Paris’teki Şampiyonlar Ligi maçında, ırkçı Rumen hakemin malum hakaretinin ardından sahadan çekilen Başakşehir takımı; sadece futbol dünyasındaki değil, dünyanın dört bir yanındaki ırkçılığa esaslı bir ders verdi.*Başakşehir,UEFA’yı da dize getirdi:UEFA, sahadan çekilen bir takımı ilk kez hükmen mağlup ilan etmedi, edemedi: Maç, önceki akşam tekrarlandı.*Buna, isterDemba BaKriteri deyin; isterWeboKriteri!Üstelik…Avrupa Düzenbazlar Birliği’nin Kopenhag Kriterine falan da benzemez, bu…Siyahlara zulmeden
Paris’teki Şampiyonlar Ligi maçında, ırkçı Rumen hakemin malum hakaretinin ardından sahadan çekilen Başakşehir takımı; sadece futbol dünyasındaki değil, dünyanın dört bir yanındaki ırkçılığa esaslı bir ders verdi.
*
Başakşehir,
UEFA’yı da dize getirdi:
UEFA, sahadan çekilen bir takımı ilk kez hükmen mağlup ilan etmedi, edemedi: Maç, önceki akşam tekrarlandı.
*
Buna, ister
Demba Ba
Kriteri deyin; ister
Webo
Kriteri!
Üstelik…
Avrupa Düzenbazlar Birliği’nin Kopenhag Kriterine falan da benzemez, bu…
Siyahlara zulmeden Avrupa’da, ABD’deki bilumum egemenlerin
suratlarına çarpılan bir tokat gibidir.
*
Hakkını savunmak, dik durmak, taviz vermemek, kahpeliğe direnmek;
işte böyle bir şeydir.
“Aman UEFA ile uyumlu olalım; haklı da olsak geçiştirelim, aramızı bozmayalım; reel politik yapalım” falan deyip
boyun eğmedi,
Başakşehir!
VIZ GELİR, TIRIS GİDER
AB, pardon
Avrupa Mendeburlar Birliği;
Türkiye’mize
yaptırım
uygulayacakmış!
Ne diye?
Türkiye’miz Doğu Akdeniz’deki haklarına sahip çıkıyor, diye…
Veya Akdeniz’deki emperyalist yayılmaya karşı çıkıyoruz, diye…
Bunların her bir tarafları yaptırım olsa ne yazar; vız gelir tırıs gider!
*
Doğu Akdeniz’de AB’nin İrini Operasyonu kapsamında, Türkiye’nin yük gemisine karşı korsanlık yapanlar; üstüne bir de Türkiye’ye “yaptırım” uygulayacaklar!
Vay, be…
“Hem suçlu, hem de güçlü!” takılmak, ne kadar da konforlu böyle…
Avrupa Birliği Faşizmi, bu kafayla gitmeye devam ederse; “Akdeniz’de Fransızlar gibi su yutmak!” deyiminin Diplomatik Deyimler Sözlüğünde yerini alması, öyle fazla sürmez!
Sadece birkaç ay evvel, ilk çarpıcı örneği Doğu Akdeniz’de yaşanmıştı, çünkü!
*
Bir taraftan, Avrupa (Zorbalar) Birliği’nin yaptırım tehditleri sahne alıyor; diğer yandan da eş zamanlı olarak İçerideki Batı putçuları, Türkiye’yi AB’ye “itelemenin” gayreti içinde!
FETÖ ile PKK terör örgütüne sistematik destek veren Avrupa (Terör) Birliği’nden söz ediyoruz.
AB’NİN GİZLİ KRİTERLERİ
Almanya’dan sonra AB’nin önde gelen ikinci ülkesi olan Fransa’yı zorbalıkla, faşist uygulamalarla yöneten Mösyö Emmanuel Macron; Elysee Sarayında Mısır’ın darbecisi Sisi’yi ağırladı.
Demek ki, nedir?
Darbeci, Zalim, Katil
Mısır Diktatörünü
baş tacı yapmak, el üstünde tutmak; “AB’nin Değerleri!” arasındadır.
*
Bu arada; Müslümanları hedef alan yasa tasarısı da, Fransa’nın -kahrolası- Bakanlar Kurulundan geçti: Parlamentoya sunulacak.
Şu Kopenhag Kriterleri ile övünmeyi pek seven Avrupa Birliği’nin “Gizli Kriterleri” var:
Bu Kriterler, Fransa’sından Almanya’sına kadar her geçen gün biraz daha fazla açığa çıkıyor.
Mesela, Merkel’in Almanya’sı; AB üyeleri içinde
“en fazla cami yakılan”
ülkedir.
Başta PKK’lılar olmak üzere taşeronları eliyle camileri kundaklatmak, Almanya Derin Devleti’nin organizasyonu olduğuna göre…
Bu; camileri yakmanın da, Avrupa (Terör) Birliği’nin
kahrolası
Gizli Kriterleri arasında olduğunu gösteriyor.
KADERİN CİLVESİ
Transatlantik Hattındaki Şansölye Angela Merkel; korona aşısını bulan (Alman firması BioNTech’in kurucu ortakları) Prof. Dr. Uğur Şahin ile eşi Dr. Özlem Türeci’yi tebrik etmiş!
Kaderin cilvesidir…
Alman derin devletinin yıllardır uyguladığı dolayısıyla “Evanjelik Papaz’ın Kızı” Angela Merkel’in de parçası olduğu “Türkler Dışarı” politikasına atılmış
manevi bir tokat
gibidir.
*
2000-2007 yılları arasında 8’i Türk 10 kişiyi derin örgütü NSU’ya öldürten Alman Derin Devleti’nin döktüğü kanlar; kuşkusuz Şansölye Merkel’in de ellerine bulaşmıştı.
#Demba Ba
