Hak-İş"in 36"ncı kuruluş yıldönümü

Öncelikle dün Van''da yaşanan deprem afetinde hayatını kaybedenler nedeniyle tüm vatandaşlarımıza başsağlığı diliyorum. Bütün gücümüzü ve duyarlılığımızı bu afette oluşan maddî ve manevi yaraları sarmak ve kayıpları karşılamak üzere seferber etmek durumundayız. Bu zor ve büyük süreci yönetmekte Hükümetimize, Yardım Kuruluşlarına, Yerel Yetkililere ve Vatandaşlarımıza, Cenab-ı Hakk''ın başarılar; afeti yaşayan insanımıza engin sabırlar vermesi için dua ediyorum.

Hak-İş Konfederasyonunun 12''nci olağan genel kurulu ve 36''ncı kuruluş yıldönümü, 21-23 Ekim 2011 tarihlerinde JW Marriott Otel''de gerçekleştirildi. Davet edilmeme rağmen katılamadığım bu etkinlikler, 21 Ekim 2011 Cuma günü saat 13.30''da başlayıp, 22 Ekim 2011 Cumartesi günü devam etti ve 23 Ekim Pazar günü yapılan seçimlerle sona erdi. Daha önce açıklandığı üzere, Hak-İş Konfederasyonu''nun 2011-2015 yıllarını kapsayan yol haritasını şekillendirilecek olan 50 farklı konuda önemli kararlar alınması hususunda çalışmalar yapıldığı; Genel Kurula ITUC ve ETUC gibi uluslararası sendikal kuruluşlardan, Avrupa, Ortadoğu, Orta Asya ve Afrika ülkeleri başta olmak üzere çok sayıda ülkeden sendikal heyetlerin de katıldığı öğrenilmiştir.

Hak-İş Konfederasyonu, bilindiği üzere, 36 yıllık dinamik bir tarihin kökleştirdiği; sivil toplum refleksi, sosyal birikim, emek deneyimi ve demokratik yürüyüşünü bugünlere taşımıştır. Ve Hak-İş, yarım yüzyıla yaklaşan tarihinde, emeğin gerçek biçimde örgütlenmesinin mücadelesini vermiştir. Endüstriyel ilişkilerde özgün modeller ortaya koymuş; yüzyılın yükselen değerlerinin gerisinde kalmamış, aksine bu değerlere, yerelle, küreseli birleştiren yeni yorumlar getirmiştir. Bugün ise bilgi çağının kavram ve kurumlarını içselleştirerek geleceğe bakmakta; sosyal ve toplumsal hareket, bilgi ve hizmet sendikacılığı ile yeni işçi bilincinin öncüsü olmaya, onu geliştirmeye çabalamaktadır.

Değerlerinden ve tarihsel arka plânından kaynaklanan bir "kimlik ve aidiyet bilinci" oluşturarak, ülke gündeminde ve endüstriyel ilişkilerde "belirleyici olan" bir aktör haline gelmiş; sendikal hareketin erdemli bir inşaya ihtiyacı olduğu bilinciyle, bu erdemli sendikal inşayı, sendikal hareketin baştan sona yenilenmesi ve yeniden doğuşu olarak niteleyip; sendikaların kurumsal yapılarını değiştirip dönüştürerek, her alanda sorumluluk alacağı bir süreç oluşturulması öngörülmüştür.

Böylece erdemli bir sendikal inşayı, medeniyet temellerimiz üzerinde bina etmek için ter dökmeyi sürdürmektedir, Hak-İş. Bunun sorumluluğunu da taşımaktadır. Bu idrakle geleceğe yönelik öngörülerde bulunarak gerçekçi politikalar oluşturarak, sendika - üye ilişkilerini, sendika - sivil toplum ilişkilerini yeniden güçlendirerek sendikal inşayı gerçekleştirmeyi amaçlamaktadır. Sendikalar yeni dönemde var olmak istiyorsa, bu erdemli sendikal inşayı, bu dönüşümleri gerçekleştirmek zorundadırlar.

Dünya ve Türkiye, tarihin hiçbir evresinde görülmeyen hızlı bir değişimin etkisindedir. Bu etkileşim sürecinde aynı yerde kalmak için bile, çok hızlı koşmak gerekmektedir. Hak ve adalet, huzur ve esenlik, refah ve paylaşım, sevgi ve hoşgörü zemini üzerinde yükselen bu hızlı bir değişim süreci için, medeniyetleri buluşturan yeni bir anlayışı savunmak da Hak-İş''in temel felsefesidir. Ve bu anlayışla dünya ve Türkiye gerçeklerinden kopmadan, "kendi kalarak değişme" bilinciyle, zihniyet dönüşümüne katkı vermektedir, Hak-İş. Türkiye ve dünya gündeminin pasif bir takipçisi değil, aktif bir katılımcısı olmayı hedefleyen Hak-İş, daha fazla demokrasi, daha fazla özgürlük talebini yükselterek sürdürmektedir. Çünkü yürütülen sendikal mücadelenin temelini, insan, emek ve demokrasi oluşturmaktadır. Ve Hak-İş, kararlı, sosyal diyalog ve sosyal ortaklığa dayanan, ilkeli, sorumlu bir sendikacılık anlayışına sahiptir. Kayıtdışı istihdam ve işsizlikle mücadeleye, yolsuzluk ve yoksullukla mücadeleye, Anayasa çalışmalarından mesleki eğitime, sosyal korumadan sosyal yardımlara, kadın, çocuk, genç ve engellilerden, göç ve yurtdışında yaşayan vatandaşlarımızın sorunlarına kadar pek çok konuda aktif bir çalışma içerisinde yola devam kararlılığı dikkati çekmektedir. Yaşan sorunların çözümü için yeni politikalar geliştirilmekte, model yaklaşımlar üretilmekte ve öncü roller üstlenilmekte ve hayata geçirilmekte; başta sendikal haklar ve insan hakları olmak üzere temel haklar ve özgürlükler alanında mücadeleyi sürdürmektedir.

Hak-İş ve sendikal hareketinin yolu açık olsun.