Bak sen şu İsrail''e, Türkiye ile İran arasında resmen ayırımcılık yapıyor; İran''dan gelen ve "Ben aslında Yahudiyken baskıyla din değiştiren birinin torunuyum, dönmeyim" diyenleri kabul ediyor da, Türkiye''den gelip aynı iddiayı seslendirenleri reddediyor...
Sabetay Zvi olayını herhalde biliyorsunuzdur; bilmeyenleriniz bile ''dönmeler'' denilen bir grubun varlığından haberdarsınızdır. Şimdiye kadar bu konuyu merak etmeyenlere, son seçimde MHP listesinden Meclis''e giren Prof. Abdurrahman Küçük''ün "Dönmeler ve Dönmelik Tarihi" adlı eserini tavsiye ederim. Ama daha da ilginci, nedense kendilerini gizleyen büyük çoğunluğun içerisinden çıkıp bu konuyu "Evet, Ben Selanikliyim" adını verdiği kitabındaki makalelerde işleyen Ilgaz Zorlu''nun yazdıklarıdır. Bu arada, Ilgaz Zorlu''nun ülkemizdeki Musevi Cemaati üyesi araştırmacı Rıfat N. Bali ile giriştiği (Virgül dergisi, s. 15, 17 ve 18) polemik de konuyla ilgili okunmaya değer metinlerden...
Kısaca özetleyeyim: Ilgaz Zorlu kendisinin ''dönme'' diye bilinen cemaatin bir üyesi olduğunu söylüyor. Bu cemaat, tarihin bir dönemine kadar Musevi dinine mensup Yahudilerden iken, içlerinden çıkan birinin ''mesihlik'' iddiası üzerine (1696) sıkıntıya giriyor. Çoğunluğuyla Osmanlı topraklarında oturan Musevi din adamları, fitne ve fesat çıkarttığı için, mesih olma iddiasındaki Sabetay Zvi''yi padişaha şikâyet ediyorlar. Padişah, Zvi ve taraftarlarına, Müslüman olma ve Selanik''te oturma dışında bir seçenek tanımıyor. Bunun üzerine, Sabetay Zvi Müslüman olduğunu ilân ediyor, taraftarları da kendisini izliyor; ancak eski dinlerini de gizli gizli sürdürüyor bu insanlar...
Kısaca ''dönme'' denilen, dışarılıklıların ve son zamanlarda Ilgaz Zorlu gibi içeriden birinin iddiasıyla aslında dönmemiş olan bu kişiler aramızda yaşıyorlar. Önceleri sadece kendi aralarında evlenirken Cumhuriyet sonrasında evlilik yönünden dışarıya da açılıyorlar. Yıldız Sertel, annesinin hayatını anlatırken ("Annem Sabiha Sertel"), dönmeler arasında dışarıdan biriyle ilk evlenenin o olduğunu da kayda geçirmişti. Evlilikleri eskisi kadar içe dönük olmasa da, dönmelerin ayrı mezarları olduğu biliniyor... Bugün ülkemizde çok önemli yerlerde Selanik kökenli, Sabetay Zvi ahfadından veya onunla birlikte ''dönmüş'' kişiler olduğu biliniyor. Ilgaz Zorlu, bir gazetemizde çalışan dönmelerin, her hafta toplanıp Musevilerin kutsal metni Kabbala''yı okunduğunu da ileri sürüyor...
Genç bir araştırmacı Ilgaz Zorlu; köklerinin peşinde İsrail''e kadar gitmiş, yangından ve baskıdan kaçırılan dönmelere ait metinlerin saklandığı merkezi bulmuş... Başına ''kippa'' (Yahudi takkesi) takarak dolaşmış İsrail''de aylar boyunca... Ancak, bütün çabalarına rağmen, Türkiye''de yaşayan Yahudi kökenli dönmelerin istedikleri takdirde vatandaş olabilmelerini İsrail''e kabul ettirememiş...
