İki hafta önce “Suriye’den çekileceğiz” dedi. Hemen ardından, bu beyanını yineledi. Önceki gün, bir de baktık ki “Hazır ol Rusya, füzeler geliyor. Hem de yeni ve akıllısından!” diye tweet attı.
Anlaşılan o ki; füze atma ile tweet atmayı karıştırıyor!
Kırk dakika sonra bu defa “Rusya ekonomisinin bize ihtiyacı var. Birlikte çalışmalıyız. Silahlanma yarışını bitirmeliyiz” yollu bir başka tweet daha salladı…
Dün ise twitter hesabından “Suriye’yi hemen vurabiliriz de; belki hiç vurmayabiliriz de...” diye seslendi.
Yani? Akıllara ziyan bir durum…
İki hafta içinde birbirine zıt açıklamalar yapan; bir dediği bir dediğini hiç tutmayan; kırk dakikanın içine bile birbirinden çok farklı beyanlar sığdırabilen; ezcümle, Beyaz Saray’da çabucak “yalama” olan Amerikan Başkanı’na kısaca “Trump” diyorlar!
Peş peşe bu lafları sarf eden bir “Başkan”ın hangi cümlesini ciddiye alacaksınız? Yoksa bu zıvanadan çıkmış şahsın biran önce “müşahede altına alınması” mı gerekiyor?
“Suriye’den çekileceğiz” dediğinde; Pentagon “Bu iddialar bir dedikodudur” diye açıklama yaptı…
Rusya’ya “Füzeler geliyor” diye babalandığında ise Pentagon “Başkan’ın attığı tweet’leri bize değil, Beyaz Saray’a sorun!” diye karşılık verdi!
“Başkan” Egemen Washington’ın çizgilerinin dışına çıkan bir laf mı etti; anında Pentagon ona “bu laflarını” yediriyor!
Trump; Pentagon’u da geçtik, Derin ABD’nin elinde bir “Oval Ofis Oyuncağı” vaziyetindedir.
*
Washington, Şam Rejimi’nin son kimyasal saldırısını bahane olarak kullanıyor.
Bunların; iki yüz on beşinci kimyasal saldırıda mı “akılları başlarına geldi?”
Geçeceksiniz, bu numaraları!
Şimdilerde Suriye’ye müdahale için fırsat kollayanlar, zerrece samimi değiller: Hiçbir zaman da olmadılar.
Rusya ve İran’ın himayesindeki Zalim Beşşar; daha evvel “iki yüz on dört kimyasal saldırı düzenlediğinde” ABD ne yaptı?
“İtiraz ediyormuş gibi” davrandılar veya “timsah gözyaşları” döktüler…
Gerçekte ise masum Müslümanlar katlediliyor diye çok mutlu oldular!
Esad’ın, bir milyon insanı katletmesine taammüden seyirci kaldılar.
Suriye’deki devasa katliamdan; Rusya ve İran gibi ABD ile yandaşı tüm Batılı devletler de aynı şekilde sorumludurlar.
*
Bir sene öncesiydi: Şam Rejimi’nin kimyasal saldırısının ardından; Başkan Trump “Suriye’ye askeri müdahale” hareketi çekmiş, Esad’ın hava üssüne birkaç göstermelik füze atıldıktan sonra “maksat hâsıl olmuş” kimyasal silahlar ise bir kere daha unutulmuştu…
Obama döneminde -birçok defa- Şam Rejimi’nin kimyasal saldırılarına sanki “karşı çıkılıyormuş gibi” yapıldı; buna mukabil sistematik saldırılar ihtimamla seyredildi ve masumlar, siviller, çocuklar katledilirken Washington’daki kapalı kapıların ardındaki zalimler de ellerini ovuşturdular.
ABD (ile tandemi İsrail) Şam Rejimi ile başından beri sürekli “kayıkçı kavgası” yaptılar. Buna karşılık, “Şam Rejimi devrildiği takdirde yerine gelecek muhtemel yönetim Suriye’yi Türkiye’nin etkisine açık hale getirir” düşüncesiyle rejimin devamında fayda gördüler…
Suriye’de yaşananlar; ABD’nin “Suriye’nin parçalanmasını ve kuzeyinde bir PKK devleti kurulmasını” iç savaşın başladığı 2011 yılından beri öngördüğünü/hesapladığını/planladığını ortaya çıkardı…
Bu derin plan; “Türkiye’nin, Irak’ın ve İran’ın da aynı şekilde bölünmesini hedefleyen” kahpe senaryonun bir diğer parçasıydı!
Son dönemde ise Türkiye harekete geçti; bir Fırat Kalkanı iki Zeytin Dalı Harekâtı ile Suriye’nin kuzeyinde ABD’nin PKK devleti kurma planını vurdu.
Suriye meselesinde, asla devre dışında kalmayacağını cümle âleme gösterdi.
Son bir yıldır yaşanan gelişmeler; Rusya ve İran’ın yanı sıra Türkiye’nin de Suriye’de belirleyici konumda bulunan devletlerin arasına katıldığını gösterdi.
*
İşbu tablo, ABD’nin bölgede üstünlüğü/hâkimiyeti/kontrolü/ belirleyiciliği vesaire “kaybetmesi” anlamına geliyor.
Trump’ın şu son “Füze geliyor, füze!” gürültüsü; “Suriye’de bizde varız! Bir yere gitmiyoruz!” demeye getirmektir.
“Gitmedikleri, çekilmedikleri” takdirde mi?
-Yiyecekleri daha çok “sopa” var, demektir!
BIST isim ve logosu "Koruma Marka Belgesi" altında korunmakta olup izinsiz kullanılamaz, iktibas edilemez, değiştirilemez. BIST ismi altında açıklanan tüm bilgilerin telif hakları tamamen BIST'e ait olup, tekrar yayınlanamaz. Piyasa verileri iDealdata Finansal Teknolojiler A.Ş. tarafından sağlanmaktadır. BİST hisse verileri 15 dakika gecikmelidir.