“Arkadaşlar, militan…”

04:009/10/2015, Cuma
G: 13/09/2019, Cuma
Tamer Korkmaz

“Eylül ayı (1996) başından beri bana sürekli darbe tarihi veren bu arkadaşlar; o günkü kahvaltıda darbenin tarihini, gününü, saatini hangi paşanın nasıl darbe yapacağını, darbe sonucunda nasıl bir hükümet kurulacağını anlatıp durdular. Genelkurmay Başkanı'nın beni neden gözden çıkardığına dair tanıklar gösterdiler. Hükümetten ayrılın, kendinizi kurtarın mesajını vermeye çalıştılar…”*Mehmet Bican'ın “28 Şubat'ta Devrilmek” adlı kitabında (Sayfa: 345-346) geçen bu sözler, Tansu Çiller'e ait!Bican,

“Eylül ayı (1996) başından beri bana sürekli darbe tarihi veren bu arkadaşlar; o günkü kahvaltıda darbenin tarihini, gününü, saatini hangi paşanın nasıl darbe yapacağını, darbe sonucunda nasıl bir hükümet kurulacağını anlatıp durdular. Genelkurmay Başkanı'nın beni neden gözden çıkardığına dair tanıklar gösterdiler. Hükümetten ayrılın, kendinizi kurtarın mesajını vermeye çalıştılar…”

*

Mehmet Bican'ın “28 Şubat'ta Devrilmek” adlı kitabında (Sayfa: 345-346) geçen bu sözler, Tansu Çiller'e ait!

Bican, o dönemde Başbakan Çiller'in danışmanıydı.

Peki ya, Tansu Hanım'ın sözünü ettiği “o arkadaşlar” kimlerdi?

El Cevap: Zafer Mutlu, Fatih Çekirge ve Hasan Cemal!

28 Şubat sürecinde, Sabah gazetesinin Genel Yayın Müdürü, Ankara Temsilcisi ve 'önde gelen' bir yazarından bahsediyoruz. Dinç Bilgin'in sahibi olduğu Sabah, 28 Şubat darbesinin candan destekçisiydi...

Tansu Çiller'in sözünü ettiği o “kahvaltı”nın tarihi mi? 23 Şubat 1997'dir!

28 Şubat'taki MGK toplantısına 'beş gün kala' yapılan bir kahvaltıdır.

*

Şimdilerde; Zafer Mutlu, Aydın Doğan'ın kanatları altındadır. Fatih Çekirge, Hürriyet yazarıdır. Ertuğrul'un da damadıdır. Hasan Cemal ise çözüm sürecinin başında apar topar Kandil'e çıkıp “Sakın ha, silahları bırakmayın!” diye telkinde bulunmuş bir “Özel Harp” gazetecisi olarak, Terör Partisi HDP'nin yoldaşıdır.

“Cizre'de günlerdir yaşanmakta olan devlet şiddetini protesto ediyorum” diye tweet atan (10 Eylül'15) bir PKK yandaşıdır. Cizre'yi ele geçirip “kurtarılmış bölge!” ilan etmek üzere saldıran PKK'lı teröristlerin, güvenlik güçleri tarafından nakavt edilmesi üzerine bunalıma girmiştir!

*

Günümüzde HDPKK'nın tüm hücreleriyle destekçisi konumunda olan Doğan Medyası, 28 Şubat'ın medyadaki lokomotifiydi. Hürriyet'in patronu Aydın Doğan, Genel Yayın Müdürü Ertuğrul Özkök ve Ankara Temsilcisi Sedat Ergin'den söz ediyoruz.

Üçü de “gayrı milli” isimler olarak medya tarihimize geçmiştir. Bağımsız Müslüman Türkiye'ye karşı; Amerika, İsrail ve Almanya'nın safında “mücadele” veriyorlar!

*

CHP'li Sedat Ergin mi, Hürriyet'in şimdiki genel yayın yönetmenidir.

Ondan evvel, işbu koltukta oturan Enis Berberoğlu, CHP'nin “medyadan sorumlu” genel başkan yardımcısıdır:

Aydın Doğan'ın “parti militanı” tarifine pek uygun bir gazetecidir! Bir başka deyişle, CHP'nin yandaşıdır.

Altan Öymen, Aydın Bey'in sahipliğindeki Milliyet'in yazarı iken, CHP'ye genel başkan olmuştu. (1999-2000) Sonrasında yine Doğan Medyası'ndaki Radikal'de yazdı.

Yandaş mı dediniz? Su katılmamış bir CHP'li sıfatıyla; acayip, tarafsızdır!

*

Baronsal Hürriyet'in Aydın Doğan'ı, geçenlerde “Ben hükümet yanlısı olmaya mecbur değilim” dedi.

Lafı dahi olmaz: Gayet tabii, mecbur değildir…

Mister Doğan, CHP'li olmaya; dahası AKP karşıtı veya “düşmanı” olmaya ise mecburdur!

*

Bir dönemin medya savaşları, Doğan ve Uzan medyası arasındaydı. O dönemde, Cem Uzan'a ait Star gazetesinin (Kuruluş tarihi: Mart 1999) başında Fatih Çekirge vardı…

Uzan, geçtiğimiz hafta Paris'ten Doğan Medyası ile alakalı tartışmalara katıldı. Birlikte çalıştıkları dönemde, Fatih Çekirge'nin kendisine Yirmi Sekiz Şubat bağlamında söylediklerini de açıkladı!

Çekirge, bir gün Cem Uzan'a şöyle seslenmiş:

“Patron, 28 Şubat sürecinde Refahyol'u biz devirdik. Ben kontrgerillayım. Sabah'taydım. Bizim grup ve Doğan Grubu birlikte yaptık!”

*

“Hoplayıver” Çekirge'nin 'övünerek, gururla' anlattığı o dönemde…

28 Şubat Darbesi'nin medya ayağındaki Doğan ve Sabah Grubu cuntacı generallerle sürekli paslaşıyordu.

Çevik Bir ve Erol Özkasnak'la “emir komuta zinciri” içinde çalışıyorlardı!

Generaller, 12 Haziran 1997'de gazetecilere “brifing” vermişti. TÜSİAD ise 3 Aralık 1997'de aralarında Çevik Bir'in de yer aldığı kimi generallere “brifing” vermiştir!

Malum süreçteki Apoletli Medya'nın “asıl patronları” mı? Şöhretli işadamlarıdır…

Yani? 28 Şubat'ın “beyin takımı” Derin Baronlar'dır!
#Doğan Medyası
#28 Şubat
#tansu çiller