“Büyük Kahraman!”

04:0026/01/2016, Salı
G: 13/09/2019, Cuma
Tamer Korkmaz

Joe Biden, Can Dündar için “Büyük Kahraman” demiş! ABD'nin Başkan Yardımcısı, “Casusluk” sanığını yere göğe sığdıramıyor!



Can Dündar, “ABD'nin Kahramanı” olduğuna göre; yönettiği Cumhuriyet de haliyle Washington Portakalı'dır!



Amerikan Devleti'nin “Can” Yoldaşı Mister Dündar'a koltuk çıkanlardan bazıları “Casuslukla suçlanıyor ama hangi ülkenin casusu olduğu bir türlü söylenmiyor?” diye kinayeli konuşuyorlardı.



Sorunun cevabını “Can, büyük kahraman” diyen Joe Biden'dan almış oldular!



*


ABD'nin devlet sırlarını ifşa ettiği için…



Julian Assange

adlı pek şöhretli medya mensubunu “vatan haini” ve de “terörist” ilan edenler arasında Joe Biden da vardı!



Varsayalım, Erdoğan veya Davutoğlu Washington ziyaretinde Julian Assange'dan “Büyük Kahraman” diye söz etmiş olsalardı; Mister Biden ne yapardı?



-Nasıl da köpürürdü!



*


PKK destekçisi “Hendekçi” akademisyenlere koltuk çıkan Joe Biden; şayet bir grup Amerikalı akademisyen El Kaide'ye destek veren bir bildiri yayınlasaydı, onların da sırtlarını sıvazlar mıydı?



“Terörün Mühendisi” ABD'nin, böylesi bir durumda nasıl davranacağını tahmin etmek hiç de zor değil:



“11 Eylül saldırısı Amerikan devletinin işidir” diyen 75 akademisyeni cezalandırmış olan Amerika Birleşik Devletleri idi! Başkan Yardımcısı Biden mı, bu örnekteki cezalandırmaya karşı gıkını çıkarmamıştı.



Dahası var… Güncel bir haber…



Terör Devleti İsrail'i eleştiren akademisyen Julio Cesar Pino hakkında FBI soruşturma başlattı!



Joe Biden itiraz etti mi? Hayır!



İtiraz ne kelime? Soruşturmaya desteği tamdır!



Mevzubahis olan İsrail ise; Washington'da sadece akan sular değil fikir özgürlüğü de demokrasi de durur, derin buzdolabına konulur!



ABD'nin çifte standartlarını, ikiyüzlülüğünü görmek; sahtekârlığına, düzenbazlığına “cürmümeşhut” yapmak için sadece Joe Biden'ın ağzından çıkanlara bakmak bile yeterlidir.



Mister Biden, aynen Ankara'da vazifeli “Küçükelçisi” John Bass gibi “Sömürge Valisi” edasıyla davranıyor!



Anlaşılan o ki, her ikisi de…



Türkiye Cumhuriyeti'nin “Gizli Sömürge Devleti” olduğu, yani Baronsal Gladyo (Üst Yapı) tarafından yönetildiği yıllara geri dönmesini şiddetle arzuluyorlar!



Oysa, o özlemini duydukları dönem geçmişte kaldı:



Artık Bağımsız Müslüman Türkiye var!



*


Joe Biden'la görüşüp de “sevindirik”

olan gazeteci yazar maskeli etki ajanları mı; kendilerine neden böyle dendiği hususunda bizi yanıltmadılar!



Bu ve benzeri Amerikan iliştirilmişi isimlerin şimdiye kadar ABD ile PKK'nın (damardan) ilişkisini sorguladığını gören, bilen, işiten var mı? Yok!



Eh…



Bunca yıldır PKK'da çıkan Amerikan silahlarını dile getirmeleri veya “PYD'nin, PKK terör örgütünün parçası olduğu” gerçeğini Joe Biden'a hatırlatmaları da mümkün değil!



*


Terörün mühendisi konumundaki ABD'ye yandaş ve yalakalıkta sınır tanımayanlar kulübünde, Paralel'in ayrı bir yeri var…



Mesela, Paralel Meydan “gazetesi” Joe Biden'ın ziyaretiyle birlikte manşetinden adeta uçuşa geçmiş:



“ABD'den Ankara'ya Uyarı:



-Gazetecileri Derhal Serbest Bırakın!”



*


Yani? “Müstemleke Basını” olmaya can atıyorlar!



Bağımsız Türkiye'ye karşı Haçlı Siyonist İttifakı'nın yanında saf tutmuş durumdalar…



Türkiye'nin, eskisi gibi “ABD'nin sömürgesi” haline gelmesini o denli istiyorlar ki…



Bizdeki Yargı kararlarını ABD'nin vermesini “talep ediyorlar!”




#Joe Biden
#Can Dündar
#Casusluk
#11 eylül
#Müstemleke Basını
#John Bass