“Türkiye’deki 12 Eylül askeri müdahalesi ile ferahladık... Afganistan’ın Sovyetler tarafından işgal edilmesi, İran’da ise monarşinin devrilmesinden sonra; Türkiye’de yaşanan bu istikrar hareketi içimizi ferahlatmıştı.” *** Jimmy Carter , 12 Eylül darbesinden beş sene sonra (21 Temmuz 1985), Cumhuriyet ’e verdiği röportajda aynen böyle diyordu! *** Mevzubahis olan “Amerikan Devleti’nin menfaatleri” ise… Herhangi bir ülkedeki askeri müdahale veyahut darbe; demokrasinin askıya alınması falan değil,
“Türkiye’deki 12 Eylül askeri müdahalesi ile ferahladık...
Afganistan’ın Sovyetler tarafından işgal edilmesi, İran’da ise monarşinin devrilmesinden sonra; Türkiye’de yaşanan bu
içimizi ferahlatmıştı.”
, 12 Eylül darbesinden beş sene sonra (21 Temmuz 1985),
’e verdiği röportajda aynen böyle diyordu!
Mevzubahis olan “Amerikan Devleti’nin menfaatleri” ise…
Herhangi bir ülkedeki askeri müdahale veyahut darbe; demokrasinin askıya alınması falan değil, bir “
” hareketidir!
“Demokrasi” dedikleri, ABD için aslında sadece bir
dur.
Kenan Evren’in liderliğindeki askeri darbe, dönemin ABD Başkanı Jimmy Carter’a
mesajıyla haber verilmişti!
Cuntadaki beş generalden biri olan
, darbeden bir gün evvel ABD’den Türkiye’ye dönmüştü.
Türkiye’deki tüm darbelerin arka planında ABD’nin yer aldığı, şimdiye kadar sayısız kez kanıtlandı.
, yıllardır
etiketi yapıştıran içerideki bilumum etki ajanları, ABD’nin kirli çıkarları için sahne alan gözbağcılardır.
“11 Eylül saldırılarının
tarafından gerçekleştirildiği gerçeği,
küresel istihbarat örgütlerince
biliniyor…
11 Eylül, İslam dünyasını suçlamak ve Batılı güçleri Irak ile Afganistan’a müdahaleyi
için planlanıp gerçekleştirildi.”
Bu ifşaat, İtalya’nın eski Cumhurbaşkanı
’ya aittir!
2007’nin Aralık ayında
gazetesinde yayınlanan mülakatta sarf ettiği sözlerdir.
Sinyor Cossiga (1928-2010), NATO’nun İtalya’daki gizli derin devlet örgütü
’nun önde gelen isimleri arasındaydı.
11 Eylül saldırılarını gerçekleştirdiği iddia edilen
terör örgütü için şöyle demişti:
“Aslında, El Kaide diye bir örgüt yok…
El Kaide,
yaptığı operasyonun kod adıdır!
Bu nedenle de, öncelikle operasyonu deşifre etmemiz gerekir…
El Kaide operasyonu ile dünyada siyasal bir sonuca ulaşılmak isteniyor.
El Kaide’nin eylemlerinden çıkan tek siyasi sonuç
Batı dünyasında İslam aleyhtarlığının doğuşudur
.
Öyle ki, her şeyden önce dünyadaki halklar nezdinde
İslam karşıtı bir cephe oluşuyor.”
11 Eylül 2001 tarihinde New York’taki İkiz Kulelere yapılan saldırıların kurgusal olduğuna dair
bilgiler, belgeler ve kanıtlar
bu sütunda
yayınlandı.
Yeni Şafak’ta çıkan
“11 Eylül’de Kaç Bina Çökmüştü?”
başlıklı yazımızı hatırlatmakla yetinelim. (11 Eylül 2011)
Mevzubahis kurgusal saldırıların Amerikan derin devletinin operasyonu olduğu hakikatine bunca yıldır “Komplo Teorisi!” damgası vuran içerideki iliştirilmiş Etki Ajanı tayfası…
Bu mevzudaki tartışmalardan her defasında itina ile kaçtı ve onlarca çarpıcı, sarsıcı kanıta “gözlerini tamamen kapattı!”
Onların Batı Kulübü’ne “gönüllü ve görevli bağlılıkları” derin gerçekleri hasıraltı etmek ile alakalı
bir
dur.
Tam da burada,
İsmet Özel’in şu ibretlik sözlerini hatırlayalım
:
“Bana, ‘komplocu düşünüyorsun’ diyorlar. Ben de diyorum ki, bu şekilde konuşan herkes komplonun bir parçasıdır!”
Haydut Devlet ABD, uydurma gerekçelerle önce Afganistan’ı ardından Irak’ı
.
Irak’ta da
masum insanı katlettiler!
Bu sistematik katliamlar, her iki ülkeye de
yalanıyla yapıldı.
Türkiye’de siyasetçisinden medyacısına, akademisyeninden diplomatına kadar ne kadar Batı Cephesi muhibbi varsa; alayı, Afganistan ve Irak’ın
destekledi.
Her iki ülkede milyonlarca Müslüman’ın, sivilin, masumun taammüden katledilmesine gıkını çıkarmadı, gözlerini tamamen kapattı!
“ASKERE ALINAN” HOLLYWOOD
“Irak’ta 2003’te yapılan kitle imha silahı arayışı, Hiper-erkeksi
figürüyle özdeşleştirilebilecek
olarak izlenebilir!”
(Marcus Power, ‘Digitised virtuosity: Video War Games and Post 9/11 Cyberdeterrence’, Security Dialogue, 2007)
“2001’in Kasım’ında, üst düzey Hollywood yöneticileri, Amerika Film Birliği Başkanı Jack Valenti ile birlikte
önde gelenleriyle buluşup eğlence endüstrisinin
terörle savaşa nasıl bir katkı yapabileceğini müzakere etmişlerdi.
Dönemin Beyaz Saray stratejisti
bu toplantıya katılmış ve ABD’nin 11 Eylül’e
nasıl cevap verdiğini gösteren bir anlatının
üretilmesi için eğlence endüstrisinin yardımına duyulan ihtiyacı vurgulamıştı!”
(
Uluslararası Politika ve Film: Mekân, Vizyon, Güç
; Sean Carter & Klaus Dodds; İyi Düşün Yayınları; 2014)
#politika
#12 Eylül
#Tamer Korkmaz