Ekrem İmamoğlu, Şike Kumpası günlerinde Paralel Samanyolu televizyonuna telefonla bağlanıp “Kararlı gidişlerini; bu süreci yürüten herkesi kutluyorum” demişti: Şike Kumpasını gerçekleştiren Fetullahçıları candan tebrik ediyordu.FETÖ, 3 Temmuz 2011’deki kumpası, Türkiye’deki Baronsal Gladyo’nun direktifiyle organize etti.***Şike Kumpasından elli gün önce, Derin Galatasaray diye tanımlanan İnan Kıraç’ın gayretiyle Sarı Kırmızılı kulübün başkanlığına seçilen Mösyö Ünal Aysal; Şike kumpasına “Bu ateş
Ekrem İmamoğlu, Şike Kumpası günlerinde Paralel Samanyolu televizyonuna telefonla bağlanıp “Kararlı gidişlerini; bu süreci yürüten herkesi kutluyorum” demişti: Şike Kumpasını gerçekleştiren Fetullahçıları candan tebrik ediyordu.
FETÖ, 3 Temmuz 2011’deki kumpası, Türkiye’deki Baronsal Gladyo’nun direktifiyle organize etti.
***
Şike Kumpasından elli gün önce, Derin Galatasaray diye tanımlanan İnan Kıraç’ın gayretiyle Sarı Kırmızılı kulübün başkanlığına seçilen Mösyö Ünal Aysal; Şike kumpasına “Bu ateş üflemekle sönmez” diyerek destek veriyordu!
Kulübün eski başkanlarından Faruk Süren, 2014’te şöyle demişti: “İnan Kıraç evet demeden Galatasaray’da başkan olamazsın!” Vehbi Koch’un damadı Mösyö İnan Kıraç’tan bahsediyoruz: 1979’da Yurttaş Aydın Doğan’ı da Milliyet’in sahibi yapıvermişti!
***
Ünal Aysal, 1970-1972 arasında Koch Holding’in bünyesindeki Ram Dış Ticaret şirketinde “İhracat Koordinatörü” olarak çalışmış ve 1973’te “birdenbire” Brüksel’e gidivermişti! 25 Ocak 2002’de TÜSİAD üyesi olmuştu. 2003’ten itibaren de üç yıl boyunca Nafiz John Paker ile İshak Alaton’un kurucuları arasında bulunduğu TESEV’in “Yüksek Danışma Kurulu” üyeliğini yaptı!
Uzun yıllar önce Brüksel’de de yollarının kesiştiği yakın arkadaşı Mehmet Ali Birand; (dünkü yazımızda da bahsi geçen) 12 Mayıs 2012 tarihindeki Süper Final’den iki gün önce Kanal D ekranındaki 32. Gün programında “Kanlı mı olacak, kansız mı olacak?” başlığını bir saat on dört dakika boyunca ekranda tutmuştu! Bu kışkırtıcılığı, taraftarı olduğu “Galatasaray’ın hesabına” yapıyordu!
***
Şike Kumpası döneminde TFF’nin ikinci adamı olan ve o süreçte F.Bahçe’nin “itina ile mahvedilmesinde” rol oynayan Sarı Kırmızı Atkılı Bir Mutemet Şahıs; Temmuz 2012’den itibaren G.Saray Sportif A.Ş’nin Genel Müdürü olmuştu: “Şahane tesadüfler” mi; her zamanki gibi “kol geziyordu!”
F.Bahçe’ye Şike Kumpası operasyonu düzenleyen Derin Karargâh, Mösyö Aysal’ın başkanlığındaki G.S’ye iki yıl üst üste “haram-piyonluk” hediye etmişti! Teknik direktörleri de Sinyor Terim’di!
