Hatıralar sarmış dört bir yanımı…

04:0016/04/2019, Salı
G: 16/04/2019, Salı
Tamer Korkmaz

Beşiktaş’ı tutan MHP lideri Devlet Bahçeli; Cumartesi akşamı Vodafone Arena’daki maça giden ve bir kısım BJK taraftarının “Mazbatayı verin” sloganıyla karşılanan Ekrem İmamoğlu için “Bundan belediye başkanı olmaz. Mazbatayı tribüne taşımak, futboldaki rekabeti siyasi düşmanlığa dönüştürmek için ekilen bir tohumdur. Çok yanlıştır.” dedi.*Perşembe günü hayatını kaybeden Fenerbahçe’nin unutulmaz futbolcularındanCan Bartuiçin “Şükrü Saraçoğlu Stadı’nda düzenlenen törene katılan” Ekrem İmamoğlu’nu tribünde

Beşiktaş’ı tutan MHP lideri Devlet Bahçeli; Cumartesi akşamı Vodafone Arena’daki maça giden ve bir kısım BJK taraftarının “Mazbatayı verin” sloganıyla karşılanan Ekrem İmamoğlu için “Bundan belediye başkanı olmaz. Mazbatayı tribüne taşımak, futboldaki rekabeti siyasi düşmanlığa dönüştürmek için ekilen bir tohumdur. Çok yanlıştır.” dedi.



*

Perşembe günü hayatını kaybeden Fenerbahçe’nin unutulmaz futbolcularından
Can Bartu
için “Şükrü Saraçoğlu Stadı’nda düzenlenen törene katılan” Ekrem İmamoğlu’nu tribünde gören bir grup Fener taraftarının “Mustafa Kemal’in askerleriyiz” tezahüratı dikkat çekti…

İşte bu sloganı bağıran o bir kısım taraftar; Ekrem İmamoğlu’nun, FETÖ’nün Şike Kumpası’na destek veren konuşmaları “müdavimi olduğu” Paralel Samanyolu’nda yaptığını çoktan unutmuşa benziyor!

“Gizli Kardinal” Locaefendi’nin 15 Temmuz 2016’da darbeye kalkışan Faşist Cuntası da kendilerine
“Yurtta Sulh Konseyi”
diyorlardı! Onlar da, bir yerde “Mustafa Kemal’in askerleriyiz” hesabıyla takılmışlardı…

Aslında, ABD’nin, NATO’nun, Baronsal Gladyo’nun, Vatan Haini Fetullah’ın “Mutemet Askerleri” olarak!

Pazar akşamı Kadıköy’de oynanan derbi maçta “yirmi yıllık geleneğin bozulmadığını” ilan eden bitiş düdüğü çaldığında; bu defa, Şike Kumpasını unutmayan ve dahi o dönemde ezeli rakiplerinin de “hesaba dâhil” konumunun farkında oldukları anlaşılan Başka Bir Grup Fenerbahçeli Taraftar, “Sarı Kırmızılı Kulübün FETÖ ile bağlantısını” biip’li bir tezahüratın eşliğinde hatırlattı!

2017’nin Mart ayında Galatasaray Kulübü’nün Mali Genel Kurulu’nda oy çokluğuyla FETÖ mensubu Hakan Şükür ile Arif Erdem’e sahip çıkıldığını unutmadıkları da aşikârdı! O genel kurulda, oylarıyla bu iki Sarı Kırmızılı Paralel Topçu’ya sahip çıkanlar mı; “Mustafa Kemal’in Askerleri” kamuflajıyla İzmir Marşı’nı söylemişlerdi!

*

Paralel Arif Erdem, 1997’deki İstanbulspor maçının doksan artı altıncı dakikasında kendisini yere attığında; maçın hakemi Vahap Beyaz “kırk metre öteden” penaltı noktasını göstermişti: Hagi’nin o penaltı golü Beşiktaş’ı şampiyonluktan ederken G.S’nin teknik direktörü Sinyor Terim mutluluktan uçuyordu: İşte o gün başlayan “kötü alışkanlıkları” sonraki yıllarda
“vazgeçilmez bir tutku”
olacaktı!

