“Bütün bunları konuşmaya” var mısınız? Yoksa, yine kaçacak mısınız?

04:002/08/2019, Cuma
G: 2/08/2019, Cuma
Tamer Korkmaz

Doksan bir yaşındaki derin siyasetçiOrhan Birgit,Cumhuriyet gazetesine “Her Şey Çok Güzel Olacak” adlı kitabını anlatmış: “CHP ilk seçimde iktidar olacak” diyor! “Şu anda CHP’nin üç ana direği var: Kemal Kılıçdaroğlu, Ekrem İmamoğlu ve Canan Kaftancıoğlu” diye ekliyor.Ecevit’in 1970’li yıllardaki bakanlarından biri olan Orhan Birgit için “Her şeyin çok güzel olması”; aslında “Türkiye’nin yeniden Haydut ABD’nin boyunduruğu altına girmesi” ile eş anlamlıdır!Rahmetli Kemal Yamak’ın 2006 yılındaki “Sayın

Doksan bir yaşındaki derin siyasetçi
Orhan Birgit,
Cumhuriyet gazetesine “Her Şey Çok Güzel Olacak” adlı kitabını anlatmış: “CHP ilk seçimde iktidar olacak” diyor! “Şu anda CHP’nin üç ana direği var: Kemal Kılıçdaroğlu, Ekrem İmamoğlu ve Canan Kaftancıoğlu” diye ekliyor.


Ecevit’in 1970’li yıllardaki bakanlarından biri olan Orhan Birgit için “Her şeyin çok güzel olması”; aslında “Türkiye’nin yeniden Haydut ABD’nin boyunduruğu altına girmesi” ile eş anlamlıdır!

Rahmetli Kemal Yamak’ın 2006 yılındaki “Sayın Ecevit’in CHP’sinde de Özel Harp Dairesi mensubu milletvekilleri vardı” ifşaatını burada bir kere hatırlıyoruz ve “Orhan Birgit de bahsi geçen vekiller arasında mıydı?” diye soruyoruz!

1944’te Türkiye’deki derin yapıyı İngiltere’den devralan ABD’nin ülkemizdeki ilk “örtülü operasyonu” 4 Aralık 1945’teki “Tan Gazetesi Baskını” idi: Olay yerinde yer alanlar/katılımcılar arasında henüz üniversite öğrencisi olan Süleyman Demirel ile İlhan Selçuk ve
Orhan Birgit
adlı “devşirme gençler” de vardı!

Mister Birgit, 28 Nisan 1960’daki (27 Mayıs öncesindeki) protesto eylemlerinden bahsederken “İtiraf ediyorum ki, ben organize ettim. O işin perde arkasındaydım” demiştir!

Bu “şahane” itiraf, 8 Şubat 2009 tarihli Vatan gazetesinde yayınlandığına göre: “Komplo Teorisi, bunlar!” zırvasıyla derin gerçekleri hasıraltı etmeye ayarlı Medyatör Batı Yaltakçılarının; demek ki, tam on yıldır -bu itiraf karşısında- gıkları çıkmıyor!

“ELİNDEN TUTUP GETİREN” KİMDİ?
Mevzu bahis Batı yaltakçılarının önde gideni (Komprador Burjuvazinin kontrolündeki medya masasının teknik direktörü) Ertuğrul’un
asıl görevi
halen devam ediyor: 2009’un sonunda Hürriyet’in yayın yönetmenliğine veda etmesi, bu gizli gerçeği değiştirmez!
Tam da burada soralım: Baronsal Gladyocu bu Ertuğrul’u 80’li yılların ortasında “elinden tutup Hürriyet’e getiren” derin siyasetçi
Orhan Birgit
miydi, acaba?

Mister Birgit’in, Hürriyet Vakfı ile Aydın Doğan Vakfı’nın yürütme kurulu başkanlıklarını yaptığını da hatırlatalım!

ASIL GÖREVİNE (007) BAKMAK LAZIM

“Medyamızdaki gelmiş geçmiş en tahripkâr, en çürütücü, en yozlaştırıcı, en düzenbaz portre” Gladyocu Ertuğrul’dur…

Tam teşekküllü bir ABD/İsrail yaltakçısıdır. Batı putuna tapar. Sinsi bir İslam karşıtıdır. Vatikan muhibbidir. “Cenaze töreninin Kilise’de yapılmasını” vasiyet etmiştir!

