Başvekil’in idamını unutacak mıyız?

04:0019/09/2017, Salı
G: 17/09/2019, Salı
Tamer Korkmaz

Bundan elli altı yıl önce 17 Eylül 1961’de idam edilen Başvekil Adnan Menderes, 17 Şubat 1959 tarihinde Londra yakınlarında düşen uçaktaydı. O uçak “kaza”sında, Türk heyetinden on dört kişi hayatını kaybetmiş, Menderes ise kurtulmuştu.Başvekil’in hayatta kalması; ABD-NATO’ya tüm hücreleriyle bağlı olan Türkiye’deki “Üst Yapı”nın derin baronlarını fevkalade üzmüştü!***CIA ajanı John Perkins, “Bir Ekonomik Tetikçinin İtirafları” adlı kitabında şunları yazmıştır:“Panama Kanalı ve Amerikan Askeri Üsleri

Bundan elli altı yıl önce 17 Eylül 1961’de idam edilen Başvekil Adnan Menderes, 17 Şubat 1959 tarihinde Londra yakınlarında düşen uçaktaydı. O uçak “kaza”sında, Türk heyetinden on dört kişi hayatını kaybetmiş, Menderes ise kurtulmuştu.

Başvekil’in hayatta kalması; ABD-NATO’ya tüm hücreleriyle bağlı olan Türkiye’deki “Üst Yapı”nın derin baronlarını fevkalade üzmüştü!


***

CIA ajanı John Perkins, “Bir Ekonomik Tetikçinin İtirafları” adlı kitabında şunları yazmıştır:

“Panama Kanalı ve Amerikan Askeri Üsleri konusundaki görüşlerinden dolayı Washington çıkarlarının gazabını üzerine çeken Panama Devlet Başkanı Omar Torijos, 1981 yılında
CIA suikastlarının bütün işaretlerini taşıyan bir uçak kazasında
hayatını kaybetti.” (Sayfa: 317-318)

***

John Perkins, “bazı uçak kazalarını” bir
CIA yöntemi
olarak tarif etmiştir!

Bir kere daha: “En iyi belge, itiraftır!” diyoruz.

Ülkesindeki Amerikan üslerini kapatan Torrijos’u vurmuş olan “uçak kazası” görünümlü
“SABOTAJ
”; ondan yirmi iki yıl öncesinde Menderes’in içinde bulunduğu uçağı hedef almıştı, fakat amacına ulaşamamıştı!

Başvekil Menderes, ABD-NATO’nun “Türkiye’deki Üst Yapı” eliyle (Baronsal Gladyo) 1958’de hükümetine dayattığı “TSK’da Reform” maskesi altındaki devasa tasfiyeye karşı çıkmıştı.

ABD’nin Menderes’ten ‘Komünizmle Mücadele’ gerekçesiyle
“18-25 yaşları arasındaki binlerce gencin örgütlenmesinin sağlanması”
için ısrarlı bir talebi daha vardı…
Menderes, bu talebi de reddetmişti.

Washington’ın “Ankara, Moskova ile ilişkilerini kesmelidir” yollu dayatmasına itibar etmeyen de Menderes’ti…

27 Mayıs 1960’da darbe yaşanmasaydı; Menderes, Temmuz ayında Moskova’ya bir ziyaret gerçekleştirecekti. Kruşçev’i de Türkiye’ye davet edecekti. Olmadı…

***

Ahmet Emin Yalman,
27 Mayıs darbesinden iki hafta sonra Vatan gazetesindeki başyazısında darbecilere “yağ çekerken” Başvekil Menderes’i de “komünizme meyletmekle” suçluyordu!

27 Mayıs’ın öncesinde; Menderes “sanayileşme için istediği kredileri Amerika’dan alamayınca” bunu Sovyetler Birliği’nden sağlamak istemişti. Bir bakanını, Moskova’ya göndermişti…

İşte tüm bunlar, Adnan Menderes’i birdenbire
“komünist”
yapıvermişti!