“Bilim Kurgu” futbolundaki bu “tuhaf tutku” kısaca “haram-piyonluk” diye anılıyordu! Rahmetli Süleyman Seba’nın Kartalları ise “şerefli ikinciliklerinden” birisini daha almıştı. Beşiktaş taraftarları; Sarı-Kırmızı düdüklü Vahap Beyaz ile Ahmet Çakar ikilisine “sevgilerini” çok farklı bir tezahürat tekniği ile sunuyorlardı…

Finaldeki “Şampiyonluk Posteri” çekiminde eski bir İçişleri Bakanı bulundurmak ise muazzam bir ayrıcalıktı!

KADERİN CİLVESİ
Önceki akşam Saraçoğlu Stadı’ndaki derbide bir devreden fazla on kişi oynayan ezeli rakibini mağlup edemeyen takımın teknik direktörü Sinyor Terim, maçın hakemi için
“Korkaksanız, bu işi yapmayacaksınız!”
diyordu…

Geçen sezon, Kadıköy’de golsüz biten derbide ev sahibi “ezeli rakibinin hak ettiği üç bariz penaltıyı vermeyen” Hakem Bey için ise gıkı dahi çıkmamıştı…

O Hakem Bey mi; Pazar akşamki derbinin VAR’ı idi!

Verilmeyen o penaltılardan sadece biri bile, ezeli rakibe şampiyonluk getirecekti ve belki de 2 Haziran 2018’deki kongrenin neticesi başka türlü olacaktı!

Yani, nedir? Hesaplar çok yönlüdür ve “takımların formaları yahut futbolun renkleri” mevzuyu izah etmeye yeterli değildir…

Mete Gündoğan’ın
“Oyun Teorisi”
adlı kitabındaki (derin siyaseti fevkalade isabetle izah eden) şu satırlar; elbette sadece politikada veya medyada değil bugünkü mevzumuz için de geçerlidir: “Öyle bir oyun düşünün ki; bütün oyuncular, aslında aynı ekipten! Siz, kendi ekibinizden birine karşı oynuyorsunuz. Muhteşem bir kriptolojik kurgu! Rakibiniz aslında sizinle aynı amaçlara hizmet eden biri oluyor…”
UNUTULMAZ FETÖ PASLARI

Sinyor Terim, “Kadıköy’de geleneğin bozulmasını umursamıyormuş: “Burada unutulmaz hatıralarımız var” diyor! Yani? 12 Mayıs 2012’deki “Süper Final” gecesine atıfta bulunuyor! O akşam; FETÖ’nün Şike Kumpası sonucunda Başkan’ı cezaevine atılmış bir kulübün futbolcuları Kadıköy’de ezeli rakiplerine karşı son maça çıkarken muhtelif planların yapıldığından habersizlerdi!

Final serisindeki hakem kollamalarından, Sinyor Terim’in cezasının bile “kafadan” kaldırılıp Kadıköy’e ışınlanmasına kadar “her şey” ayarlanmıştı: Fikstürde, derbinin “son maç” olmasına ve FETÖ’cü polislerin Fenerli taraftarlara (hiçbir taşkınlığın yaşanmadığı bir esnada) taammüden “biber gazı” fışkırtmalarına kadar!

İşte buna “Kadıköy’de Kupa Kaldırma yahut Unutulmaz Hatıralar” diyorlar!

En başta da, yirmi yıllık geleneğin içindeki “altı sıfırlık, şu unutulmaz hatırayı” takımına yaşatan teknik direktör “seviyor” bu lakırdıyı…

FETÖ’nün Şike Kumpasından “iki sezon üst üste kupa götürerek” istifade eden birinden bahsediyoruz!

*

Finaldeyiz ve artık başlıktaki malumunuz şarkıya gelebiliriz: Hayır, bu defa Terim’in favori sanatçılarından biri olan “Muazzez Abacı” söylemedi!

#Devlet Bahçeli
#Ekrem İmamoğlu
#BJK
#Mazbata
#Can Bartu
#Arif Erdem
#FETÖ