İçişleri Bakanlığı, belediyelerin imkânlarını PKK terör örgütü için seferber eden Van, Diyarbakır ve Mardin’in Büyükşehir Belediye Başkanlarını görevden aldı. Yerlerine kayyum atadı.*HDP’nin belediyecilikle alakası yok: Başkanlığını elde ettikleri belediyeleri birer “terör üssü” olarak görüyorlar.Bu makamları, bütün hücreleriyle bağlı oldukları PKK terör örgütüne “yardım ve yataklık” amacıyla kullanıyorlar.Her defasında böyle oluyor.HDPKK’lı belediye başkanları; “devletin otoritesini zaafa uğratmak”
İçişleri Bakanlığı, belediyelerin imkânlarını PKK terör örgütü için seferber eden Van, Diyarbakır ve Mardin’in Büyükşehir Belediye Başkanlarını görevden aldı. Yerlerine kayyum atadı.
*
HDP’nin belediyecilikle alakası yok: Başkanlığını elde ettikleri belediyeleri birer “terör üssü” olarak görüyorlar.
Bu makamları, bütün hücreleriyle bağlı oldukları PKK terör örgütüne “yardım ve yataklık” amacıyla kullanıyorlar.
Her defasında böyle oluyor.
HDPKK’lı belediye başkanları; “devletin otoritesini zaafa uğratmak” yahut “kamu düzenini bozmak” için özel bir çaba sarf ediyorlar!
Ezcümle, üç ilimizdeki başkanların görevden alınmaları
isabetli bir karardır.
Dikkat buyurunuz…
İçişleri Bakanlığı’nın açıklamasında, “Yürütülen kararlı mücadele sonucunda büyük bir acziyete düşen PKK/KCK terör örgütü ve uzantılarının bazı belediye başkanlıkları aracılığıyla belediyelerin imkânlarını
illegal amaçlar için
kullanmışlardır” deniliyor!
*
HDPKK’lı başkanların görevden alınmaları ve yerlerine kayyum atanması üzerine, anında “Seçimle gelenler, seçimle gitmiyor” itirazları yükseldi.
En başta CHP’nin sözcüleri, işbu gerekçeyle HDPKK’ya koltuk çıktı. Her zamanki gibi…
Seçilmiş olmak; terör örgütünün şubesi gibi çalışmayı ve de aziz vatanımıza ihaneti asla meşrulaştırmaz!
Kimi HDP’li belediyelerin PKK’lıların cirit attığı mekânlar haline getirilmesine; dahası, cephaneliğe dönüştürülmesine asla müsaade edilemez…
Ne, yani? “Seçimle geldiler” diye; HDP’li belediyelerin “Kandil’in birer şubesi gibi faaliyet göstermesine”
göz mü yumulacaktı?
*
Bazıları “Üç ildeki HDP’li başkanların seçimdeki yüksek oy performanslarını dikkate alıp, hiç olmazsa uygulamalarını görebileceğimiz bir süre tanınsaydı” diyorlar…
Bu gibi lakırdılar; aslında terör örgütünün uzantılarına “göz yumulmasını” dolaylı yoldan “talep eden” laflardır!
Bahse konu belediyelerin,
rutin uygulamaları, icraatları
bellidir:
Nedir?
Terör örgütüne yardım ve yataklık etmektir!
Bunlara “süre tanımak” mı; aziz vatanımıza -güvenlik güçlerimiz ile vatandaşlarımıza- PKK’nın “terör saldırıları” olarak döner!
Güneydoğu’daki belli illerimizde ve ilçelerimizde PKK’lı teröristlerin “hendek kazdığı” günler ne çabuk unutuluyor?
2015’in Aralık ayında; Diyarbakır’ı ziyaretinde “hendek kazan” PKK’lı hainlere/teröristlere
“Arkadaşlar!”
diye hitap eden Kemal Kılıçdaroğlu’nun CHP’si; HDPKK ile
“stratejik
ortaklığı”
her geçen gün ilerletiyor.
*
CHP’nin sözcüleri, HDP ile birlikte -görevden alınmalara ateş püskürüyor.
Tabii, en başta “Demokrasi” lakırdısı gırla gidiyor…
“Demokrasilerde terör örgütünün uzantısı olmak” diye bir hadise var mı, peki? Bu yaman suale, CHP+HDPKK’dan tık yok: Her zamanki gibi!
“MÜDAFAA” PASTASI
Ekrem İmamoğlu da; görevden alınan HDP’li belediye başkanlarına koltuk çıkıp, onları “müdafaa” edenlerden…
Selahattin Demirtaş’ı
“çok beğendiğini”
söyleyen şu İmamoğlu’ndan bahsediyoruz!
Kılıçdaroğlu’nun eşi
Selvi Hanım
ile İmamoğlu’nun eşi
Dilek Hanım;
Mister Selahattin Demirtaş’ın eşi ve kardeşi ile buluştular: Başak Demirtaş’ın “doğum gününde” CHP+HDP canciğer ortaklığının fotoğrafını verdiler.
Güneydoğu’daki (6-8 Ekim 2014) kalkışmayı azmettiren ve şimdilerde hapis yatan Sam Amca’sının Demirtaş’ına “bir de eşinin yaş günü pastasıyla” destek atmış oldular!
PARDON
Bodrum Belediye Başkanı
(bu gidişle, yakında artık hep böyle demek zorunda kalabiliriz)
Ekrem İmamoğlu;
kendisini
“İstanbul sular altında: İstanbul’un Başkanı nerede?”
diye haklı olarak eleştirenlere şu replikle bozuk çaldı:
“-Bunlar, boş konuşuyor!”
O “herkesi muhabbetle kucaklayan!” İmamoğlu’nun bir küçük haklı eleştiri karşısında bile “alabora” olup; ardından bulabildiği, verebildiği cevap işte budur!
Destekçilerinden birileri, ona “Bak, Ekrem; siyasi lider olmak zor zanaattır, kardeşim” falan diye nasihat eder mi, bilmiyorum! Konserlerini kaçırmadığı Zülfü Livaneli Abisi; Ekrem kardeşini pohpohlamaktan vakit bulup da böyle bir nasihat faslına geçemiyor!
Şimdiden “Cumhurbaşkanlığı Adaylığı” hülyalarına dalıp İstanbul’un Başkanı olduğunu unutan; Bodrum’u adeta “Su Yolu” yapan Mister İmamoğlu…
Lütfedip “İstanbul’da kısa bir esnaf ziyareti gösterisi icra ettikten sonra aynı gün saat 15.40 uçağıyla yine Bodrum’un yolunu tutuyorsa; şimdiden “Bodrum’un Belediye Başkanı” olmayı hak ediyor, demektir!
“BOŞ YAPMA”
Finali, İmamoğlu’nun Genel Başkanı Kılıçdaroğlu ile yapalım…
Kemal Bey, birkaç gün önce yine
tarih yazdı!
Şu “akla ziyan” sözler,
CHP Genel Başkanı’na ait:
“Doğu Akdeniz’de
zengin petrol, doğal gaz yatakları var. ABD, Yunanistan, Güney Kıbrıs Rum Kesimi, Mısır ve Katar; hepsi orada.
Bir tek Türkiye yok!”
Galiba, herkesten evvel Ekrem İmamoğlu’na sormak gerekiyor:
“Mutfakta -boş konuşan- biri mi var?”
diye!
*
Türkiye’de “CHP’ye Genel Başkan bile” olabiliyorsunuz:
-Ne çare ki,
bir türlü rezil olamıyorsunuz!
#HDP-PKK
#Van
#Diyarbakır
#Mardin
#Selahattin Demirtaş
