Alayının kimyası bozuk...

Füze Şovu bitti; kandan beslenen devletlerin alayı Kimyasal Esad’ları ile yollarına devam ediyorlar. Beşşar şeytanına en ufak bir zarar gelmedi. Yine, cezalandırılmadı! Elleri kanlı vaziyette Şam’daki sarayında oturmaya devam ediyor.

‘Bir milyon insanın katili’ sıfatıyla masumları katletme potansiyelini aynen koruyor.

Füze Tiyatrosu’nun “göstermelik” mesajı, Esad denilen zalim için hiçbir şekilde “caydırıcı” olmayacaktır.

ABD ile yancıları İngiltere ve Fransa vuracakları yerleri zaten belli ettiler: Suriye Rejimi de oraları boşalttı. Maksat, her türlü hâsıl oldu!

“Savaş Tiyatrosu” kapsamındaki bu saldırılar; en başta ABD olmak üzere batılı devletlerin aslında “Sam Rejimi’nin devamından yana olduğu” gerçeğini -perdelemeye yarıyor.

ABD’nin, bir yıl önceki “kimyasala karşı” göstermelik saldırısının ardından da böyle olmuştu…

Suriye’de iç savaşın başlamasından bu tarafa “Kayıkçı Kavgası” yapıyorlar. Hiçbir zaman Esad’ı hedef almadılar. Mesela, Şam’daki sarayını vurmayı akıllarının ucundan bile geçirmediler. Çünkü, gitmesini istemiyorlardı. Halen daha istemiyorlar!

“Şam Rejimi devrilirse, Türkiye’nin tesiri altında bir yönetim başa gelir. O vakit hapı yutarız” diye hesap ettiler; ta en başından beri!

*

İki yüz on beş kimyasal saldırının “iki yüz on üçünde” neredeydi, Batı Kulübü? Ya, Şam Şeytanı’nın konvansiyonel silahlarla yaptığı katliamlarda yok ettiği sayısız masumun, çocuğun, sivilin ardından ne yaptılar?

El Cevap: Müslümanların kanları dökülüyor diye kapalı kapıların ardında ellerini ovuşturdular…

Sadistçe sevindiler…

İçerideki hainlerin, bilumum etki ajanlarının, işbirlikçi takımının “uğruna görev yaptığı; putlaştırıp taptığı” Batılı Devletler mi; işte tam olarak böyledir!

*

Rusya lideri Putin “Amerika, eylemleriyle Suriye’deki insani felaketi daha da derinleştiriyor” dedi…

Kuşkusuz söyledikleri doğru; ne var ki, eksik söylüyor!

Bir milyondan fazla insanı katleden Esad’ı canla başla destekleyen Rusya ve İran ikilisi de Suriye’deki felaketi her saniye -taammüden- derinleştiren devletlerin arasındadır.

Suriye’deki insani felakete/tüm katliamlara “başından beri” istisnasız ve mütemadiyen “karşı çıkan, tavır koyan, tepki gösteren” de Türkiye’den başkası değildir.

*

Yedi yıldır, Şam Şeytanı Esad üzerinden bir Kanlı Oyun sergileniyor…

Rusya ve İran’ın ayan beyan Şam Rejimi’nin arkasında durmasıyla; ABD, İngiltere, Fransa, İsrail yahut diğer Batılı devletlerin bu zalim rejime sözde “karşı imiş gibi” fotoğraf verip de aslında “sahnenin arkasından destek atması” aynı kapıya çıkıyor!

Beşşar Esad, işbu devletlerin tamamı için ‘kan içici’ bir enstrümandır.

HEDEFTEKİ FOTOĞRAF

Füze Şovu’nun hedefinde; kısa süre önce Ankara’da yapılan “Türkiye, İran ve Rusya arasındaki üçlü zirveden çıkan” ve Batı’yı bunalıma sokan “İttifak Fotoğrafı” vardır!

İslam Düşmanı Trump, Şam’a yönelik füze saldırısının ardından “Rusya, eğer Suriye’de barışı istiyorsa; İngiltere, Fransa ve bizim olduğumuz ittifaka mı katılacak, yoksa olduğu yerde mi kalacak, buna bir karar vermelidir” dedi.

Bu sözleriyle, Rusya’ya “Müslümanların yanında değil, bizlerin yanında ol!” demeye getirdi!

*

Zalimlerin kimlerden korktukları bellidir. Korkunun da ecele faydası yoktur!

*

Rex Tillerson’dan sonra Trump tarafından “Dışişleri Bakanı olarak seçilen” Mike Pompeo; Senato’daki onay süreci kapsamında Dışişleri Komisyonu’nun karşısına çıktığında; Demokrat Parti’den Senatör Menendez’in ona Ankara’daki üçlü zirvenin fotoğrafını gösterdiğini -tam da burada- hatırlayalım…

“Bana bu fotoğraftaki sorunu söyler misiniz? Burada üç lider Suriye’de ne olacağını konuşuyor; ABD, orada bile değil! Bu durumun müttefikimiz İsrail açısından sonuçları nedir?” diyerek Menendez’in Pompeo’ya yönelttiği sual mi; ABD’nin son saldırısındaki amacın adeta derin işaret fişeği gibidir!

PKK terör örgütünün aşağılık destekçilerinden Fransa Cumhurbaşkanı Macron’un “Suriye Operasyonu ile Türkleri ve Rusları ayırmayı başardık” şeklindeki sözleri ise…

Füze Şovu’nun asıl gayesini “itiraf” anlamındadır!