Yurttaş Doğan’dan Demirören’lere geçmesi, Hürriyet’in derin misyonunu değiştirmedi. Değiştirmez. Mekanizma “Bir elimden aldım, diğer elime verdim” hesabıyla çalışır! Gazetenin Batıcı, Amerikancı yayın politikası “tam gaz” devam ediyor. Komprador Burjuvazi’nin gazetesi olmak işte böyle bir şeydir.
Pazar günkü Hürriyet’te, rahip maskeli ajan Andrew Craig Brunson’la yapılmış bir röportaj vardı. Psikolojik Harp doğrultusundaki röportaj için Kuzey Carolina’ya gidip oradaki “İsa Cemaati Kilisesi”nde Andrew Brunson ile görüşen de Cansu Çamlıbel’di.
-Kimdir, neyin nesidir?
-ABD’nin tezleri, politikaları hesabına “gazetecilik” yapan Hürriyet’in “iliştirilmiş” Washington Temsilcisi’dir!
Vaktiyle CIA tarafından kurulan Bilderberg’in geçen yılki toplantısına (1-4 Haziran 2017: Virginia, Chantilly’de) Türkiye’den katılan beş isimden birisiydi. Omar Koch da oradaydı!
Cansu Çamlıbel’in 4 Temmuz 2016 tarihli Hürriyet’te “Yedi Yıl Sonra One Minute Yanıtı” başlıklı Şimon Peres röportajını da hatırlıyoruz: 15 Temmuz’dan hemen önce!
İki yıl önceki o röportaj, nasıl Terör Devleti’nin Katil Şimon Peres’ini “sempatik!” göstermek amacıyla sahne almış bir “algı harekâtı” idi ise Brunson röportajı da aynı gaye ile yapılmıştır.
CIA ajanı Brunson seçmece kuyruklu yalanlarıyla öyle bir attırıyor ki; okuyucular karşısında “Türkiye’ye sırılsıklam âşık bir rahip!” buluyor: Öyle böyle değil!
Hürriyet’in amacı, kamuoyuna “Bakın, bu rahip nasıl da iyi bir adam; Türkiye sevdalısı, iftiraya kurban gitmiş meğerse” dedirtmek! Brunson’ın CIA ajanlığını “kamufle edebilsinler” ve bizler de bu casusun anlattığı hikâyeleri “Afiyetle yiyelim” diye!
İçeride tam sayfa verilen röportajın “pabuç kadar puntolarla” başlığı da şu: “Bana Kalsa Gülen’i Türkiye’ye Göndersinler”
Bu başlığı okuyan da şöyle diyecek: “Gördünüz mü, bakın rahibin Fetullah Gülen’le hiçbir alakası ve irtibatı yokmuş. Adam, Gülen iade edilsin istiyor!” Yani, nedir?
“Tut şunun ucunu, yedirelim ağbi! Kolonları, kirişleri pardon sütunları döşeyelim ağbi!”
Oh ne ala, muallâ! “Psikolojik operasyon tamamdır, Washington! Bir dahaki operasyonda görüşmek üzere!”
*
Üstlerinin Gülen’i Türkiye’ye göndermeyeceklerini gayet iyi bilerek konuşan Ajan Brunson, 15 Temmuz’daki darbe girişiminde Gülen’in cuntasıyla birlikte sahadaydı, işin içindeydi. CIA’in Türkiye’deki istasyon şefiydi…
Kim ne derse desin; kimler gazete manşetlerinde yahut sütunlarında hangi algı operasyonlarını yaparsa yapsın: Gerçek değişmiyor! Asla, değiştiremezsiniz!
Ajan Brunson gizli misyonunu kamufle edebilmek için seçmece yalanlarını “Hürriyet aracılığıyla” sıralıyor! Hürriyet mi; özel görevde! Canı gönülden yapıyor. Hadise budur…
Amerikancı Hürriyet, 15 Temmuz’da aslında nerede duruyor, gerçekte kimlerin safında; görüyorsunuz!
Terör Devleti İsrail’in eski Cumhurbaşkanı Peres’in 30 Eylül 2016’daki cenaze töreninde Türkiye’yi acaba kim temsil etmişti? Geçiyoruz…
FETÖ’nün 15 Temmuz 2016’daki darbe teşebbüsünün önde gelen ismi Akın Öztürk, 1996-1998 yıllarında (Yirmi Sekiz Şubat döneminde) Tel Aviv’de askeri ataşe olarak görev yaptığı sırada buradaki Nur Locası’na girip mason olmuştur!
Bu Akın Öztürk’ü “kurtarabilmek” gayesiyle (Şimon Peres’in cenaze töreninin yapıldığı günün gecesinde) Tel Aviv’deki Nur Locası’nda toplantıya katılanlar kimlerdir?
Amerikalı meşhur aktör Sean Penn, Cemal Kaşıkçı Cinayeti’nin belgeselini yapmak üzere geçtiğimiz hafta Türkiye’ye geldi. Bu kapsamda Sunset Restoran’da kimi isimlerle bir araya geldi.
Hürriyet’teki Kısa Kılıç “Gazetecisi” Ertuğrul, Sunset Restoran’daki yemeğe katılanlar arasında yer alan Aslı Aydıntaşbaş hakkında şu satırları yazdı:
“Ortadoğu sorunlarını çok iyi bilen bir gazeteci. O da muhalif ve artık Türkiye’de bir gazetede yazmıyor. Ancak halen yazdığı bir köşesi var. Washington Post’un ‘Global Forum’ köşesinde yazıyor…
Peki, bu hangi köşe? Post’ta Kaşıkçı’nın da yazdığı bölüm: Kendi ülkesinde farklı ve muhalif seslere açık bir köşe…
Aydıntaşbaş, ayrıca Avrupa’nın en prestijli düşünce kulübü olan European Council on Foreign Relations’ta çalışıyor…” (Hürriyet, 7 Aralık 2018)
“Kısa Kılıç” bröveli Ertuğrul’un baş tacı yaptığı bu iliştirilmiş gazetecinin soyadını “Baydıntaşbaş” diye telaffuz ettiğimizi hatırlıyor olmalısınız! ABD’nin eski Başkan Yardımcısı Joe Biden’la çektirdiği fotoğraftan dolayı! Biden, giderayak “Ben bir Siyonist’im” demişti!
Finali, Udo Ulfkotte’nin “Satılmış Gazeteciler” adlı kitabından bir alıntıyla yapıyoruz:
“Milyarder Rockefeller’ın Trilateral Komisyonu’nun yanı sıra; Almanya’da American Academy’nin, American Jewish Committee’nin, Aspen Enstitüleri’nin, Atlantic Brücke’nin, Atlantik İnisiyatifi’nin, Almanya Atlantik Topluluğu’nun ve milyarder George Soros’un European Council on Foreign Relations’ının (ECFR) büyük etkisi bulunuyor…” (İmge Kitabevi, Sayfa:195)
-Aslı’nda neymiş?!
BIST isim ve logosu "Koruma Marka Belgesi" altında korunmakta olup izinsiz kullanılamaz, iktibas edilemez, değiştirilemez. BIST ismi altında açıklanan tüm bilgilerin telif hakları tamamen BIST'e ait olup, tekrar yayınlanamaz. Piyasa verileri iDealdata Finansal Teknolojiler A.Ş. tarafından sağlanmaktadır. BİST hisse verileri 15 dakika gecikmelidir.