Attila İlhan yaşasaydı, S-400’ler için ne derdi?

04:0015/10/2024, Salı
G: 15/10/2024, Salı
Tamer Korkmaz

“O, antiemperyalist olmadan Atatürkçü geçinen sürüngen politikacı; hangi tarih mahkemesi önünde beraat edecektir, çok merak ederim!” *** Bu çarpıcı sözler, 10 Ekim 2005’te hayata veda eden Attila İlhan’a ait... Bay Kemal ile Özgür Hususi Bey’in genel başkanlığını, Ekrem İmamson Efendi’nin de İstanbul Belediye Reisliği’ni görmeye ömrü vefa etmedi. *** Kaderin cilvesidir... Sözünü ettiği “politikacı türü”nün robot portresi her üçüne de cuk oturuyor! *** “Üç Artı Bir, Amerikan Mutfaklı” olarak Monşer

“O, antiemperyalist olmadan Atatürkçü geçinen sürüngen politikacı; hangi tarih mahkemesi önünde beraat edecektir, çok merak ederim!”

***

Bu çarpıcı sözler, 10 Ekim 2005’te hayata veda eden Attila İlhan’a ait...

Bay Kemal ile Özgür Hususi Bey’in genel başkanlığını, Ekrem İmamson Efendi’nin de İstanbul Belediye Reisliği’ni görmeye ömrü vefa etmedi.

***

Kaderin cilvesidir...

Sözünü ettiği “politikacı türü”nün robot portresi her üçüne de cuk oturuyor!

***

“Üç Artı Bir, Amerikan Mutfaklı” olarak Monşer Namık Efendi’yi de ekleyebiliriz.


JOE BIDEN’IN ASKERLERİ

Sorsanız, hepsi de maskelerini gösterip “antiemperyalist” olduklarını falan iddia edeceklerdir...

Hatta içlerinden bazıları, mangalda kül bırakmayacaktır!

***

Gelgelelim...

Aniden, birdenbire, nagehan “Çıkarın şu kağıtları yazılı yapıcam!” deyip S-400’leri sorduğunuzda...

-Dördünün de, Nizami Amerikancılıkları ortalığa dökülüverir!

***

Hamas, Kassam Tugayları, Kuvayı Milliye diye devam ederseniz, şayet...

Hadise “Joe Biden’ın askerleriyiz” sloganı fışkırtmalarına kadar varabilir!

***

Üstüne tutup; Mavi Vatan, Libya, Suriye gibi bahisleri açmaya gerek var mı?


KAPAKTAKİ İLHAN

“La Repubblica” pardon La Gazzetta dello Cumhuriyet’in geçtiğimiz haftaki “Kitap” ekinin kapağında...

Vefatının 19. Yıldönümü münasebetiyle Attila İlhan vardı.

***

Hakkındaki anma yazısı, isabetle “Kültür, edebiyat, siyaset bileşkesinin yurtsever, öncü, yürekli vicdanı” başlığını taşıyordu.

Merhum İlhan’ın, yazımızın girişinde yer alan pek manidar cümlesi de -yine, pek isabetle- Cumhuriyet Kitap ekinde spota çıkarılmıştı.


“HOUSTON, BİR PROBLEMİMİZ VAR!”

-Buradaki sorun nedir, peki?

Cumhuriyet gazetesinin “antiemperyalist takılıyor ya da böyle görünüyor» olması; bir “illüzyon-gözbağcılık” gösterisinden ibarettir.

***

Bir başka deyişle...

Attila İlhan’ın mevzubahis cümlesindeki “Atatürkçü geçinen sürüngen politikacı” yerine...

“Medyacı” sözcüğünü yerleştirdiğinizde karşınıza “La Gazzetta dello Cumhuriyet” çıkar!

***

Alev Coşkun’un “İmtiyaz Sahibi” olduğu Cumhuriyet’teki yayınlarda “S-400’lere karşı çıkan” tavrı gözlemek, hiç de zor değildir.

Bu ve benzer konularda Sam Amca’nın ağzıyla konuşurlar da; “antiemperyalist” maskelerini yerden toplarsınız!


BİR TÜR “VAŞİNGTON” PORTAKALI

Atatürkçülük, laiklik bahsinde “mangalda kül bırakmayan” Alev Coşkun...

“Made in USA” 27 Mayıs 1960 darbesini halen daha hayranlıkla anıyor.

Zaten kendisi de, darbenin “eli kulağında iken” düzenlenen malum protestolar ve yürüyüşlerde öncü gençler arasındaydı!

***

Afganistan ve Irak’ı işgal ederek “Haçlı Kralı” olmaya soyunan “Kan İçici” İkinci Dabılyu Bush’a...

Cumhuriyet’teki köşesinden 2006’nın Kasım’ında “Açık Mektup” döşenip...

“Türkiye’deki iktidarı değiştirmesini” estetik bir biçimde talep eden kimdi, peki?

***

El Cevap: Törkiş Repubblica’nın merhum başyazarı İlhan Selçuk idi.


İKİ İLHAN BİR DE “İLHAM”

Attila İlhan, son on yılında Cumhuriyet’te de yazdı.

Cumhuriyet’i yönetenler; o vakit, Attila İlhan’ı sütunlarına almışlardı; ne ki, Batı karşıtlığı bahsinde kendisinden “İlham” almadılar.

***

Merhum Uğur Mumcu, Cumhuriyet’teki yıllarında Hasan Cemal için şöyle derdi:

“Bazılarına ilham gelir, Hasan Cemal’e ise İlhan (Selçuk) gelir!”

***

Şöyle ki...

Yazısına konu seçmekte bir türlü karar veremeyen Hasan Cemal

her defasında “ilham” beklerken;

o sırada odasına giren Başyazar İlhan Selçuk ona akıl verirmiş!

***

Hasan Cemal, İlhan Abisi ile 1991 yılından itibaren yollarını ayırsa da...

Biri “açıktan” diğeri “gizliden; dolaylı” olarak, Amerikancı yörüngede aslında birlikte seyahat ettiler.


UĞUR’LAR OLSUN

Uğur Mumcu, bir röportajda, en sevdiği şairlerin başında Attila İlhan’ı saymıştı.

***

“An” geldi...

Uğur Mumcu, bir Törkiş Gladyo Operasyonu ile bombalı saldırıda katledildi!

***

Derin suikast, uydurma “dinci örgütler” ile hayali İranlıların üzerine yıkıldı.

Uğur Mumcu’nun gazetesi Cumhuriyet, 1993’ten beri işbu “ağızlara laik yalanı” tekrarlamayı pek seviyor!

Böylelikle, her defasında Törkiş Gladyo’yu (Made in USA) derin işin içinden sıyırıyor!


DÜNDEN BUGÜNE

Mumcu’dan on iki yıl sonra...

“An” geldi; Attila İlhan öldü...

***

Uğur Mumcu ve Attila İlhan yaşasalardı; bugün S-400’ler bahsinde ne yazarlardı, acaba?

***

Attila İlhan’ın “Hangi Batı” veya “Batı’nın Deli Gömleği” kitaplarında yer alan bir dolu ibretlik yazı ise...

Batı Cephesi’ndeki Cumhuriyet’çi üyelerin kulaklarını çınlatmaya devam ediyor!

#atilla ilhan
#siyaset
#Tamer Korkmaz