***

Darbeden iki yıl evvel (1958) Washington’ın himayesindeki İsrail heyeti Ankara’ya gelip Başvekil Menderes ile
“gizli tutulan bir görüşme”
gerçekleştirmişti.

Türkiye ile İsrail arasında “50 Yıllık” gizli tutulacak stratejik bir anlaşmanın taslağını imzalaması için Başvekil’e yoğun baskı yapılmış; buna karşılık, Menderes böylesine bir anlaşmayı kabul etmesinin asla mümkün olmadığını, David Ben Gurion (Dönemin İsrail Başbakanı) öncülüğündeki Siyonist heyete söylemiştir!

İsrail ile gizli anlaşma, 27 Mayıs 1960 darbesinden hemen sonra hayata geçirilmiş; üstelik 1958 yılından itibaren geçerli sayılmıştır!

2008 yılında sona eren bu “gizli anlaşma” Ankara’nın karşı çıkmasıyla yenilenmediği için, 2009 yılı başında Türkiye ile İsrail arasındaki ilişkiler “One Minute” noktasına gelmişti!

***

27 Mayıs darbesinin en hızlı şakşakçılarından olan
Yalçın Küçük
’ün; “Çöküş” adlı kitabında, Menderes ile Ben Gurion arasındaki gizli görüşmeyi
“ters yüz etmesi”
manidardır!

Şu satırlar, Mister Küçük’e aittir:

İsrael’in kurucusu Ben Gurion, 1958’de Ankara’ya gelip Menderes’le gizli bir antlaşma imzalamıştı…

Bu gizli antlaşma, 29-30 Ağustos 1958 tarihindedir…

O kadar gizlidir ki; Menderes ile Ben Gurion arasında yemek servisine ihtiyaç olduğunda bazı güvenilir diplomatlar garsonluk yapmışlardı…

Yalçın Küçük; hakikati perdeleyen bu satırlarıyla, 27 Mayıs 1960 darbesini yapanları bir başka deyişle ABD-NATO’ya bağlı Türkiye’deki Baronsal Gladyo’yu “kurtarmaya” yeltenmiştir…

Menderes’i idam edenlerin “Haçlı Siyonist Cephesi’nin emir eri oldukları gerçeğini” hasıraltı etmiştir.

Amerikancı 27 Mayıs Darbesi’nin bahsi ne zaman geçse; Yalçın Küçük isimli Komprador Burjuvazi’nin “devrimci” flama sallayan mutemet elemanı “27 Mayıs gençlik hareketidir. Onun sonucudur” diye yazıyor! Böylelikle; darbenin arkasındakileri, ABD’yi, NATO’yu, Türkiye’deki Gladyo’nun üzerini örtüyor!

***

ABD’nin Adnan Menderes’ten talep ettiği, Başvekil’in kabul etmediği “TSK’daki Personel Reformu” 27 Mayıs darbesinden iki ay sonra Ağustos 1960’da hayata geçirilmiştir!

27 Mayıs’ın darbecileri;
7200 subayı emekliye sevk edip
ABD’nin taleplerini yerini getirmişlerdi!
19 Ocak 1962’de tarihinde; Danıştay, haksızca emekli edilen bu subayların TSK’ya geri dönme isteklerini
reddetmiştir!
8 Şubat 1962’de Türkiye ile ABD arasında
kredi
anlaşması imzalanmıştı!
9 Nisan 1962 tarihinde ise dönemin
NATO Genel Sekreteri
Türkiye’ye gelmişti!

***

Rahmetli Başvekil Adnan Menderes 17 Eylül 1961 tarihinde idam edilmeden önce “
dehşetengiz işkencelere”
uğramıştır!

Bu işkencelerin “en vahşi ve dramatik olanı” ise halen daha gün ışığına çıkmış değildir!

#Adnan Menderes
#İdam
#CİA
#ABD