Aydın Bey’in eski garsonuna “Deizm, matah bir şeydir, Sevgili Ahmet!” diye seslenen de (13 Ağustos 2017, Hürriyet) bu Ertuğrul’dan başkası değildir.

*

Türkiye’mizin milli menfaatlerini değil; “ABD ve İsrail’in ulusal çıkarlarını” savunur!

Mavi Marmara gemisine saldırarak on masum Türk’ü şehit eden Terör Devleti İsrail’in
katil komandolarını
güya “masummuş!” gibi göstermeye yeltenen bir düzenbazdır:

Mavi Marmara’da Tel Aviv’i değil de “Ankara’yı suçlayan!” Fetullah’ın bu yaltakçı tavrını; -köşesinde “göklere çıkaran” da Ertuğrul’dur!

*

Şimdilerde, “S-400’ler bahsinde, Ankara’nın Washington karşısında geri adım atmasını” bekleyen/ümit eden yazıların sahibidir:

“S-400’ler, Nisan 2020’de aktif hale geleceğine göre ABD ve NATO ile iyi bir pazarlık için önümüzde 9 ay var demektir!” yollu yazarken aslında “Vazgeçelim; taleplerini karşılayalım”demek istiyor!

Yahut “Önümüzde seçimsiz dört sene var. Bu, dışarıya karşı
gerçekçi
bir diplomasinin yürütülmesi için gereğinden bile fazla bir süredir” cümlesini şırınga ederken de kast ettiği şu “gerçekçi diplomasi” aslında Batılı devletlere/ABD’ye boyun eğmektir!
Daha geçenlerde “Dincisi, İslamcısı, ulusalcısı, milliyetçisi, muhafazakârı, seküleri, S-400’ler etrafında kenetlendi: Bu, çok güçlü bir
Anti-Batı ruh
haline dönüştü. Böyle bir zamanda İlter Türkmen gibi çok tecrübeli bir diplomata ihtiyacımız var” diye yazan da bu Ertuğrul’dur!

İlter Türkmen mi; 12 Eylül’ün Dışişleri Bakanı’dır ve Derin Baronlara “çok yakın” bir isimdir.

Meclis’teki Darbe Komisyonunda “12 Eylül darbesinde ABD’nin parmağı olduğu görüşü, tam bir şehir efsanesidir!” (16 Ekim 2012, Milliyet) diyerek “aklımıza hakaret eden” bir “iliştirilmiş diplomattan” bahsediyoruz!

AYNAYA BAKSA, SEVGİLİ ROGER’INI GÖRECEK
Dünkü köşesinde; Fox News’ü kurup yirmi yıl boyunca yöneten “Neo-Con’cu siyasilerin akıl hocası”
Roger Ailes
’ı (“The Loudest Voice” adlı dizi film vesilesiyle) konu edinen Ertuğrul; Trump’ın da kankası olan bu Ailes’ın “ne denli kötü bir gazeteci olduğunu” anlatıyordu!

İki yıl önce ölen Ailes’ın “Obama’yı düşman belleyip ona insafsızca saldırdığını” yazabilen Ertuğrul; bu Faşist Roger’ın İkinci Bush yönetiminin fanatik destekçisi olduğundan ve dahi 11 Eylül’ü müteakip onun kışkırtıcı+düzenbaz yayıncılığından hiç söz etmiyor!

Mevzu bahis dönemde;
Ertuğrul
-Bush’çuluk yaparken; Irak’ın işgalini alkışlarken; 11 Eylül’ün derin gerçeklerini sumen altı ederken-
Roger Ailes’ın tıpkıbasımıydı/kopyasıydı!

“Dilek Taşı” rumuzlu Hedonist Ertuğrul’un, Roger Ailes’la acayip benzerliği; sadece siyasetle falan sınırlı değil, elbette!

#Orhan Birgit
#CHP
#Kemal Kılıçdaroğlu
#Ekrem İmamoğlu
#Canan Kaftancıoğlu
#Roger Ailes