Kılıçdaroğlu ekonomideki gelişmeleri değerlendirirken Erdoğan’a dokuz soru yöneltti: Nedir? CHP’nin başı, faturanın Dış Güçler’e çıkarılmasından pek rahatsızdır!
Şöyle de diyebiliriz: CHP’nin -adeta koltuğuna yapışık gezen- Genel Başkanı; Türkiye’ye yönelik son ekonomik saldırının arka planındaki Dış Güçler’i (en başta ABD’yi) işin içinden sıyırmaya çabalıyor!
Eh…
Kendisini, “Baykal’a yönelik kaset operasyonunun ardından CHP’nin başına getiren” Komprador Burjuvazi, bütün hücreleriyle ABD’ye bağlı ve bağımlıdır.
Komprador Burjuvazi’nin medyadaki kaşar dublajcılarından Taha Akyol’un Hürriyet’te “Dış Güçler, Üst Akıl, Paralel gibi laflar komplo teorisidir” diye yazdığını (9 Şubat 2015) hiç unutmayalım!
Akyol’un işbu gözbağcılığının takipçiliğini, son günlerde “Dış Güçler falan hikâye” repliğine sarılan Kılıçdaroğlu yapıyor.
İkisi de aynı Derin Kapı’ya çıkıyor. Siyasi kıyafetlerinin farklı olması bu gerçeği değiştirmiyor. Sadece perdelemeye yarıyor.
Donald Trump’ın Ulusal Güvenlik Danışmanı John Bolton’ın İsrail ziyareti sırasında Ankara’ya “Rahip Brunson’ı verin, kriz bitsin! Katar’dan gelecek para da Türkiye ekonomisini kurtarmaz” şeklindeki küstahça seslenişini Kılıçdaroğlu duymamış olamaz…
İsrail’in fanatik muhibbi John Bolton’ın bu lafları, Türkiye’ye yönelik ekonomik saldırının perde arkasında ABD’nin bulunduğu gerçeğini açık ediyor. Artık kendi ağızlarından da tescillenmiştir. Bir başka söyleyişle, “en iyi belge” itiraf’tır…
“Kral’dan daha ziyade Kral’cı” pozisyonundaki Kılıçdaroğlu ise “Dış Güçler, hikâyedir” illüzyonuyla, aklınca Sam Amca’sını kurtarmaya yelteniyor.
FETÖ’nün 15 Temmuz 2016’daki darbe girişiminin arkasında ABD’nin yer aldığı hakikatini dile getiremeyenler, getirmeyenler arasında Kılıçdaroğlu da var…
Sahi, neden? 15 Temmuz’a “Kontrollü” diyen Kemal Bey’in kendisi “Kontrollü” de ondan! Washington’dan ve İstanbul’daki Derin Baronlar (Komprador Burjuvazi) tarafından “Kontrollü”dür.
15-20 Ağustos 2018 tarihlerinde otuz büyükşehirde beş bin dokuz yüz kişiyle yapılan bir araştırmaya göre, halkımızın yüzde 88’i “ABD, Türkiye’nin dostu veya müttefiki değil” diyor.
MAK danışmanlık şirketinin anketine katılanlar “ABD başta olmak üzere Batı’nın son dönemde Türkiye’ye karşı baskılarına ve olumsuz tavırlarına karşı en iyi cevap ne olurdu?” sorusuna…
En çok (yüzde 25) “İncirlik Üssü’nün Kapatılması” karşılığını vermişler…
Bu anketten çıkan sonuçlar, Türkiye’deki bilumum Amerikan muhiplerine, Sam Amca’sının etki ajanlarına adeta bir “tokat”tır.
İktidardaki veya muhalefetteki siyasilerimizin -hiç olmazsa bundan sonra- artık şu “ABD dostumuzdur, stratejik ortağımızdır, müttefikimizdir” laflarını bırakmaları “çöpe atmaları” gerekiyor!
FETÖ+PKK’nın+DAEŞ’in derin patronu olan Faşist Amerikan Devleti, Bağımsız Müslüman Türkiye’nin azılı düşmanıdır.
Önceki gün, TAİK Başkanı Mehmet Ali Yalçındağ aradı ve Erdoğan ile Trump’a yazdıkları ortak imzalı mektuptan bahisle “Siyasi liderlerin işlerini kolaylaştırmak maksadıyla iki ülkenin iş adamları olarak devreye girdiklerini” söyledi. TAİK ve ATC’nin yıllık konferansının Trump’ın Washington’daki otelinde yapılacak olması hususunda ise “Kendisinden önceki TAİK Başkanı’nın döneminde söz konusu otel ile iki yıllık anlaşma yapıldığını” dile getirdi.
BIST isim ve logosu "Koruma Marka Belgesi" altında korunmakta olup izinsiz kullanılamaz, iktibas edilemez, değiştirilemez. BIST ismi altında açıklanan tüm bilgilerin telif hakları tamamen BIST'e ait olup, tekrar yayınlanamaz. Piyasa verileri iDealdata Finansal Teknolojiler A.Ş. tarafından sağlanmaktadır. BİST hisse verileri 15 dakika gecikmelidir.