İsrail’in Sözcü’sü 2016’da neden falcılığa soyundu?

04:005/01/2016, Salı
G: 13/09/2019, Cuma
Tamer Korkmaz

Burak Akbay'ın sahibi olduğu Sözcü gazetesinin “2016 Falınız” başlığıyla yayınladığı “Bulmaca”da Cumhurbaşkanı Erdoğan'a bir beddua, bir de ağır hakaret yer alıyordu. Terör Devleti İsrail'in yandaşı ve yalakası Sözcü “subliminal” yani “bilinçaltı” mesajlar çalıştı! Bulmaca kıyafetiyle açtıkları falda “Öl Recep” yazıyordu!Gelen tepkiler üzerine ertesi gün ilk sayfadan yayınladıkları “Açıklama” ise evlere şenlikti. “Recep adının yer aldığı satır başına tesadüfen ve sehven (Ö) ve (L) harfleri gelmiş”

Burak Akbay'ın sahibi olduğu Sözcü gazetesinin “2016 Falınız” başlığıyla yayınladığı “Bulmaca”da Cumhurbaşkanı Erdoğan'a bir beddua, bir de ağır hakaret yer alıyordu. Terör Devleti İsrail'in yandaşı ve yalakası Sözcü “subliminal” yani “bilinçaltı” mesajlar çalıştı! Bulmaca kıyafetiyle açtıkları falda “Öl Recep” yazıyordu!

Gelen tepkiler üzerine ertesi gün ilk sayfadan yayınladıkları “Açıklama” ise evlere şenlikti. “Recep adının yer aldığı satır başına tesadüfen ve sehven (Ö) ve (L) harfleri gelmiş” de; bundan “ölüm tehdidi” gibi farklı anlamlar çıkarmamak gerekirmiş, falan filan!

O “Bulmaca”nın son iki satırında “kol kola veren” harflerle oluşan her iki sözcük de asla “yanlışlıkla, dalgınlıkla, unutkanlıkla” veya “tesadüf eseri” bir araya gelmiş değildir. İtina ile yan yana getirilmiş, oraya “özellikle, bilerek isteyerek, kasten” yazılmıştır!

Bulmaca kılıklı beddualı ve küfürlü “fal” bizatihi o sözcükleri oraya yazabilmek için açılmıştır! Bunu da, en iyi malum bulmacayı Sözcü'nün ilk sayfasına yerleştiren genel yayın yönetmeni biliyor!

*

Foyaları ortaya döküldü, duvara dayandılar, bunun üzerine anında kıvırdılar. Kıvırdıkça iyice battılar:

“Cumhurbaşkanı'nı ölümle tehdit etmek gibi bir niyetimiz olsa; Tayyip veya Erdoğan varken niye Recep adını kullanalım?” diye “vaziyeti kurtarmaya” çabaladılar. Aklımızla alay etmeye yeltendiler…

O bulmacanın ilk satırında Tayyip, ikinci satırında Erdoğan adları geçiyor, yahu:

“Öl Recep” diyen fal, tamamen “üç isimli” Cumhurbaşkanı'na odaklanmış!

*

Sözcü'deki “Açıklama”da; “Bahsi geçen bulmacayla hiçbir alakası olmadığı halde Burak Akbay'a hayasızca saldırılıyor!” diye feveran ediyorlar…

Burak Akbay, Cumhurbaşkanı Erdoğan'a “hayasızca saldıran gazetenin” imtiyaz sahibidir: Sözcü'nün “ölüm” temennisinde bulunan 2016 Falı'nda “piyangodan çıkmış” birisi değildir!

Mister Akbay mı; ABD ve İsrail'in yandaşı Paralel Yapı ile bağlantıları gayet iyi biliniyor. Sözcü'nün, Paralel'in “Truva Atı” işlevini gördüğü aşikardır.

Paralel Yapı'nın Locaefendi'si, Mavi Marmara Katliamı'ndan sonra Neo-Con çizgideki Wall Street Journal'a verdiği mülakatta, “İsrail'in otoritesine baş kaldırılmamalıydı” diyerek “uluslar arası sularda” katliam yapan Terör Devleti İsrail'in safında yer almış ve Ankara'yı kabahatli bulmuştu!

İsrail'in Mavi Marmara Katliamı'ndan sonra Türkiye'den gönderilen “büyükelçisi” Gaby Levy, ülkemizden ayrılmadan hemen önce “gizlice” Sözcü gazetesini ziyaret etmiştir…

Levy, 10 Kasım 2010 tarihinde gazetenin sahibi Burak Akbay ve bir dönemin şöhretli gazetecisi olan babası Ertuğrul Akbay ile görüşmüştü. Görüşmede gazetenin genel yayın yönetmeni Mister Yılmaz da yer almıştı.

*

Paralel Yapı mensubu işadamı Süleyman Müftügil, 17 Aralık 2013 tarihinden bir ay kadar önce telefonda Sözcü “gazete”sinin muhabirine “kesin” bir dille “Erdoğan indirilecek!” diyordu.

Mister Müftügil, İsrail'den “Güneydeki sevdiğim ülke” diye bahsediyordu!

*

Paralel'in Erdoğan hakkındaki “Gidici!” yollu kehanetleri mi; bilinenlerden biraz daha öncesine dayanıyor:

“Darbe ile gidecek” demetinde olanlar malum da; Erdoğan'a “ömür biçilen” kehanetler de az değildir ve sağlığıyla alakalı işbu sistematik söylentiler 2012 yılının ilk aylarına kadar uzanıyor!

O dönemde Erdoğan'ın hastalığı ile alakalı yazılıp çizilenleri hatırlayalım; üstüne, Paralel 'in stratejik ortağı Taraf gazetesinin CIA'in gölge kuruluşu Stratfor'a atıfla attığı “Tayyip Erdoğan'ın 2 yıllık ömrü kaldı” manşetini de yanına ekleyelim!

*

Bu tür yayınlar mı; “Erdoğan'ı zehirleyip ortadan kaldırmayı amaçlayanların” hesaplarıyla örtüşüyordu!

Arzu ettikleri neticeyi alsalardı; Tayyip Erdoğan'ın ardından “Çare yoktu, kurtuluşu olmayan bir hastalığa yakalanmıştı” falan denilecekti! Hastalığı ile ilgili yayınlar da asıl hadiseyi perdelemiş olacaktı!

*

Şimdi 2016'dayız ve Paralel mensubu kimi isimler “fısıltı gazetesi” yoluyla…

Aynen 2014'de ve 2015'te yaptıkları gibi, bu defa da “Tayyip Erdoğan 2016'da yok. Darbe ile gidecek” diyerek “temennilerini” yaymaya devam ediyorlar!

Yine 2014 ve 2015'te Erdoğan'ın “ömrü” ile alakalı pek çok kehanette bulunmuşlar; beddua seansları eşliğinde “günü gününe tarih” verecek kadar zıvanadan çıkmışlardı!

Final: Paralel Casusluk Örgütü'nün yoldaşı Sözcü gazetesinin ilk sayfasından açtığı beddualı ve küfürlü 2016 falında “Öl Recep” temennisinde bulunulmasının, Paralel yansımalarını da dikkate almak gerekiyor!
#israil
#Erdoğan
#paralel yapı
#Mavi Marmara Katliamı
#Paralel Casusluk
#Burak Akbay