Benim, İsrail''i ayrımcılık yapmakla suçlamamın sebebi de bu zaten: Sabetay Zvi gibi baskıyla din değiştirmiş birinin takipçilerinin Yahudiliğini kabul etmeyen İsrail, neredeyse tıpatıp benzeyen bir olay sonucu din değiştirerek Müslümanlaşan İran''ın Meşhed kentinden dönmelere kucak açmış bulunuyor... 9 Nisan 1999 tarihli Jerusalem Post (JP) gazetesinde çıkan "Dışarıda müslüman, evde musevi" başlıklı yazıyı okuyana kadar Meşhedli dönmeler konusunu hiç duymadığımı itiraf ederim. 1839 yılında, ikibin Musevinin yaşadığı Meşhed''te, içlerinden birinin bir köpeği öldürdüğünün görülmesi Şiileri rahatsız etmiş... Ardından başgösteren olaylarda 30-40 kadar Musevi hayatını kaybetmiş... Bu olaylar üzerine, Meşhed Musevileri topluca İslâm''a girmek zorunda kalmışlar; yeni dinlerinde samimi olduklarını göstermek için hacca gidenler bile çıkmış aralarından... Ancak, takip eden yüzyıl boyunca eski dinlerini gizlice sürdürmeyi de ihmal etmemişler... JP''deki yazıda görüşlerine başvurulan Cohen-Harounoff adlı Meşhed kökenli biri, atalarının Meşhed''te yaşadığı çifte hayatı anlatıyor; insanın içini sızlatan ayrıntılar var anlatımında. Çocuklarına Müslüman isimleri vermişler, ama evde İbranice isimleriyle çağırmışlar... Etlerini Müslüman kasaptan almışlar, ama yemeyip başkalarına veya köpeklere vermişler; kendileri etlerini ''koşer'' denilen dini usulle kesip yemeyi sürdürmüşler... Kızlarına başkaları tâlip çıkmasın diye kendi gibi olanlarla ''beşik kertmesi'' yapmışlar...
Musevi dinine göre çalışmanın yasak olduğu cumartesi günü (Şabat) dükkânlarını açık tutmuşlar, ama kapıya koydukları çocukları, müşteriyi, "Babam rahatsız" diye geri çevirmiş... Şabat''ı ilân eden mumu sadece cuma gecesi yakmaya korktukları için her gece yakma âdeti geliştirmişler... Benim okuduğum kitaplarda Selanik kökenli Sabetaycılar ile ilgili olarak yazılanları çok andırıyor bu anlatımlar. Ancak, İsrail, sayıları bugün 16 bin kabul edilen Meşhed kökenli dönmeleri Yahudi kabul edip vatandaşlığa alırken, aynı iddiayla Türkiye''den gelenleri tanımıyor bile... Meşhedli Yahudilerden dokuzbini İsrail''de, ikibini Londra''da, dörtbini New York''ta, bin kadarı da Milano''da yaşıyor bugün, ''Musevi'' olarak; Selanikli dönmelerin sayısı belli değil, nerede yaşadıkları da... Rıfat Bali Türkiye''deki ''dönme'' sayısını 16 bin olarak tahmin ederken, Ilgaz Zorlu yüzbin sayısını veriyor... Bu kadar insan, içlerinden Ilgaz Zorlu''nun ifadesiyle, hâlâ kendilerini gizleyerek yaşamak zorunda kalıyor...
Bence İsrail bu çifte standardı değiştirmeli, kökenini ispat eden Sabetaycılara, tıpkı Meşhedli dönmeler gibi, istedikleri taktirde vatandaş statüsü vermelidir.
BIST isim ve logosu "Koruma Marka Belgesi" altında korunmakta olup izinsiz kullanılamaz, iktibas edilemez, değiştirilemez. BIST ismi altında açıklanan tüm bilgilerin telif hakları tamamen BIST'e ait olup, tekrar yayınlanamaz. Piyasa verileri iDealdata Finansal Teknolojiler A.Ş. tarafından sağlanmaktadır. BİST hisse verileri 15 dakika gecikmelidir.