3 TEMMUZ GÜNKÜ PARALEL “TESADÜF”LER
Bir başka “şahane tesadüf!” eseri 3 Temmuz günü (2011) yani tam da Şike Kumpasının düzenlendiği gün yayınlanan Paralel Zaman’da; FB Kulübü eski asbaşkanı, meşhur işadamı Hamdi Akın’la yapılmış bir röportaj yer aldı: 007 Ekrem Dumanlı’nın imzasını taşıyan röportajda “Fenerbahçe Başkanı’nın mutlaka değişmesi gerektiği” görüşü dile getiriliyordu!
Dahası var: 3 Temmuz (2011) günü bazı gazetelerin haber merkezlerindeki gündem toplantılarında, “Paralel Üretimi” malum “tape”lerin yer aldığı klasörlerin
“hazır ve nazır olduğu” bilgisi;
Mustafa Hoş’un “Abluka” adlı kitabında yazılıdır! (Destek Yayınevi; sayfa: 171-172)
Şike Kumpası günlerinde; “Zekeriya Öz için heykel isteyen” Mister ROK’tan hakem eskisi Mister Toroğlu’na kadar birçokları; Paralel Kumpas’ın “medya ayağında” canla başla sahne alıp, mangalda kül bırakmadılar!
O süreçte Paralel polisin fezlekesinden yapılan uydurma haberlerde “Sivasspor kalecisi Korcan’ın şike parasıyla kız kardeşine Mini Cooper araba satın aldığı” iddiası dahi yer almıştı! Mahkeme sürecinde Korcan’ın bir kız kardeşinin bile olmadığı ortaya çıkmıştı!
Bu akla ziyan örnek; Şike Kumpası döneminde icra edilen “Psikolojik Harekât” sırasında kullanılan “üfürme yahut fabrikasyon” haberlerden yalnızca birisidir…
İşte o günlerde Paralel Samanyolu ekranlarındaki canlı yayınlara telefonla bağlanıp Şike Kumpası sürecini yürütenleri, organize edenleri bir başka söyleyişle işbu yalan haberleri üretenleri
can-ı gönülden kutlayan
da Ekrem İmamoğlu’dur!
İmamoğlu’nun İstanbul adaylığını Kılıçdaroğlu’na malum Hanedan’dan Mister Simit’in “sufle ettiğini” de daha evvel bu sütunda okumuştunuz!
Mister Simit’in küçük oğlu; şimdi hangi görevdedir, nerede “başkanlık” yapıyor, acaba? Püf noktası, burada!
***
Mister Simit, Galatasaray’ın eski başkanlarından Selahattin Beyazıt ile birlikte 1994 yılındaki Bilderberg toplantısına katılmıştı. Bilderberg’e Türkiye’den katılma rekoru “23 kez” ile Mister Beyazıt’a aittir! Vaktiyle CIA’in kurduğu bu Bilderberg üst düzey masonları bünyesinde toplayan derin bir örgüttür.
Pazar gecesinden itibaren “üste çıkmaya yeltenen” gürültücü demeçleriyle dikkat çeken şu “Hem Kabahatli Hem de Güçlü!” Kulübün Sayın Başkanı Mustafa Cengiz; Derin Selahattin Beyazıt’ı 15 Şubat 2018 tarihinde Türk Telekom Stadı’nda ağırlamıştı…
70’li yıllarda iki kez G. Saray’ın başkanlığını yapmış olan Mister Beyazıt’ın rütbesi, Derin G.S denilen malum Mösyö’den bile daha yüksektir! Mister Cengiz’i mevcut görevine ”kimlerin getirdiğini” söylemeye gerek var mı?
MADEM ÖYLE, GEL BÖYLE
Mustafa Cengiz; Pazar akşamı Kadıköy’de oynanan derbinin VAR’ında görev yapan Hakem Bülent’in, geçen sezon yine Kadıköy’de “kasten çalmadığı üç penaltı” ile ezeli rakiplerini yaktığını yani “kendilerine yapılan işte bu güzellik!” sayesinde de bir kez daha “haram-piyon” oldukları gerçeğini unutmuş görünüyor!
#Ekrem İmamoğlu
#FETÖ
#Şike Kumpası
#Ünal Aysal
#TFF
