İşte budur: Türkiye, Haydut Devlet ABD’nin tehditlerine rağmen Rusya ile yaptığı S-400 anlaşmasından geri adım atmıyor.Nitekim önceki gün Kremlin’de Putin’le görüşen Erdoğan “Sözleşme yapmışsak, bu iş bitmiştir. Bu, bizim egemenlik hakkımızdır. Kimse vazgeçmemizi isteyemez” diyerek Ankara’nın bu mevzudaki kararlılığı yineledi.Putin de “Gündemimizde S-400 sisteminin Türkiye’ye sevkiyatının tamamlanması var” dedi.*Türkiye, Rusya’dan S-400 füze sistemini alırsa; ABD Türkiye’ye F-35 uçaklarını teslim
İşte budur: Türkiye, Haydut Devlet ABD’nin tehditlerine rağmen Rusya ile yaptığı S-400 anlaşmasından geri adım atmıyor.
Nitekim önceki gün Kremlin’de Putin’le görüşen Erdoğan “Sözleşme yapmışsak, bu iş bitmiştir. Bu, bizim egemenlik hakkımızdır. Kimse vazgeçmemizi isteyemez” diyerek Ankara’nın bu mevzudaki kararlılığı yineledi.
Putin de “Gündemimizde S-400 sisteminin Türkiye’ye sevkiyatının tamamlanması var” dedi.
*
Türkiye, Rusya’dan S-400 füze sistemini alırsa; ABD Türkiye’ye F-35 uçaklarını teslim etmeyecekmiş; üretim sürecinden de Türkiye’yi çıkaracakmış!
-Vız gelir, tırıs gider…
Bu gibi durumlarda; bu sütunda, her daim “İnceldiği yerden kopsun” dediğimizi biliyorsunuz.
Ayrıca, “Türkiye’nin F-35 programında yalnızca jetleri satın alma konumundaki bir devlet değil, aynı zamanda jetlerin üretiminde kritik bir pozisyona sahip olduğu” biliniyor.
Dolayısıyla; ikide bir tehditler savurup “Türkiye’nin egemenlik haklarını hedef alan” ABD düşünsün, bundan sonrasını…
HEM SUÇLU, HEM DE “GÜÇLÜ!”
Haydut Devlet’in, Türkiye’nin bağımsızlığına yönelik tehditlerini -son olarak- Başkan Yardımcısı Mike Pence denilen “Evanjelist Psikopat” tekrarladı ve şunu söyledi:
“Türkiye seçim yapmalı: NATO’da önemli bir ortak olarak mı kalmak istiyor yoksa bu ortaklığın güvenliğini umursamaz kararlarla riske atmak mı istiyor?”
Kahpeliği “devlet politikası” yapmış ABD; Türkiye’ye karşı YPG/PKK terörünü bütün hücreleriyle desteklerken “önemli bir NATO üyesinin güvenliğini bilerek/isteyerek riske atıyor” ve Ankara’nın bu çerçevedeki ısrarlı uyarıları karşısında, yıllardır “umursamaz” bir tavır takınıyor…
PKK-YPG terör örgütünü “silahlandırmaya devam eden” ve de Kuzey Suriye’de “PKK devleti” kurma planı doğrultusunda gayret gösteren bir ABD’den bahsediyoruz!
Şimdiye kadar, Suriye’nin kuzeyindeki PKK’lılara yaklaşık 25 bin TIR dolusu silah sevk eden ABD; geçen hafta bölgedeki teröristlere “100 TIR dolusu silah daha” gönderdi.
*
Geçen ay, Baguz’un ele geçirilmesi münasebetiyle düzenlenen bir törende, “kırmızı üniformalı” terör örgütü bandosu Amerikan bayrağı ile YPG’nin paçavrası önünde ABD Ulusal Marşı’nı çaldı!
Hep söylüyoruz, ya…
Bölgedeki YPG/PKK’lı teröristler, aynı zamanda birer Amerikan Askeri’dir. Oradaki Amerikan Askerleri de aynı zamanda PKK’lı teröristlerdir…
Deyrizor’un Bagoz bölgesindeki kampta toplandıktan sonra katledilen 300’den fazla masumun, sivilin çukurlara doldurulduğuna; yine buradaki bombardımanda yaralanan 40’tan fazla kişinin de henüz canlı iken toprağa gömülerek katledildiğine dair vahşeti de hatırlatalım! (Yeni Şafak’ın manşeti, 22 Mart 2019)
Bagoz’da sadece bir ay içinde 6 bin sivili taammüden katletti; Amerikalı ve PKK’lı teröristler!
Bu vahşetin sonunda ise “DEAŞ” hikâyesi anlatarak malum Terör Töreni’nde Amerikan Terör Devleti’nin şu “Ulusal Marşını” paçavraları eşliğinde çaldılar: Kan İçici Zalimler, hep birlikte “kutlama” yaptılar!
*
“İslam Düşmanı” Donald Trump’ın başını çektiği Washington yönetimi; sırf Müslüman oldukları için Suriye’deki sivilleri/masumları katletmeye devam ediyor.
HANİ, SURİYE’DEN ÇEKİLECEKLERDİ?
Haydut Devlet ABD, asla “dostumuz; müttefikimiz” falan değildir. Ya, nedir? Bağımsız Müslüman Türkiye’nin
azılı düşmanıdır…
Kim ne derse desin; hakikat “tam olarak” budur!
Türkiye, hiçbir konuda Amerikan Terör Devletine güvenemez…
Donald Trump Düzenbazı, 19 Aralık 2018 tarihinde “Suriye’den çekiliyoruz!” açıklamasını yaptı ve Ankara da bu beyan üzerine Fırat’ın doğusundaki teröristlere yönelik “eli kulağındaki askeri harekâtı” durdurdu!
O günlerde; Amerikan makamları “En geç
100 gün içinde
çekileceklerini” söylediler:
Biz de bu sütunda “Bu çekilme lafının, Türkiye’yi OYALAMA hamlesi olarak görülmesi gerektiğini dahası YALAN’dan ibaret olduğunu” her fırsatta hatırlattık!
19 Aralık 2018’den bu tarafa;
tam 111 gün geçti…
Sahtekâr Trump’ın Amerika’sı Suriye’den çekilmedi!
Çekileceklerine dair herhangi bir emare de gözükmüyor. Üstelik bölgedeki PKK’lı teröristlerine silah sevkiyatını da sürdürüyorlar.
“MADEM ÖYLE, GEL BÖYLE” DEDİLER
“Büyük Şeytan ABD”nin Sarı Kovboyu Trump, İran Devrim Muhafızları Ordusu’nu “Terör Örgütü” listesine aldıklarını duyurdu!
(Trump’tan bu açıklama gelmeden kısa bir süre önce Rupert Murdoch’ın Wall Street Journal gazetesi “Devrim Muhafızları, terör örgütü listesine alınacak” diye haberini yapmıştı.)
İran mı; Terörist Devlet ABD’ye mukabele ederek “Madem öyle, gel böyle” hareketi çekti:
ABD Merkez Kuvvetleri’ni (CENTCOM) yani ABD Ordusu’nu
Terör Örgütü
ilan ettiler…
Nedir?
-Tahran’ın cevabı,
fevkalade isabetli bir karardır!
#ABD
#Rusya
#S-400
#YPG/PKK
#Deyrizor
#Suriye
#CENTCOM
