçuracaktır.
Bunlara bağlı siyaset mühendislerinin yeni hesapları “hayata geçirilmek üzere” sahne alacaktır!
İşte, Cumhur İttifakı’nın yerel seçimler için de “Yola Devam” demesi; kritik bir karar, çok isabetli bir adımdır. Varılan bu noktadan geri dönülmemeli; muhtemel ittifak biran evvel ilan edilmelidir.
İstanbul’da ve özellikle Ankara’daki seçimi Cumhur İttifakı adaylarının kazanmasının yolu mu; “ardına kadar” açılmıştır!
BIST isim ve logosu "Koruma Marka Belgesi" altında korunmakta olup izinsiz kullanılamaz, iktibas edilemez, değiştirilemez. BIST ismi altında açıklanan tüm bilgilerin telif hakları tamamen BIST'e ait olup, tekrar yayınlanamaz. Piyasa verileri iDealdata Finansal Teknolojiler A.Ş. tarafından sağlanmaktadır. BİST hisse verileri 15 dakika gecikmelidir.